Rekombinasyon iki cinsiyetten gelen soyaçekim karakterlerinin birleşerek yeni bir genotip (kalıtsal yapı) meydana getirmesi anlamını taşır. Ancak rekombinasyonlar mutasyonlarla karıştırılmamalıdır. Mutasyonda bireyin genotipinde meydana gelen değişikliklerin etkili olabilmesi için bu değişikliklerin üreme genlerinde olması gerekir. Rekombinasyon ise sürekli bir olaydır ve eşeysel üremenin doğal bir sonucu olarak her yavruda yeni bir gen kombinasyonu meydana gelir.
Genetikte rekombinasyon, üreme hücrelerinin oluşumu sırasında anneden ve babadan gelen genlerin yeniden gruplanmasıdır. Bir yavru hücre bölünme sırasında her zaman anne-babadan gelen genetik materyalin yarısını aldığı halde; rekombinasyon çeşitliliğin olmasında kesin ve etkili bir rol oynar. (bkz. Varyasyon) Meydana gelen iki yavruda aynı genlerin farklı kombinasyonları kullanılır. Böylece iki yavru hücre ne birbirlerinin aynısı olurlar, ne de genetik içerikleri anne-babanınki ile tıpatıp aynıdır.
Bazı evrimciler rekombinasyonla çeşitlenmeyi bir evrim faktörü olarak değerlendirirler.196 Fakat böyle bir düşüncenin hiçbir bilimsel değeri yoktur. Üreme sırasında genlerin karışımı söz konusu olduğundan çeşitlilik olması da doğaldır. Fakat rekombinasyonla ne yeni bir tür oluşması ne de genlerde kayıtlı bilgilerin dışında yeni bir bilgi eklenmesi söz konusu değildir.
Rekombinasyon çalışmalarının, genetik mekanizmaların anlaşılmasında önemli bir yeri olmuştur. Bilim adamlarının kromozom haritasını çıkarmalarında, genetik anormalliklerin tespitinde, bir kromozomdan diğerine gen transplantasyonu yapılmasında, rekombinasyon yönlendirilmesi yol gösterici olmuştur.
196. Prof. Dr. Yalçın Şahin, Genel Biyoloji, Bilim Teknik Yayınevi, Eskişehir, 1995, s. 349.