Öyleyse, nasıl olur da, kendi ellerinin sundukları sonucu, onlara bir musibet isabet eder, sonra sana gelerek: "KUŞKUSUZ, BİZ İYİLİKTEN VE UZLAŞTIRMAKTAN BAŞKA BİR ŞEY İSTEMEDİK" DİYE ALLAH'A YEMİN EDERLER? (Nisa Suresi, 62)
Peygamberimiz (sav)'in yanına, işari olarak ahir zamanda Hz. Mehdi (as)'ın yanına geliyorlar: İyilik amacındayız, düzelmenizi istiyoruz diyorlar. Münafıklar çok uzlaşmacı görünür, alttan alan görünür. Çünkü mevzi kazanması gerekir. Münafık yakalandığında tedbiri yoğunlaştırır. Bunun için de iyilik görünümünü ve uzlaşma görünümünü yoğunlaştırır. Onun için tahribatları çok şiddetli olur.
Allah'a yemin ediyor. Şurada bir açıklık var, onu düzeltmeye çalışıyorum diyor. Halbuki bütün amacı kendince İslam'ı çökertmek. Güya gedik gibi bulduğu bir yön oluyor. Grift yönleri, Kuran'da açıklanmadığını zannettiği yönleri kullanıyor. Haşa, benzetmek olmaz, kanun boşluğundan suçlunun faydalanması gibi. Kendi düşük aklınca boşluk arıyor. Halbuki Kuran'da birşey açıklanmıyorsa o zaten helaldir. Kiraz helal mi, üzüm helal mi diye araştırmayız biz. Açıklanmamışsa helaldir, ama münafık sen bunu nereden buldun der, kendince bir kurnazlık yapar bu yöntemle.