Katar, petrol ve zengin doğalgaz kaynakları ile dünyada kişi başına düşen gelirin en yüksek olduğu ülkelerden biri. Güçlü bir ekonomiye sahip olmanın yanı sıra, Ortadoğu'daki bölgesel sorunlara yönelik de katılımcı bir dış politika izliyor. Son dönemde, özellikle Mısır, Suriye, Filistin gibi çevresindeki ülkelerde yaşanan krizlerin çözümlerine yönelik çabalarıyla dikkat çekiyor.
Eğitim, sağlık, bilim gibi alanlarda yaptığı iç yatırımlarla ve yabancı ülkelerde yaptığı dış finansal yatırımlarla Katar'ın gelecekteki refah düzeyini ve ekonomik gücünü geliştirmeyi hedefliyor.
Katar'ın bölgedeki en önemli müttefiklerinden biri kuşkusuz Türkiye. Hem Müslüman aleminin bir parçası olmaları hem de ortak tarihi bağlara sahip olmaları bakımından iki ülke arasındaki ilişkiler güçlü dostluk ve kardeşlik temelleri üzerine kurulu.
Özellikle son 10 yılda sürekli tırmanan bir grafik izleyen Türkiye-Katar ilişkileri her iki ülkenin de dış politika başarılarında önemli bir yere sahip. Ekonomik, politik, bölgesel ve askeri alanları kapsayan bu ilişkilerin ortak vizyon ve değerler üzerine kurulması da aradaki dostluk ve işbirliğini oldukça sağlam ve güvenilir kılıyor.
Türkiye'nin Katar Büyükelçisi Ahmet Demirok'un ifadesiyle, “İlişkilerimiz mükemmel diye tanımlayabileceğimiz seviyeye ulaşmış vaziyette. İki ülke ilişkileri son zamanlarda yapılan iş birliği çalışmalarıyla birlikte en üst seviyeye ulaşmış vaziyette. Karşılıklı ziyaretler, teknik heyet ziyaretleri en yüksek ziyaretler burada gerçekleştirilmekte”.[i]
Dönemin Başbakanı Erdoğan'ın 2006 yılında bakanlar ve işadamları heyetiyle Katar'a gerçekleştirdiği ziyaretin ardından, o güne kadar birkaç yüz milyon doların ötesine geçmeyen iki ülke arasındaki ticaret hacmi 6 milyar dolarlar seviyesine yükseldi. O günden bu yana, Türkiye ve Katar yönetimleri arasında gerçekleşen karşılıklı üst düzey ziyaretler de bu ilişkilerin gelişmesi ve güçlenmesinde büyük rol oynadı.
Türkiye Katar için cazip bir yatırım alanı olduğu kadar Katar da Türk yatırımcıları ve girişimcileri açısından ciddi bir fırsatlar ülkesi. Özellikle Türk inşaat şirketlerinin Katar'da üstlendikleri dev projeler karşılıklı ticaret hacminin artmasına önemli katkıda bulundu. Bugüne kadar büyük inşaat firmalarının da içinde yer aldığı 30'u aşkın Türk firmasının Katar'da üstlendiği proje ve yatırımların toplam tutarı yaklaşık 8.5 milyar dolara ulaştı. Bunun yanı sıra, hammadde, demir-çelik, mobilya, çeşitli sanayi ve tekstil ürünleri de Katar'a yapılan ihracat kalemleri arasında.
Yine, elverişsiz doğa ve iklim koşulları nedeniyle su ve gıda kaynakları bakımından kendine yetersiz ve dışa bağımlı bir ülke olan Katar için Türkiye gibi tarım ve hayvancılığı gelişmiş, zengin su kaynaklarına sahip bir ülke önemli bir çözüm fırsatı.
Katar'ın petrol ve zengin doğalgaz kaynakları, bu enerji kaynaklarında dışa bağımlı olan Türkiye açısından Rusya ve İran gibi ülkelerin yanında önemli bir alternatif oluşturmakta. Bu bakımdan, doğalgaz tedariki için Türkiye ile Katar arasında bir boru hattı kurulması projesinin acilen hayata geçirilmesi son derece hayati bir konu.
Katar ile Türkiye arasında sürekli artan ve gelişen ekonomik ve siyasi işbirliğinin yanı sıra 19 Mart 2015'te iki ülke arasında imzalanan karşılıklı askeri işbirliği anlaşması da ilişkilerinin güçlenmesi açısından önemli bir dönüm noktası oldu.
İki ülke arasındaki sıkı işbirliğine bugün belki de en çok ihtiyaç duyulan konuların başında, Suriye'de yaşanan felaket geliyor. Nitekim Katar'ın Ankara Büyükelçisi Salem Mübarek Al-Shafi'nin de geçtiğimiz Ağustos ayında yaptığı bir röportajdaki tespitleri son derece önemli:
"Ortadoğu bugün alevler içinde yanmaktadır. Biz bölge halklarının seçenek ve görüşlerini özgürce ifade etmeleri için fırsat verilmesi ile yaşadıkları istikrarsızlığın ancak biteceğine inanmaktayız... Bu sebeple bölgede yaşayan, özgürlüğüne kavuşmak için ayaklanan, insanlara yardım etmek için daha sıkı ve ciddi çalışmalara ihtiyaç vardır... Biz bu konuda çeşitli önerileri ve girişimleri Türkiye ile birlikte yürütmekte, diğer ülkelerin daha büyük rol almasıyla çevresini genişletmeye çalışıyoruz. İkili ve çok taraflı işbirliği yoluyla Ortadoğu'daki sorunlara çözüm bulmak için her zaman çabalamaya ve her şeyi yapmaya hazırız." [ii]
Acil çözüm bekleyen bu insanlık dramı, birçok bölgesel konuda birlikte hareket eden iki devletin, bu birlikteliği en güzel, doğru ve etkili biçimde kullanması gereken en önemli konulardan biri. Bugünlerde, başta ABD, Rusya olmak üzere dünya siyasetinin birinci gündemi olan Suriye'deki geçiş dönemi formüllerinde Katar'ın Türkiye ile birlikte aktif ve etkin bir aktör olması son derece hayati bir konu.
İki büyük İslam ülkesi arasındaki bu örnek dostluk ve işbirliğinden en büyük beklentimiz bu birlikteliğin yalnızca iki ülke için değil tüm İslam alemi için hayırlara vesile olması, tüm dünya Müslümanlarının kurtuluşu, birlik, sevgi, kardeşlik ve dayanışması için güzel bir model oluşturmasıdır.