Discovery Channel TV’de 24 Mart 2003 tarihinde "Tazmanya Kaplanı Klonlanıyor" isimli bir belgesel yayınlandı. Belgesel, soyu tükenmiş olan Tazmanya kaplanının, bu türe ait olan ve 140 yıldır alkollü bir solüsyonda bozulmadan saklanan bir cenin sayesinde klonlanması çalışmalarını konu ediyordu. Programda Avustralya Doğa Tarihi müzesi yetkilerinin başlattığı klonlama projesinin karşısındaki zorluklar ve projenin hakkında bilim adamı görüşleri anlatılıyordu. Programın sonunda klonlama çalışması başarıya ulaşmasa da ceninden elde edilen DNA parçalarının birleştirilebildiği, belki daha gelecekte birgün klonlamanın başarılacağı belirtilerek temenniler sıralanıyordu. Ancak bir yandan da kanal Tazmanya kaplanının kökeni hakkında bazı Darwinist iddialar ortaya koyarak izleyicilere evrim propagandası yapıyordu. Bu yazıda, belgeselde ortaya konan Darwinist yanılgılar cevaplandırılacaktır.
Tazmanya kaplanı, Avustralya’nın güneyinde bulunan Tazmanya adasında yaşamış bir türdür. Türün ortadan kalkmasında Avustralya kıtasına yerleşen yerleşimciler önemli rol oynamıştır. Çiftçiler, kendi hayvanlarına saldırarak önemli zararlara yol açan bu türe karşı geniş bir av kampanyası başlatmış, bu kampanya Tazmanya kaplanının ortadan kalkmasıyla son bulmuştur.
Programda daha çok Tazmanya kaplanını klonlama çalışmaları üzerinde durulmakta, canlının kökeni hakkında fazla bir yorum yapılmamaktadır. Discovery Channel tek bir cümleyle Tazmanya kaplanının evrimle ortaya çıkan bir tür olduğu iddiasını ortaya atmakta ve konuyu geçiştirmektedir. Belgeselde Tazmanya kaplanı hakkında şu iddiaya yer verilmektedir:
"Elli milyon yılda evrimleşen Tazmanya kaplanı sadece elli yılda ortadan kaldırıldı."
Evrim iddiasının bu kadar kısa bir cümleyle kısıtlı tutulmasının altında yatan neden, Tazmanya kaplanının gerçekte evrim senaryolarını çürüten bir canlı olmasıdır.
Tazmanya kaplanının evrimi çıkmaza sokan özelliklerine geçmeden önce, bu canlının bir diğer isminin ‘Tazmanya kurdu’ olduğunu belirtmek gerekir. Gerçekte canlının anatomisi asıl olarak kaplana değil kurda benzemektedir. Kafatası yapısıyla Kuzey Amerika kurdundan neredeyse hiçbir farkı yoktur. Nitekim bilim literatüründe daha yaygın olarak kullanılan adı Tazmanya kurdudur. Kaplanlarla tek benzer yönü vücudunun arka kısmında, bir kaplanda bulunanlara benzer, paralel çizgilere sahip olmasıdır.
Tazmanya kurdunun/kaplanının önemli bir özelliği ise, aynen kanguru gibi, bir ‘keseli’ olmasıdır. Bir kurda bu kadar benzer olduğu halde keseli olması evrimcileri zoraki kabullerde bulunmaya itmektedir.
Tazmanya kurdu keseli memelilere ait olduğu halde benzeri olan Kuzey Amerika kurdu plasentalı memelidir. Evrimcilere göre plasentalı ve keseli memelilerin sözde evrimsel ayrılması 100-120 milyon yıl önce gerçekleşmiştir. İki canlının son ortak atasının bu kadar eski oluşu sahip oldukları benzerlikle açıkça çelişmektedir. Sorun şudur: Nasıl olur da birbirine tamamen uzak iki kıtada (Avustralya ve K. Amerika neredeyse dünyanın zıt uçlarında yer alırlar) evrimleştiği ileri sürülen canlılar yüz milyon yılı aşkın süre sonra neredeyse farksız iskeletlere sahip olabilirler? Birbirinden tamamen bağımsız coğrafyalarda, tamamen rastlantısal olaylara dayanan "evrim süreçleri" nasıl olur da aynı beden yapısını iki defa ortaya çıkarabilir? Bu sorular karşısında evrimciler mecburen bu iki canlının tesadüfi mutasyonlarla ayrı coğrafyalarda iki kez ortaya çıktığını kabul etmektedirler.
Evrimcilere göre iki canlı son derece uzak bölgelerde yer almalarına rağmen benzer çevresel faktörler yüzünden benzer anatomilere sahip olmuşlardır. Çevresel faktörler sözde evrimleşmekte olan canlılar üzerinde aynı yönde baskı oluşturmuş ve iki benzer canlı ortaya çıkmıştır. Evrimciler bu hayali faktörlerden ‘evrimsel baskı’ olarak söz ederler ve sanki canlıları aynı yöne doğru yönlendiren bilinçli bir süreç varmış gibi bir üslup kullanırlar. Oysa böyle bir "evrimsel baskı" yoktur. Sadece rastlantısal mutasyonlar vardır ve bu mutasyonların, birbirinden tamamen ilgisiz iki farklı memeli grubuna, yüzlerce kez aynı biçimde isabet ettiğine inanmak, tamamen akıldışıdır. Akla uygun olan açıklama, iki bağımsız canlının, ortak bir "plan" üzere yaratıldığıdır.
Gerçekte Tazmanya kurdu ile plasentalı kurt arasındaki benzerlik, morfolojik benzerliklerin ortak atadan gelme teorisine kanıt oluşturduğu yönündeki klasik evrimci iddiayı (yani "homoloji" argümanını) çürüten önemli bir kanıttır. Birbirine çok benzer iki kurdun bile hiç bir ortak atadan gelmedikleri açıkça belli olduğuna göre, diğer benzer türler, örneğin maymun ile insan için öne sürülen "benziyorlar, demek ki akrabalar" tezinin nasıl bir inandırıcılığı olabilir?
Sonuç
Discovery Channel’da Tazmanya kurdu hakkında anlatılan Darwinist hikayeler hiçbir bilimsel anlam ifade etmemektedir. TV kanalı hiçbir bilimsel kanıt ortaya koymadan kendi Darwinist inançlarını izleyicilerine empoze etmiştir. Discovery Channel’a bu gözü kapalı evrim taraftarlığına bir son verme çağrısında bulunuyoruz.