Azerbaycan Gazete 525, 27 Ağustos 2008 Adnan Oktar: Ama Rusya’ya bir kere güvence verilmesi çok önemlidir ve rencide etmemek çok önemlidir. Rusya’yı mahcup etmek, küçük düşürmeye kalkmak bu yakışık almaz. Bir de tecrit etmek, yalnızlığa itmek çok kötü bir şey. Yani Rusya’yı bir yalnızlığa itme politikası var bazı ülkelerin yani Rusya’yı yalnızlığa itmek demek buradaki milyonlarca insanı masum insanı bir anlamda yok etmek demektir. Bu vicdanlı bir davranış değil ki. Rus milleti asil millettir. Güzel insanlar Ruslar, yani niçin yok olsunlar. Niçin ezilsinler, niye mağdur duruma düşsünler. Onun için onlara bu güvencenin şiddetle verilmesi çok önemli. BİZ RUSYA’NIN DOSTUYUZ. Her türlü faaliyette yanındayız. Askeri yönden de hiçbir risk yoktur. Hatta anlaşmada yapılabilir Rusya ile saldırmazlık yönünde bir pakt imzalanıp hiçbir şekilde böyle bir şey olmayacak diye garanti verilebilir. Bir de Rusya Türkiye’ye niye saldırsın. Muhabir 2: Ama tarih boyunca oldu böyle şey Türkiye ile Rusya arasında tarih boyunca savaşlar olabilir. Kafkaslar üzerinde çok savaşlar oldu. Adnan Oktar: Ama o zamanlar 1800’lerde o zaman bilgi yok, kültür yok, araştırma yok. şimdi internet çağındayız. Kitaplar var, Cd‘ler var, ve insanların kafası açıldı. Bilgisi açıldı ve biz artık o düşmanlıklara gülüyoruz ve çok mantıksız buluyoruz. Adnan Oktar: Rusya yalnız kalmaktan çekiniyor. Onlar da Rusya’dan ayrılmaya çekiniyorlar. Bir açmaz meydana gelmiş durumda. Bir kere Rusya’ya tam anlamıyla bir güvence verilmesi lazım. Yani o devletin, o milletin büyümesi için gayret edileceği, daha iyi olmaları için gayret edileceği sözünün verilmesi lazım ve bunun milli politika olarak uygulanacağını açıkça onlara göstertmek lazım... Türk-İslam birliğinin şefkatiyle bu sorun da ortadan kalkar… Rusya’yı dağıtma siyasetinden kaçınmak lazım. Yani, Rusya’nın güçlü olmasını ekonomik yönden, siyasi yönden, sosyal yönden güçlü olmasını sağlayacak politikaları onlara sunmak gerekiyor. Yoksa biz büyüyeceğiz, zengin olacağız sen de ne yaparsan yap bu olmaz tabi vicdan kabul etmez bunu. Peygamber Efendimiz (s.a.v) diyor. Komşusu aç iken, tok yatan bizden değildir. Bu ne demektir. Üşüyorsa sen sıcak bir yerde yatıyorsan yine bizden değildir. Korkuyor da sen güven içinde yaşıyorsan yine bizden değildir. Yani, komşusu aç iken tok yatan bizden değildir manası çok geniştir. Her yönden eşit şartlarda olun anlamına geliyor bu. Yani, komşu o da Allah’ın yarattığı Hz. Adem ile Havva annemizden gelen kardeşimiz o bizim. Her ne olursa olsun inançları da yanlış olabilir ama bizim kardeşimiz. Biz onun hidayeti için doğru yola koşması için dua ederiz gayret ederiz ki, Rusya, Hristiyan bir toplumdur. Yani, genellikle ortodoksturlar. Zaten ehli kitap bu insanlar. Hz. İsa’ya inanıyorlar. Allah’a inanıyorlar. Ehli Kitabın hükmü Kuran’da açık. O yüzden onlara bakış açısının çok ciddi şekilde güvence veren, onları koruyan, onlara şefkat duyan politikaya dönüşmesi lazım. |