Halkalıların (annelidae filumu) anlatıldığı belgeselde, genel olarak, Kambriyen döneminde ortaya çıkan solucanların, günümüzde yaşayan çok sayıda canlıyla aynı temel beden planına sahip olduğu vurgulandı. Ancak bu durum evrime dayandırılarak solucanların birçok canlının evrimsel atası olduğu iddia edildi. Bu iddiaları destekleyecek kanıtlar göstermede ise hiçbir olumlu girişim ortaya konmadı.
Halkalıların (annelidae filumu) anlatıldığı belgeselde, genel olarak, Kambriyen döneminde ortaya çıkan solucanların, günümüzde yaşayan çok sayıda canlıyla aynı temel beden planına sahip olduğu vurgulandı. Ancak bu durum evrime dayandırılarak solucanların birçok canlının evrimsel atası olduğu iddia edildi. Bu iddiaları destekleyecek kanıtlar göstermede ise hiçbir olumlu girişim ortaya konmadı.
Sadece oldukça yüzeysel bir benzetme yapılarak konuyu geçiştirme yoluna gidildi. Bu benzerlik, bir fosil üzerinde iz bırakmış solucan yapısıyla filin iskeleti arasında kurulmaya çalışıldı. Bilgisayar simülasyonlarından faydalanılarak, solucanın beden ekseninin eğrisi, (çok daha büyük olan) filin omurgasının eğrisi üzerine oturtuldu ve hortum, bacak, eklemler vs. gibi, solucanda bulunmayan çok sayıda organın bu sözde evrimsel plan üzerine inşa edildiği ileri sürüldü. 3-5 santim boyundaki solucan benzeri bir canlı ile fil gibi tonlarca ağırlıkta, solucandan tamamen farklı bir canlı, "sırf bedenlerinin yatay eksenleri aynı kavisi ortaya koyduğu için" sözde evrimsel bir soyun üyeleri gibi gösteriliyorlardı!
Hayalgücünün doruklarından beslenen bu iddia, Darwinizm"in akıl ve bilimin önünde ne büyük bir engel olduğunu bir kez daha ortaya koymaktadır. Bilimsel açıdan mümkün olmadığı açıkça gösterilmiş olan bu hayali dönüşüme körükörüne inanmak, üstelik de herkesin inanması için çaba göstermek, anlaşılması gerçekten zor bir tutumdur. Hayali bilgisayar simülasyonlarıyla evrim teorisine destek oluşturma çabası, evrimcilerin içinde bulunduğu kanıt krizinin bir kez daha altını çizmiştir.
Gerçekte hem programda sözü edilen solucanlar hem de fillerin dahil olduğu chordata filumu, yeryüzünde aynı jeolojik dönemde, yani Kambriyen devirde ortaya çıkmışlardır. Aynı anda ortaya çıkan ve kendilerinden önce de hiçbir ortak ataları bulunmayan bu filumlardan iki canlının birbirinin evrimsel akrabası gibi gösterilmesi, evrim karşıtı bir kanıtın evrime delil gibi sunulması anlamına gelir. Yani bir çarpıtmadır. Bu tür çarpık yorumlar, program yapımcılarının Darwinizm"i yaygınlaştırmaya ne kadar şartlanmış olduklarının bir göstergesi olmakla birlikte ulusal radyo televizyon kurumumuz olan TRT-1"in belgesel politikasını gözden geçirmesi gerektiği uyarımızı tekrarlamamızı gerektirmektedir.
Yukarıda açıklandığı gibi, bilimsel bir gerçek ortaya koymaktan çok sadece Darwinizm"i yaygınlaştırma amacıyla hazırlanmış popüler bir propaganda aracı olan "Evrimleşen Yaşam" belgesellerinin TRT-1"de gösterilmesi önemli bir hatadır. Dikkat edilecek olursa, resmi radyo ve televizyon kurumumuzun gösterime koyduğu bu belgesel dizisi birkaç ay önce zaten yayınlanmış bölümlerin tekrarıdır. Biz o dönemde yazdığımız yazılarla bu programların içeriklerindeki bilimsel yanılgılara ve amaçlanan Darwinizm propagandasının muhtemel yıkıcı etkilerine dikkat çekmiştik. Tekrarlanan bu programlar vesilesiyle TRT-1 yetkililerine bir kez daha sesleniyor ve bu programları artık ciddi bir bilimsel incelemeye tabi tutmaları çağırısında bulunuyoruz.