KARTAL GÖKTAN: İyi geceler değerli izleyicilerimiz. A9 TV ekranlarında Hoş Sohbetler programımıza başlıyoruz. Adnan Bey hoş geldiniz.
ADNAN OKTAR: Hoş geldin aziz kardeşim.
KARTAL GÖKTAN: Hoş bulduk. Bir son dakika haberi var Adnan Bey. Şırnak 23. Sınır Tümen Komutanlığı’ndan kalkan Skorsky tipi askeri helikopter yüksek gerilim hattına takıldı. 13 askerimizin şehit olduğu söyleniyor.
ADNAN OKTAR: Nerede oldu bu olay? Bir daha anlat.
KARTAL GÖKTAN: Şırnak 23. Sınır Tümen Komutanlığı’ndan kalkan Skorsky tipi askeri helikopter yüksek gerilim hattına takılmış kalkıştan birkaç dakika sonra. 13 askerimizin şehit olduğu söyleniyor.
ADNAN OKTAR: Allah gani gani rahmet etsin. Allah şehadetlerini makbul etsin ama garip bir olay. Çünkü gerilim hattı olsun olsun en fazla 10 metre yükseklikte olur. 10 metre yükseklikte helikopterin ne işi var? İnşaAllah bir hayır haber gelir. Bir acayiplik var. Allah annelerine, babalarına uzun ömür versin. Sağlık, sıhhat, afiyet versin. Cenab-ı Allah’ın kaderinde onların o anda şehit olması var. Allah’ın emri hiç şaşmaz kanun olarak yerine gelir. Tel olmaz da başka bir şey olur. Ama illaki olur.
Evet, dinliyorum.
OKTAR BABUNA: Diyarbakır’ın altı ilçesinde yürütülen operasyonlarda bugün çıkan çatışmada üç güvenlik görevlimiz şehit oldu.
KARTAL GÖKTAN: Görebiliriz. Uzman Çavuş Gökhan Bayram, Uzman Çavuş Mustafa Sarı, yine Uzman Çavuş Selçuk Özer.
ADNAN OKTAR: Hepsi de aslan gibi. Cenab-ı Allah bu zorlu imtihan alanından onları almış. Çok büyük bir kolaylık. Hep özlem içindeyiz Allah bizlere de nasip etsin diye. Ne büyük şeref, ne büyük güzellik, ne büyük onur. Allah annelerine, babalarına uzun ömür nasip etsin. Güzel bir sabır, sabr-ı cemil nasip etsin. İttihat-ı İslam için Cenab-ı Allah zemin hazırlıyor. Şehit çoğalınca hakimiyet de çoğalıyor. Tarihin her devrinde öyle olmuş. Şehitle orantılı olmuş. İşte Allah’ın bir kanunu. Türkiye çok büyük olacak, onun alameti. Ama PKK’ya en büyük darbe fikirle olur. Yani mesela çocuğu götürüyorsun ilkokuldan, ortaokuldan, liseden sonra imtihana sokuyorsun. Diyor ki, “Ben mühendis olmak istiyorum.” İmtihana giriyor, mühendis oluyor. Eğitiliyor mühendis oluyor, eğitiliyor doktor oluyor, eğitiliyor PKK’lı oluyor, eğitiliyor Müslüman oluyor. Sen adamı eğitirsen PKK’lıyı başlangıçta durdurursun Müslüman yaparsın. Gelin eğitelim diyoruz. Darwinist eğitimi durdurun diyoruz. Darwinist, materyalist eğitim komünist eğitimin başlangıcıdır. Bir adamı komünist yapmak istiyorsan önce Darwinist, materyalist yapman gerekir. Devletin Milli Eğitim Bakanlığı’nın imkanlarıyla kitap bastırılıyor, Darwinist, materyalist eğitim yapılıyor cayır cayır. Hiçbir hoca, hiçbir alim bu konuda açıklama yapmıyor. Böyle bir tehlike ve yanlışlık var demiyor. Kendi aralarında bir kısmı boş, bir kısmı da işte gerekli ama acil olmayan konular anlatıyorlar. Bir kısmı da gerçekten faydalı önemli şeyler anlatıyor ama en önemli konu şu an iman hakikatleri, Kuran mucizeleridir ve Darwinist, materyalist eğitimin durdurulmasıdır. PKK’ya en büyük darbe bu olur, mahvolurlar. Bütün Avrupa’daki Marksist hareketler hepsi mahvolur. Yüz ülkenin üstünde PKK’yı destekleyenlerin sayısı. Yaklaşık yüz otuz ülke falan destekliyor PKK’yı. Hepsi darmaduman olur çünkü adamın dinini ortadan kaldırmış olacaksın. Darwinizm’in, materyalizmin devlet cesaretle üstüne gitsin. Hükümet geç kaldı, gereksiz çekiniyor. Altından kalkamam zannediyorlar. Altından kalkamayacağını zannedersen adam daha da azar, daha da atağa geçer. Kendine güvendiğini göster. Darwinizm’in, materyalizmin üstüne git. Allah senin yanında, biz de yardımcı olacağız.
Şimdi bakın konular dağılmasın bir daha özetle söylüyorum. PKK’ya karşı en güçlü mücadele bak, silahlı mücadelenin de üstünde en büyük etki, Darwinist, materyalist eğitimi devletin durdurmasıyla olur. Ve karşı yaratılışçı anlatımın yapılması. Bu dünyada böyle bir şey yok. İlk defa Türkiye yapmış olacak bak bunu olursa. Dünyada Darwinist eğitim yapmayan hiçbir ülke yok. Her ülke yapıyor. İlk defa Türkiye öncü olur da Darwinist eğitimi ortadan kaldırırsa bu bir şok meydana getirir. Ve ayrıca devlet alenen yaratılışı savunursa bu da ayrı bir şok meydana getirir. Manevi darbe PKK’yı mahveder. Çok büyük netice alınmış olur.
Evet, dinliyorum.
KARTAL GÖKTAN: Camilerde çocukların oyun alanlarının nasıl olduğunu gösteren iki resim var.
ADNAN OKTAR: Çok iyi olmuş, bayağı güzel. Çok çok iyi olmuş, bayağı akılcı, doğru. Uyuyan da var, koşuşturan da var. Cami de şenlenmiş, Allah razı olsun kim yaptıysa. Bayağı güzel olmuş.
Şehitlik nimettir, şehitlik üstünlüktür. Bütün peygamberana büyük bir bölümüne Cenab-ı Allah şehitlik nasip etmiştir. Şehitlik sevinç meselesidir, üzüntü vesilesi değildir. Şehit olmak tebrik edilecek, takdir edilecek muhteşem bir nimettir. Allah hepimize nasip etsin. Şehitlik nimettir, güzelliktir, Allah’ın ihsanıdır. Her kula nasip etmez. Seçkin kullarına nasip eder.
Evet, dinliyorum.
KARTAL GÖKTAN: Sizin ‘Hz. İsa (as) gelecek’ isimli kitabınızdan faydalanılarak hazırlanan belgesel A9 TV’de yayınlanmaya başlanıyor Adnan Bey. Tanıtım resimlerini de gösterebiliriz. Bu belgeselde Hz. İsa (as)’nın doğumu, o dönemde Filistin’in durumu ve Hz. İsa (as)’ya kurulan tuzak anlatılıyor. Belgeselin ikinci bölümünde ise Hz. İsa (as)’nın ölmediği, Allah Katına yükseldiği ve ahir zamanda tekrar yeryüzüne geleceği ayetlerle ve müfessirlerin açıklamalarıyla dile getiriliyor. Ayetler kelime kelime Arapça dökümleriyle birlikte detaylı açıklanıyor. Kardeşlerimiz bu belgeseli yarın akşam saat 21.30’da A9 TV’de izleyebilirler inşaAllah.
ADNAN OKTAR: Şimdi bu Güneydoğu’daki helikopterimizin engel tespit sistemi yokmuş, engel tespit sistemi yok. Bunun yurtdışından alınıp tüm helikopterlere takılması gerekiyor. Bunun bir an önce yapılması lazım. Engel tespit sistemi olmayan helikoptere binilmez. Mesela Şırnak’ta düşen helikopter Kugır tipi. Bu Kugır tipinde engel tespit sistemi yok. Helikopterde şehit olan askerlerimiz arasında 15 Temmuz günü Doğu ve Güneydoğu’da darbeye karşı en etkili tutumu sergileyen muhterem Tümgeneral Aydoğan Aydın var. Kabadayıların seçkin aslanı, yiğidi. Ve ayrıca kadın Yarbayımız var, Songül Yakut. O da yiğitler yiğidi. Allah gani gani rahmet etsin. Biz onların şehadetinden sevinç duyuyoruz, iftihar ediyoruz. Allah bize de nasip etsin diye gece gündüz dua ediyoruz. Onur duyuyoruz onların şehadetinden. Müşrikler ondan rahatsız olur, Allah’ın kaderinden rahatsız olur, Allah’ın verdiği şereften rahatsız olur. Onu bela gibi görür, felaket gibi görür. Şehadet sevinçtir, nimettir. Allah seçtiği kullarına nimet olarak sunar. Cennet nimetidir. Kuran’ın hükmü bu. Allah şehadetlerini makbul etsin, kabul etsin, meşhur etsin. Onlar nurlandılar, Allah bizlere de onların nurundan nasip etsin.
KARTAL GÖKTAN: Şehit Tümgeneralimiz Aydoğan Aydın’ın resmini görebiliriz.
ADNAN OKTAR: Evet kabadayıların aslanı.
KARTAL GÖKTAN: Yine şehit Yarbay Songül Yakut.
ADNAN OKTAR: Nurluların nurlusu maşaAllah. Allah şehadetini makbul etsin, kabul etsin. Tebrik ediyoruz seni. Ne mutlu sana.
Yalnız bu helikopter tabii o tellere takılma işini dilim varmıyor ama bir oyun olabilir bu. O gerçekten tel mi? Olayı tele mi çevirdiler bazıları? Yahut tele doğru onu kim yönlendirdi helikopteri? Tele doğru kim yönlendirdi? Helikopteri kullanan insanın dikkatini dağıtacak ilaç vermiş olabilirler. Tel nasıl görünmez? 10 metre bile yok tel. Hiç kimse helikopterle tele dalmaz. Bunda bir acayiplik var. Helikopter bilmez mi? Çok acayip yükselir helikopter. Ne dağa çarpar, ne tele çarpar. Ama bir ilaç verirseler hipnotik bir ilaç, aklı gider. Teli meli hiçbir şeyi görmez. Olayı bir kontrol etmek lazım. Adli tıp, pilotu incelesin. Kanında kimyasal var mı ona baksınlar. Hipnotik bir ilaç verilmiş olabilir.
Kısa bir ara verelim. Beyleri buraya alalım, devam edelim.
KARTAL GÖKTAN: Yeniden merhaba. Uyduda A9 TV’de Hoş Sohbetler canlı yayınımız devam ediyor. Biz arkadaşlarımızla biraz sohbet edeceğiz. Sayın Adnan Oktar bize daha sonra katılacak inşaAllah.
ADNAN OKTAR: Selam. Evet, ne konuşuyordunuz?
KARTAL GÖKTAN: Evrim teorisinin bilimsel çöküşü Hocam.
ADNAN OKTAR: Kardeşim tesadüf ne yapabilir? Bir kere olay orada bitiyor. Buna cevap vermek zaten bir acayip durum oluşturuyor. Baştan sona her şeyin tesadüflerle olduğunu söylüyor adam. Tesadüfen bilim olur mu?
PKK’ya karşı en etkili çözüm, hükümetin Darwinist eğitimi açıkça alenen kaldırıp bunu da ilan etmesi ve bunun yerine de açıkça yaratılışı koymaları “Allah yarattı” diye anlatılması. Yer yerinden oynar bütün dünya sallanır. Böyle bir darbe muazzam. Her yerde bir kere İran’a da etki yapar, İran da hemen etkisine girer. Pakistan bütün İslam ülkeleri etkisine girer. Her yerde Darwinizm yasaklanır. Her yerde yaratılış anlatılır, İttihad-ı İslam böyle olur, Mehdiyet böyle olur. Yoksa siyasetle “Ey müminler niye birleşmiyorsunuz? İşte Afganistan’da Müslümanlar ölüyor, şehit oluyor. Irak’ta” adam umursamıyor işte Allah Allah. Ama şeytanın damarını kökünden kesersen, Darwinizm’i, materyalizmi bitirirsen, “Yaratılışı anlatıyoruz, anlattıracağız” dersen, yaratılışı kapsamlı olarak anlatırsan konu biter. Muazzam biter yer yerinden oynar. Fas, Tunus, Cezayir her yerde Darwinizm biter. Çünkü İslam ülkelerini Darwinist yapan Osmanlı oldu. Battığı yerden güneş yeniden doğacak. Biz Darwinizm’i madem Osmanlı döneminde burada Türkiye’de gördük buradan da kaldırılacak. Güneş battığı yerde doğacak. Madem Osmanlı’yı Darwinizm ile yıktılar yeniden doğan Darwinizm’i biz de yıkarak İslam’ın yeniden şahlanışına vesile olacağız. Bak çünkü yöntem açık. Adama soruyorsun “Osmanlı’yı ne ile yıktın? İslam alemini ne ile yıktın?” “Darwinizm ile” diyor. Çözüm ne? Aynı yöntem. Yıktığı Darwinizm’i sen yıkarsan tersine dirilme meydana gelir. Yeniden İslam dünyaya hakim olur. Onun dışında siyasetle olmaz.
Şehitliği, şehit olmayı felaket gibi gösterenler PKK’nın ekmeğine yağ sürerler. PKK neden askerleri şehit ediyor? Felaket kabul edilsin, insanların morali bozulsun, ağlasınlar, üzülsünler, yas tutsunlar, hayatları kararsın, müzik olmasın, eğlence olmasın, hayat bir kabusa dönsün, gece gündüz ahu eninler ortalığı kaplasın, her Allah’ın günü matem olsun, bunu istiyorlar. Zaten PKK’nın istediği bu. Kardeşim tam tersine çevir her gün düğün, her gün bayram. Şehadet şereftir, asalettir, güzelliktir, nimettir. Şu an Cenab-ı Allah bana nasip etse sevincimden göklere değil mi uçmak isterim. Ne güzel nime. Ne var dünyada? Sen kaldın da ne oldu? Mesela matem tutanlara hayret ediyorum sen kaldın ne kazanıyorsun? O, zevk içinde, sefa içinde, güzellik içinde Allah’ın cennetinde sevinç içinde. Sen burada kaldın da ne kazandın? O senin haline ağlar, o senin haline ağlar. Ağlanması gereken varsa sensin. Onun halinin neyine ağlıyorsun sen onun? Sonsuz hayata kavuşmuş daha ne istiyorsun? Sonsuz cennet hayatına kavuşmuş.
SEMİH MERİÇ: Adnan Bey, Allah ayette şehitleri kendi bulundukları durumu dünyadakilere müjdelemek istediğinden bahsediyor inşaAllah.
ADNAN OKTAR: Tabii onların da kendilerine katılmasını istiyorlar şehitler.
Peygamberimiz (sav) diyor ki bak “Ölü için yas tutmak insanı küfre sürükler” diyor küfre “kafir olur” diyor. “Ölü için yas tutan kafir olur” diyor “küfre sürükler” diyor. Müslim’de sahih Müslim’de sahih hadis kitabı. Bu ölü de değil ayrıca şehit olmuş daha ne istiyorsun? Daha ne istiyorsun? Resulullah (sav) diyor ki Tırmizi’de “Sizden biriniz karınca ısırmasından ne kadar acı duyarsa şehit olan kimse de ölümden ancak o kadar acı duyar.” Karınca dişlemeye çalışır ya belli belirsiz insanın elini kaşıntı gibi bir şey oluyor ya “Hafif bir kaşıntı gibidir” diyor o kadar “belli belirsiz.” Ondan da haberi bile olmaz ayrıca. “Allah bize de nasip etsin elhamdülillah ne güzel olmuş, Allah şehadet makamı vermiş” diyeceğine “büyük bir felakete uğradık ya” diyor. “Çok büyük bir felakete uğradık” diyor “hep beraber ağlayalım” diyor “kapatın radyoları, televizyonları” diyor “yasa girelim” diyor. Bak Peygamber (sav) “Ölü için yas tutan küfre düşer” diyor. Müslim’de “Ölü için yas tutmak insanı küfre sürükler” diyor. “Sürüklenme şeklinde küfre gider” diyor.
GÖKALP BARLAN: Allah Kuran’da kovulmuş şeytandan Allah’a sığınırım “İki güzellikten biri” diye bahsediyor şehitlikten Hocam inşaAllah.
ADNAN OKTAR: Tabii “İki güzellikten biri.” Allah “güzellik” diyor sen “fenalık” diyorsun “kötülük” diyorsun.
Suat İzdemir, “Hocam Kuran’da kadınlar hakkında tek güzel bir sure var mı? Geçtim sureyi tek güzel bir ayet var mı? Hocam kadınlar hakkında cennette vaat edilen tek bir şey var mı inşaAllah” diyor. Evet. Kuran’da hep erkeklere hitap vardır “Kadınlara şöyle hizmet edeceksiniz, böyle hizmet edeceksiniz” bütün emirler hep erkekleredir. “Onlara para vereceksiniz, ev vereceksiniz, evinizden çıkartmayacaksınız, onlara kötü söz söylemeyeceksiniz, güzellikle ayrılacaksınız ayrılırsanız da, eza etmeyeceksiniz.” Bütün hükümler erkekler içindir. “Ya” diyor “adam Kuran’da hep erkeklere hitap” diyor. Kardeşim Allah tamam da kadına hizmet için erkeğe emir veriyor. Kadına nasıl hizmet edileceğinin talimatlarını veriyor erkeğe. O da diyor ki “Bak” diyor “hiç kadınlardan bahsetmiyor” diyor. Kadına Allah emir veriyorsa “Kadınlara hizmet et” diye “para ver, destekle, yardımcı ol” diye emrediyorsa kadını en güzel şekilde korumuş olmuyor musun? Bu kadar mı aklın yok, bu kadar şeyi düşünemiyor musun?
Kuran’a göre mesela erkek karısından boşanıyor kadın da kocasından boşanıyor. Kadın kocasına bakmak durumunda mı boşandıktan sonra? Değil. Erkek? Erkek kadına bakmak mecburiyetinde. Kadın ayrılıyor kadına ev bulmak mecburiyetinde ve onu en iyi şekilde geçindirmek mecburiyetinde. Sen diyorsun ki “Erkeğe” burada tabir açıklama erkeğe yönelik. Allah kadının rahatı için, huzuru için, refahı için ona bakma emrini veriyor erkeğe.
Mesela Nisa Suresi var nisa; kadın demektir. “Sure var mı?” diyor işte kadın suresi. Nisa Suresi kadın suresi. Kadınlara verilen özgürlükler anlatılır o ayette ve hakları anlatılır. “Yok” diyorsun niye yok? Şimdi bilmeyene yok, araştırmayana yok. “Kuran’ı bilmiyorum” demiyorsun da “incelemedim, haberim yok” demiyorsun da çok iyi biliyormuş gibi ortaya çıkıp “kadınlarla ilgili sure yok” diyor. Adı üstünde nisa; kadın suresi ve kadın haklarını anlatıyor. Peygamberimiz (sav) de mesela hanımlarına diyor ki “Eğer ayrılmak istiyorsanız gelin sizi güzel bir salıverme tarzıyla salayım ve yararlandırayım sizi” diyor yani para verecek, imkan verecek, ev verecek, bakımını üstlenecek ayrılacaklar.
SEMİH MERİÇ: Allah Kuran’da Hz. Meryem’den de bahsediyor “Onu güzel bir bitki gibi yetiştirdik” diye bildiriyor Allah ayette, şeytandan Allah’a sığınırım.
ADNAN OKTAR: Bir daha.
SEMİH MERİÇ: Allah Kuran’da Hz. Meryem için “Onu güzel bir bitki gibi yetiştirdik” diye bildiriyor ayetinde.
ADNAN OKTAR: Kadınlar için Allah “Güzel bir bitki gibi” diyor evet. Mesela Hz. Meryem Kuran’da örnek kadın olarak, alemlere örnek kadın olarak gösterilir.
Şehit Tümgeneral Aydoğan Aydın yazdığı şiirinde ne diyor biliyor musunuz? “Şehitlerden selam geldi, savaşan tüm sağlara” diyor. “Şehitlerden selam geldi” Onlar selam veriyor ama insanlar alamıyorlar şehitlerin selamını.
KARTAL GÖKTAN: Şehit Tümgeneralimiz Aydoğan Aydın Paşamızın Cumhurbaşkanı Erdoğan ile bir konuşması var video olarak.
ADNAN OKTAR: Aslansın sen aslan aslan, kabadayıların aslanısın maşaAllah. Daha önce şehadeti bela gibi gösteriyorlardı Türkiye’de. Hep felaket haberleri işte “Evlere ateş düştü, yüreklere ateş düştü mahvolduk yandık bittik.” Ben şehadetin güzelliğini anlata anlata anlata millete şehadeti geniş çaplı sevdirdim bilmeyenlere. Ve millet bak 15 Temmuz’da şehadet için can attı ve seve seve Allah için şehit oldular. Çünkü fırsat bu fırsat dediler. Şehadetin güzelliğini gün geçtikçe daha da iyi anlıyorlar. Sanki dünyada kalanlar anlayamıyorum sanki büyük bir bal küpünde kalmışlar gibi. Burada sürünüyorsun, sürünüyorsun. O ağlayıp şehadeti bela gibi gösterenlere diyorum. Bilgisizliğinden söylüyor bir kısmı, bir kısmı da fitne için söylüyor. Bilgisizliğinden söyleyenlere bilgilendirme esastır. Ama fitne için kirli kafasından dolayı söyleyenlere de Allah bela verecektir ahirette. Çünkü bak Peygamber (sav) “Müşrik olurlar” diyor şirk “kafir olurlar” diyor. Sanki canı o verdi, o beden ona ait sanki bedenin sahibi, ruhun da sahibi gibi. Sana ne? Bedeni veren kim? Allah. Ruhu veren kim? Allah, Kaderi yaratan kim? Allah. Sana mı soracak Allah? Ve güzel bir alışla almış ölüm de değil şehadet, o sağlam o. Ama ölümde belli değil nereye gideceğin. Şehadette sağlam net yani.
KARTAL GÖKTAN: Bu akşamki şehitlerimizden Yarbay Songül Yakut’un bir resmini görebiliriz.
ADNAN OKTAR: Bakayım. Allah nurunu artırsın, Allah nurunu artırsın melek gibisin. Melekler seni aldı götürdü şehadet alemine biz de burada kaldık. Bak burada karanlık var mesela şu an gece ama orada sürekli gündüz şehitler aleminde. Ama Allah’ın hikmeti hayret ediyorlar bize, niye orada duruyoruz acaba? Mantık değiştiği için, boyut değişikliği olduğu için mantığımızı kavramaya çalışıyorlar “zorumuz nedir acaba?” gibisinden. “Beklerler” diyor Allah “niye gelmiyorlar?” falan. Çünkü oradaki rahatlığı görünce mesela köşke taşınan bir adam, saraya taşınan bir insan gecekondudakine ne yapar? Acır. Israrla da çıkmıyorsa da adam gecekondudan değil mi daha da acır. “Nasıl oluyor bu? Gelse de o da rahat etse” der.
KARTAL GÖKTAN: Şehit olan kadın Yarbayımız Türkiye’nin ilk jandarma kadın komutanıymış.
ADNAN OKTAR: Aslan o aslan aslan. Allah nurunu artırsın elinden yüzünden nur akıyor zaten. Şehit yüzü var yüzünde.
Yalnız bu tele çarpma işi çok oluyor. 25 yılda 8 helikopter kazası meydana geldi bu tele çarpmadan kaynaklanan. Bu olaylarda 34 askerimiz şehit oldu, 9 askerimiz de yaralandı. Yerden rahatlıkla görebiliyoruz. Çünkü direkleri gördüğümüz için direklerin arasında teller açıkça görülüyor. Şimdi yükseldiklerinde yerdeki o direkler görünmediği için teller de o kadar fark edilmiyor çok ince olduğu için teller bir de bulut mulut dumanlı hava falan oluyor fark edilmiyor. Fakat bunun cihazı var yani o cihazların alınması çok önemli. Cihaz hemen haber veriyor bir engel tel falan olduğunda. Mesela “Karşıda tel var dikkat et” diyor. Helikopterlere bu aletin takılması gerekiyor bir an önce. Hatta helikopterler çarpmasın diye bu Güneydoğu’da elektrik tellerinin üzerine kırmızı veya parlak renkte toplar takıldı, fosforlu, dikkat çeksin de yanaşmasınlar diye. Bir de ayrıca bu yüksek gerilim hatlarının direkleri de boyandı renkli boyalarla dikkat çeksin diye ama buna rağmen oluyor. O zaman nedir çözüm? Bir kere olduğu yerde çok yükselmesi lazım helikopterin kalktıktan sonra yani yükselebildiği kadar yükselmesi gerekiyor. Ve en önemlisi engeli bildiren alet takılması gerekiyor. “Karşıda tel var” yahut “şu tür engel var” diye bildirecek.
Aslında birçok helikopter cinsinin ön bölümünde hem üstte hem de alt kısmında tel kesme makas sistemleri var. Telle karşılaştı mı direkt doğrayıp geçiyor yani yaylanmıyor helikopter teli koparıyor devam ediyor hemen kesiyor. Bu sistemlerin de eklenmesi gerekiyor. Çünkü başka türlü bu yine olabilir Allah esirgesin.
Yalnız bu işler tabii biraz beni kuşkulandırıyor. Mesela bu FETÖ iddianamesini hazırlayan savcımız, kahraman yiğidimiz trafik kazasında şehit oldu. Bu bana biraz karanlık geliyor bu iş. Askerlerimiz peş peşe zehirlendiler. Mesela bu 15 Temmuz’da Doğu ve Güneydoğu’da darbeyi etkisiz hale getiren generallerdi bu general hepsi şehit oldu generallerin. Bir acayiplik var. Şüphe gözüyle bakılması lazım.
Paşamız PKK’ya karşı çok kararlı olmasıyla tanınıyor kabadayı yani böyle hakiki kabadayı. Kato’yu tepsiye çevirdi böyle dümdüz. Kato’da asayişi tam sağladı.
İşte tele karşı en sağlamı haber veren sistem, engel haber veren sistem. Bir de helikopterin çok yükselmesi lazım.
OKTAR BABUNA: Bu Aydoğan Aydın Paşamız da Adnan Bey, düşen helikopterde şehit olan General Aydoğan Aydın 15 Temmuz’da görev yaptığı kışladan hiçbir askerin çıkmaması yönünde de talimat vermiş dediğiniz gibi.
ADNAN OKTAR: Hepsi aslan onların, hepsi kabadayı yiğitler.
İlk jandarma kadın komutanımız bu şehit olan bayan Yarbayımız. Aslan o aslan maşaAllah.
Görgüsüz, kalitesiz, basit adamlar da yazıyorlar kötü kötü espriler, böyle aşağılık sözler muhtemelen de dinsizliğin verdiği kir de üstlerinde görülüyor. İnsan acısın mı, tiksinsin mi? Çok kötü. Allah hidayet versin, akıllarını açsın.
Evet, dinliyorum.
KARTAL GÖKTAN: Bugün Afganistan Kabil’de Alman elçiliği önünde patlama oldu. 80 kişi öldü, 350 yaralı var.
ADNAN OKTAR: 350 yaralı Allah Allah. Bir hayli kalabalıkmış demek ki. İşte bütün bunlar Mehdi (as) devrinde bir anda sükut bulup sakinleşecek. Şu an devam eder eder eder eder edecek Allahualem edecek.
MaşaAllah bu şehidimiz Tümgeneral Aydın Paşamız 1992 yılında Topçu Üsteğmen olarak görev yaptığı yıllarda Hanke’ye Ağıt isimli bir şiir yazmış. Bak “Doksan kişiydik biz o gün” diyor “aç, susuz, uykusuz” yani oruçlu, oruçlu. Şu an nasıl şehit oldular? Oruçlu. Neydiler? Açtılar, susuzdular ve uykusuzdular. Görüyor musun? “Yürüyorduk kaygusuz. Sis, çamur, kanla ve terle.” Her yer hakikaten sis, her yer çamur yağmur yağdığı için, her yerde kan var çatışma olduğu için ve hakikaten yorgunlar, terlemişler. “Üzerlerindeydik bulutların.” Neyle gidiyor? Helikopterle gittiği için bulutların üstüne görüyor musun? “Ayrım Hanke Yaylası’nda” Şırnak bölgesi Hanke Güneydoğu. “Yeşerirken umutlarım, soğuk namlular üzerimizde yürüyorken dağlara” Zaten ilk gittikleri istikamet dağ istikameti. “Şehitlerden selam geldi.” Şehitlerden selam gelmesi nasıl olur? Şehit olduğunda olur. Biz şehit selamı duyabiliyor muyuz? Duyamıyoruz. Şehit duyar mı? Duyar. Şehit olacağını bilmiş mi? Bilmiş. Bak “Şehitlerden selam geldi” diyor bu şehit olmadır. Şehit sana selam verdiyse şehit oldun demektir. “Savaşan tüm sağlara” Onlar orada savaşıyor mu? Savaşıyorlar. Sağken şehit geldiğinde öldü demektir. Öldü derken şehit oldu demektir. “Uzaklarım yakınlaştı” Mekan değişti. Bak “Uzaklarım yakınlaştı” Şehadet alemi çok uzakta gibi görünür ama çok yakındır. Mekan zaman oynaması oluyor çünkü. “İnancımla, davamla” İmanlı ve davası var. “Uyan Hanke geliyorum, heybetimle, havamla” diyor. Şu an heybetleri her yeri sardı Allah gani gani rahmet etsin. Bak havaya da dikkat çekiyor havada olacaklarına da, bulutların üstünde diyor hepsini anlatmış.
Evet, dinliyorum sorusu olanlar soru sorsunlar.
VTR: Adım Ömer Yılmaz. Beşiktaş Anadolu Lisesi’nde okuyorum. Cennette nasıl bir yaşam olacak?
ADNAN OKTAR: Şimdi biz burada ne istiyoruz? Dışarı çıkıyoruz işte en hoşumuza giden nedir? Benim en hoşuma giden kadınları çok seviyorum ben Allah’ın tecellisi olarak. Mesela müzik vardır cennette her yerde müzik vardır, güzel suretler vardır, güzel binalar vardır, güzel vasıtalar vardır. Atlar var mesela develer var ama hepsi uçan, uçan deve. Peygamberimiz (sav) mesela söylüyor “Kristal develer var kristal renginde. Kırmızı yakuttan atlar var.” Yakuttan ama canlı. Şeffaf, iç organı yok, konuşuyor, uysal at. Ama bildiğin yakut, yakut gibi parlıyor. İstediğin yere gider ama diyor bak Cenab-ı Allah “İstediğiniz her şey” diyor. Aklından geçirmesiyle derhal yaratılır. Hayal gücündedir her şey istediğin yere istediğin an gidersin. Bunu Allah bize rüyada gösteriyor şu an, değil mi? Mesela uçmak istiyoruz uçuyoruz. Mesela araba kullanmak istiyoruz kullanıyoruz. Ehliyeti olmayan gayet güzel araba kullanıyor rüyada. Mesela müzik aleti kullanmayı bilmiyor mükemmel keman çalıyor ağlatıyor kemanı rüyasında. Ut çalıyor, sürat arabasıyla geziyor, tekneyle geziyor. Tekneyle ilgili bir eğitimi var mı? Yok. Mesela uçak çok güzel uçak kullanıyor havada. İstediği dilde konuşuyor İngilizce de konuşuyor cayır cayır, rüyasında konuşuyor yabancı dilde. Yabancı birisi geliyor şakır şakır konuşuyor. İspanyolcaysa mesela “Ben İspanyol’um” diyor şakır şakır konuşuyor “ben İspanyolca bilmiyorum” demiyor. Anında konuşuyor İspanyolca. Ölüm de bu rüyadakinden çok daha keskin görüntüdür. O da bir ölüm şeklidir rüyadaki de bir ölüm şeklidir ama görüntü fludur daha fludur. Şuur da daha fludur. Ölümde görüntü de daha nettir şuur da daha nettir. “Artık görüş keskinleşmiştir” diyor Allah ayette şeytandan Allah’a sığınırım. Duyular keskinleşiyor daha keskin oluyor.
Evet, dinliyorum.
VTR: Benim adım Furkan. Şeytan nasıl bir varlıktır?
ADNAN OKTAR: Cin görünümünde yani cin. Normalde tipsizdir görüntüsü çok korkunçtur ama güzel bir görüntü alabilir isterse. Mesela hayvan şekline girebilir, akrep şekline girebilir, kedi köpek şekline girebilir. Mesela bir karga falan görünümüne girebilir. Onun öyle bir sorunu olmaz. Ama iman edenlerin üzerine bir etkisi yok, çok zayıftır etkisi. Nefis de öyle köle gibidir. Mesela “Dur” dedin mi durur. Adam diyor “Dayanamadım” diyor. Kardeşim sen emir verdiğinde nasıl durmaz? Mesela öfkelendin “Sakin ol” dersin zıng durur. Mesela bir şeye elini uzatıyor “Dur” dersin durur. Bir şey yapacak “Yapma” dersin yapmaz. Dinler seni nefis tamamen boyun eğmiş vaziyettedir. Zayıf irade de bu kötü noktaya gider. Şeytan da ancak fısıldıyor “Hadi oradan” dersin işine bakarsın.
Evet, dinliyorum.
VTR: Oruç tutmadan da dindar olunur mu?
ADNAN OKTAR: Tabii ki olunur. Namaz kılmasa da Allah’tan korkuyordur, Allah’ı seviyordur. Günaha giriyordur ama yine dindar olur yani dindar demek dini kabul eden, dini sevendir. Dinden çıkmış olmaz. En fazla günaha girmiş olur.
VTR: Merhaba ben Doruk. Sormak istediğim soru: Türkiye neden bu kadar sağ temelli bir ülke ve neden bu kadar dindarız?
ADNAN OKTAR: Tabii Osmanlı’dan gelen bir gelenek, yapı var. Bir o var bir de Darwinizm’e biz göz açtırmadık Türkiye’de. Erken safhada kafasını ezdik. 1980’lerde zaten atak yapacaktı asıl komünizm. Komünist atak asıl o zaman bekleniyordu. 12 Eylül’den sonra, askeri darbeden sonra normalde Komünizmin tırmanması gerekiyordu. Çünkü askeri darbeler komünizmi daha da geliştirir. Daha güçleniyor ülkelerde mesela Şili’de şurada burada falan. Nerede darbe olduysa onu faşist hareket olarak gördüğü için kitleler genellikle reaksiyon olarak komünizme kayarlar. Komünizm gelişecekti. Ama 86’lardan itibaren özellikle bir buldozer harekatı yapıldı ilimle irfanla. Darwinizm fındıkkabuğu gibi ezildi pestil haline getirildi. Ot balyası gibi balyaladık paketledik ve müthiş bir iman hareketi başlatıldı milyonlarca kitap dağıtıldı. Türkiye’de sağ tırmandı tabii. Sağ hükümet için de hazır temel, güçlü bir ideoloji meydana geldi. Hükümetlerin sağlam bir ideolojisi olmasa hükümet ayakta duramıyor. Mesela Adnan Menderes hükümetinin sağlam ideolojisi yoktu. Marksist, komünist düşünceye karşı, Darwinizm’e karşı güçsüzdü. Abdülhamit devrinden itibaren güçsüzdü. Hep sürekli solun karşısında mağlup oldular Abdülhamit’ten sonra. O güçsüzlük devam ederken işte 86’lardan sonra muazzam bir atak meydana geldi ve sol garibanlaştı, ezildi, büzüldü, kazındı ve yok oldu. Mesela CHP ancak solun en sağında hayatta olacak şekle geldi. Doğu Perinçek diyor “Adnan Oktar ve ekibi” diyor “Anadolu’yu karış karış gezdiler. Her yerde Darwinizm’in geçersizliğini anlattılar, Materyalist felsefeyi ezdiler. Dolayısıyla” diyor “Komünizme hayat hakkı bırakmadılar” diyor. “Ve AK Parti’nin iktidar olmasının önünü sonuna kadar açtılar ve AK Parti hükümetine tabanda felsefi zemin hazırladılar” diyor doğru söylüyor. Ve tepmez devrilmez bir sağ hakimiyeti Türkiye’de sağlanmış oldu. Şimdi bize muhalif konuşanlar bile bizim sayemizde imanlarını muhafaza edebiliyorlar. Sıkıştıklarında Darwinizm konusunda bizim kitaplarımızı okuyorlar. İman bunalımına girdiklerinde bizim kitaplarımızı okuyorlar. Ama tabii yine gelenekçi Ortodoks sistemin etkisi altındalar. Fakat onu kötü niyetle yapmıyorlar. Çünkü yüzyıllardan beri bu eğitim yapılmış kromozomlarına işlemiş artık.
Evet, bu Mevlana hakkında biraz halkı aydınlatalım. Video var mı bu konuda?
KARTAL GÖKTAN: Evet var.
ADNAN OKTAR: Bakalım.
VTR: Mevlana’ya Ait Olduğu İddia Edilen Kitaplarda Dine Uygun Olmayan İfadeler