Yoksa sana bir tuzak mı kurmak istiyorlar? Fakat o kâfirler tuzağa düşecek olanların ta kendileridir. (Tûr Sûresi, 42)
Veyahut, fıtratları bozulmuş, vicdanları çürümüş şarlatan münâfıklar, dessas (hileci) zındıklar gibi, ellerine geçmeyen hidâyetten halkları aldatıp çevirmek, hile edip döndürmek mi istiyorlar ki, sana karşı kâh kâhin, kâh mecnun, kâh sâhir (sihirbaz) deyip, kendileri dahi inanmadıkları halde başkalarını inandırmak mı istiyorlar? Böyle hilebaz şarlatanları insan sayıp desîselerinden, inkârlarından müteessir olarak fütur getirme (usanma). Belki daha ziyâde gayret et. Çünkü, onlar kendi nefislerine hile ederler, kendilerine zarar ederler. Ve onların fenalıkta muvaffakıyetleri, muvakkattır (geçicidir) ve istidrâcdır (derece derece azaba yaklaşmaları için verilen nimetlerdir), bir mekr-i İlâhîdir (onların hilelerine karşılık Allah’ın düzeni, oyunudur). (Sözler, s:353)
Münafıklar tuzakçı. Ahir zamanda Hz. Mehdi (as)'a işaret ediyor. Vicdanları çürümüş, şamatacı münafıklar hidayeti kendisi bulamadığı için insanları da çevirmek ister. Ahlaksızca iftiralar atarlar usandırmak için yapıyor ama peygamberlerde, Hz. Mehdi (as)’da şevk meydana gelir ama bazı müslümanlarda fütur meydana getirebilir. Daha şevkli olmak gerekir. Geçici başarıları vardır. Seni mahkemeye verebilir senin aleyhinde adilik yapabilir. Bir araya gelip hakikaten başarılı gibi olur. Bu şaşırtıcı şey istidrac denir şaşırtıcı haller olur. Ama geçicidir. Ama bu onların azaba yaklaşması için nimet olarak veriliyor o başarı. Onun cehennemdeki derecesi artıyor, müminin cenneteki derecesi artıyor. Allah’ın bir tuzağıdır onlara kurduğu.