Sayın Adnan Oktar yaptığı sohbet programlarında “İslam’ın barış dini olduğunu, İslamiyet’te, Hıristiyanlıkta ve Musevilikte terörün yeri olmadığını” söylemekte “İslam adına terör yapanların gerçekte İslam’ın özünü bilmediklerini, bu yüzden cemaat ve mezhep gibi ayrılıklara düştüklerini” ifade etmektedir. Sayın Tayyip Erdoğan da benzer bir açıklamayla “Bizim için asıl olan İslam’dır” diyerek, Sünnilik, Şiilik adı altında terör yapanların yanlış yolda olduklarını belirtmiştir. 3 Ağustos 2012, A9 TV ADNAN OKTAR: Bediüzzaman Mehdi için diyor ki, “En büyük müceddid, en büyük müctehiddir” diyor. MÜCEDDİD, MÜCTEHİD GELDİĞİNDE ALLAH’IN HÜKÜMLERİNİN EN DOĞRUSUNU GÖSTERMİŞ OLUYOR. Dört mezhebin dördü de ayrı hüküm koyuyor. Dört mezhebin dördünde de helaller, haramlar farklı birçok konuda. Mesela yiyeceklerdeki helaller, haramlar dört mezhepte ayrıdır. İbadette, mesela abdesti bozan hükümler dört mezhepte ayrı. EN DOĞRUSUNU MEHDİ ORTAYA KOYUYOR. EN DOĞRUSUNUN ORTAYA KONMASI NE DEMEK? BÜTÜN HELALLERİN, HARAMLARIN EN DOĞRU ŞEKİLDE UYGULANMASI DEMEKTİR. 7 Ocak 2013, A9 TV ADNAN OKTAR: Mesela bak Hz. Nuh (a.s) döneminde Müslümanların lideri var. Müslümanlar tek grup; mezhepleri, cemaatleri yok. Bir tane Müslüman grup var. Hz. Nuh (a.s) da onların lideri. Lidersiz değil. Hz. İbrahim (a.s) devrinde de bir tane grup var. Cemaatler, mezhepler, tarikatlar falan yok. Hz. Musa (a.s) devrinde de ne mezhep, ne cemaat, ne tarikat, hiçbir şey yok. Tek Müslüman topluluk var. Bir tane lideri var, o da Hz. Musa (a.s); o kadar. Sonradan çıktı bu olaylar böyle; paramparça olmalar, bölünmeler, başsız olma. Baş olmayı istediğinde de Müslümanlar, “Müslümanların başı olmaz” mantığını savunuyorlar. Ne Sünnilik kalacak, ne Şiilik kalacak, ne Vahabilik kalacak. Hz. Mehdi (a.s) var, Hz. Mehdi (a.s). Onun olduğu yerde Şiilik, Vahabilik, Sünnilik olmaz. 30 Haziran 2011, A9 TV ve Samsun Aks TV ADNAN OKTAR: “Hz. Mehdi (a.s), dini Resulullah (s.a.v.)’in zamanında olduğu gibi, aynen tatbik edecek.” Hurafe, yobazlık, üçkağıtçılık yok, o devirde. “Yeryüzünde mezhepleri kaldıracak.” Hanefi, Hanbeli, Maliki, Şafi, Caferi, Şii, hiçbir şey yok. Peygamberimiz (s.a.v.) zamanında mezhep var mıydı? Yoktu. Hz. Mehdi (a.s.) zamanında da yok. Kırım Gazeteleri Röportajı, 14 Kasım 2008 ADNAN OKTAR: Bir kere İslam, adı üstünde barış dini. Silm; barış, sevgi, şefkat, merhamet, dostluk, arkadaşlık, yardımlaşma, iyi olan her şey. Ama bunu cahilin cühelanın eline verirsen, asar, keser, bombalar, darma keşan eder. Niçin yapıyorsun de. Allah için yapıyorum der adam. Cahilin elinde böyle olur. İncil'i de zaten Hıristiyanlar aldılar, bambaşka bir şekilde uygulamaya kalktılar. Haçlı seferleri düzenlediler, muazzam katliamlar yaptılar. Astılar, kestiler, Museviler de öyle. Tevrat'la yaptıkları katliamların haddi hesabı yok. Halbuki, Tevrat komşuya dahi -yani herhangi bir komşu ama yani herhangi bir dinden- çok şefkatli ve koruyucu olmayı emrediyor. Bu Hıristiyanlıkta da vardır. Musevilik ve Hıristiyanlık da sevgi dinidir. İslamiyet de sevgi dinidir. Ama kalbi katılaşmış, Avrupa'da eğitim görmüş, Darwinist eğitim almış, gerilla eğitimi almış, Komünist eğitim almış adamın eline Kuran'ı verirsen, senin karşına böyle gelir. Çünkü adam kafasındaki kini ve nefreti uygulamak için Kuran'ı haşa kullanıyor. |