Adnan Oktar'ın 3 Nisan 2011 A9 Tv'deki Canlı Sohbetinden
ADNAN OKTAR: Şeytandan Allah’a sığınıyorum. Yunus Suresi, 61; “Senin içinde olduğun herhangi bir durum,” oturuyor, kalkıyor olabilir; yan duruyor olabilir, “onun hakkında Kur'an'dan okuduğun herhangi bir şey,” şu an olduğu gibi, “ve sizin işlediğiniz herhangi bir iş yoktur ki,” çay içmek, konuşmak, ne olursa olsun; durum değerlendirmesi, Facebook’a girmesi, arkadaşlarıyla ders çalışması, imtihana girmesi, lokantada yemek yemesi, eğlenmesi, dans etmesi, ne varsa, “herhangi bir iş yoktur ki, ona (iyice) daldığınızda, Biz sizin üzerinizde şahidler durmuş olmayalım.” “Ben o anda sizi takip ediyorum her yönden” diyor Allah. “Konuşmalarınızı da dinliyorum, sizi de görüyorum” diyor Allah. “Yerde ve gökte zerre ağırlığınca,” zerre; atom, “ağırlığınca, hiçbir şey Rabbinden uzakta (saklı) kalmaz.” “Hepsinden haberdarım” diyor Allah. Çünkü Kendi yaratıyor. “Bunun daha küçüğü de,” atomdan küçük; kuark var, fotonlar var, “Bunun daha küçüğü de, daha büyüğü de yoktur ki, apaçık bir kitapta (kayıtlı) olmasın.” “Kuarka varıncaya kadar Benim bilgimde ve kader kitabında yazılıdır hepsi” diyor Allah. “Tamamını biliyorum” diyor Allah. 62. ayet, şeytandan Allah’a sığınırım; “Haberiniz olsun;” “size bildiriyorum” diyor Allah. “Allah'ın velileri,” yani Allah’ın koruduğu, iyi insanlar, “onlar için korku yoktur,” dünyada da korku yok, ahirette de korku yok; bir tek Allah’tan korkuyorlar, “mahzun da olmayacaklardır.” “Üzüntü, azap, sıkıntı çekmeyecekler” diyor Allah. 1993 tarihini veriyor ebcedi. “Onlar iman edenler ve (Allah'tan) sakınanlardır.” İman ediyor ve helale-harama dikkat ediyor. İslam’a, Kuran’a uygun hareket ediyor. “Müjde, dünya hayatında ve ahirette onlarındır.” Dünya hayatında müjde nedir? İslam’ın dünyaya hakimiyeti, Hz. İsa Mesih (a.s)’ın gelişi, Hz. Mehdi (a.s)’ın çıkışı. “Hz. Mehdi (a.s) ile müjdelenin” diyor Cenab-ı Allah, değil mi? Tamam, “Müjde, dünya hayatında ve ahirette onlarındır.” Peygamberimiz (s.a.v)’in hadisi ama Peygamberimiz (s.a.v)’e vahiyle geliyor o bilgi zaten. “Allah'ın sözleri için değişiklik yoktur.” “Hz. Mehdi (a.s) çıkacak” dedi mi, çıkar; “Hz. İsa (a.s) inecek” dedi mi, iner; “dünya hakimi olacak” dedi mi, olur. “Değişiklik yoktur” diyor. Nur Suresi’nin 55. ayetinde de zaten açıkça dünya hakimiyetinin olacağını söylüyor Allah. “İşte büyük 'kurtuluş ve mutluluk' budur.” Demek ki Müslümanların gerçek kurtuluşu ne? İttihad-ı İslam. Arkasından da “mutluluk” diyor. Her yere sevgi, barış hakim oldu mu, mutluluk niye olmasın? Oluyor işte, mutlu oluyoruz. Allah’ın rızasını kazanmaya çalıştığımızda mutlu oluyoruz. “Onların sözleri seni üzmesin.” Dangalağı olur, iti olur, kopuğu olur, çakalı olur; abuk sabuk konuşur, muhalif sözler eder, iftira eder, hakaret eder, oyun oynar, zırvalar. Üzüldün mü ne yapmış olursun? Harama girmiş olursun. Allah ne diyor? “Onların sözleri seni üzmesin.” Tavsiye değil, muhkem hüküm. Üzmesin ne demek? Namaz kılın, şarap içmeyin, bunlar gibi muhkem hüküm. “Onların sözleri seni üzmesin.” Üzüntü haram. “Ben üzüle üzüle perişan oldum, sabahlara kadar kafamı duvarlara vurdum” diyor, harama girersin. Üzüntü kadere savaştır. Haşa, Allah’a karşı mücadeledir. Niye üzülüyorsun? Hepsinde hayır var. “Şüphesiz 'izzet ve gücün' tümü Allah'ındır.” “İzzet-i nefsime dokundu” diyor; Allah’tır sadece, bütün izzet Allah’a aittir. Ve güç, “ben çok güçlüyüm” diyor; sen değilsin güçlü olan, Allah’tır. Allah verir gücü. “Gücün tümü Allah’ındır. O, işitendir, bilendir.” Bu konuşmamızı da şu an duyuyor Allah. Bilendir; bizleri konuşturan da Allah, “hepsini de Ben bilirim” diyor Allah. “Haberiniz olsun” diyor Allah. Bak, bir daha söylüyor, “Haberiniz olsun;” “şüphesiz” diyor Allah. O çok önemlidir. “Şüphesiz,” hiç şüphe etmeyin, “göklerde kim var,” Kim var? Hz. İsa Mesih (a.s) var idi, geldi o da zaten, inşaAllah. Ve melekler var, cinler var. “yerde kim var,” yerde olan da Hz. Mehdi (a.s) ve talebeleri, Müslümanlar ve bütün insanlar; “tümü Allah’ındır.” Ne Hz. Mehdi (a.s)’ın gücü var, ne Hz. İsa (a.s)’ın gücü var; tüm güç Allah’ın. “Allah'tan başkasına tapanlar bile, şirk koştukları varlıklara ve güçlere (gerçekte) uymazlar” diyor Allah. “Hiçbirine uymazlar” diyor. “Onlar yalnızca bir zanna uyarlar ve onlar ancak 'zan ve tahminde bulunarak yalan söylemektedirler.'” Hurafelerle, yobazlık yapıp, üçkağıtçılık yapıp, sahtekarlık yapıyorlar” diyor Allah. Zan ne demek? Kuran ayeti olmayan uydurma hüküm. Tahminen konuşuyor adam, zan ve tahminle konuşuyor. Bak, ne diyor Allah; “Onlar yalnızca bir zanna uyarlar ve onlar ancak 'zan ve tahminde bulunarak yalan söylemektedirler.'” Yobazların genel özelliği, ana özelliğidir yalancı olmak. Uydurur, kudurmuş gibi yalan söyler, gece gündüz. “O, dinlenmeniz için geceyi,” demek ki gece yatmak iyi. Hakikaten de güzel oluyor gece ama gece biz sürekli faaliyet halindeyiz. Gece çok az uyurum ben, çok nadirdir. Geceler sabaha kadar benimdir, inşaAllah. Gündüz de öyle. Mesela bazen 24 saat uyumadığım oluyor ama evelAllah, inşaAllah. “Gündüzü de aydınlatıcı (mubsir) olarak sizin için yaratmıştır.” Ama gece dinlenmek iyidir, yani onu yapmak lazım. Biz zaruri olduğu için gece uyumuyoruz, mecburi olduğumuz için. Çünkü vakit yok, çok dar vakit. “Şüphesiz işiten bir topluluk için bunda gerçekten ayetler vardır.”