Mübarek Ramazan'ın 27. günü... | ||||
|
| |||
|
|
| ||
|
|
| ||
|
|
| ||
| İslam Ahlakı : |
| ||
|
Müslümanlar Allah'ın herşeyi bir kader üzere yarattığını ve başlarına gelenlerin sadece Allah'ın dilemesiyle gerçekleştiğini bilirler. İnsanların hayatlarını tüm ayrıntılarıyla yaratan Allah'tır. En'am Suresi'nde şu şekilde bildirilir: Gaybın anahtarları O'nun Katındadır, O'ndan başka hiç kimse gaybı bilmez. Karada ve denizde olanların tümünü O bilir, O, bilmeksizin bir yaprak dahi düşmez; yerin karanlıklarındaki bir tane, yaş ve kuru dışta olmamak üzere hepsi (ve herşey) apaçık bir kitaptadır. (En'am Suresi, 59)
Müslümanların dünya ve ahiret hayatındaki tüm zorluklara ve denemelere güzel bir sabır göstermelerine vesile olan da işte bu kader ilmidir. İman edenler "Allah'ın izni olmaksızın hiçbir musibet (hiç kimseye) isabet etmez. " (Teğabün Suresi, 11) ayetinde de bildirildiği gibi, başlarına gelen herşeyin bir kader üzere gerçekleştiğini bilmenin rahatlığını yaşarlar. İman etmeyenler kader ilmine vakıf olmamaları nedeniyle sıkıntı, stres, huzursuzlukla boğuşurlarken, Müslümanlar Rabbimiz'den bir rahmet olarak huzur içinde hayatlarını sürdürürler. Hayatlarının her anının sonsuz merhamet sahibi olan Rabbimiz'in dilediği şekilde gerçekleştiğini, herşeyin büyük hayır ve güzelliklerle yaratıldığını bilmenin güveni içindedirler. Ancak bu, iman edenlerin hayatlarında hiç zorluk ve sıkıntı olmadığı anlamına gelmemelidir. Müminler dünyada her türlü sıkıntı ve zorlukla karşılaşabilirler, mallarını kaybedebilirler, fiziksel olarak zayıf düşebilirler, hastalanabilir, yaralanabilir, ölebilir veya öldürülebilirler. Onların farkı, başlarına gelen her zorluğun Allah'tan gelen bir deneme olduğunu bilmeleri ve her birini Allah'ın Rahman ve Rahim sıfatlarının güzel bir tecellisi olarak kabul etmeleridir. Çünkü bu denemeler karşısında gösterdikleri güzel ahlakın Allah Katında çok değerli olduğunu bilirler. Bu, müminlere has bir zevktir. Müslümanlar bu tip sıkıntılar karşısında hüzün, stres, acı, panik, korku gibi duygular yaşamazlar. Çünkü Yüce Allah'ın, yarattığı ve şer olarak görünen tüm olayları da Müslümanların hayrına çevireceğini bilirler. Allah bunlarla iman eden kullarını denemeden geçirir ve gösterdikleri sabrın karşılığını da hem dünyada, hem de ahirette kat kat fazlasıyla verir.
|
| ||
| Darwinizm'in Sahtekarlıkları: |
| ||
|
KÖRELMİŞ ORGAN PROPAGANDASININ GEÇERSİZLİĞİ 19. yüzyılda Darwin tarafından ortaya atılan, sonra onun teorisini savunanlar tarafından geliştirilen "körelmiş organlar" tezi, aslında çoktan çürümüştür. Başlangıçta bilim adamlarının, "işlevi yok" dedikleri organların işlevi sonradan keşfedilmiş ve tüm bu "körelmiş organlar" hikayesinin evrim teorisi için kanıt oluşturmadığı bazı evrimciler tarafından bile itiraf edilmiştir. Körelmiş Organlar Hurafesinin Yükseliş ve Çöküşü Körelmiş organlar hikayesi, Darwin'le başladı. Darwin, Türlerin Kökeni adlı kitabında "fonksiyonlarını yitirmiş ve fonsksiyonları azalmış" organlardan söz etti. "İlkel" kelimesiyle tanımladığı bu organları bir kelimenin içinde yazılan, ama okunmadığı için etkisi olmayan harflere benzetti. (Charles Darwin, The Origin of Species, III. ed. Chapter 13: Mutual Affinities of Organic Beings: Morphology: Embryology: Rudimentary Organs) Nitekim bugün pek çok evrimci, "körelmiş organlar" hikayesinin cehaletten kaynaklanan bir argüman olduğunu kabul etmiş durumdadır. Evrimci biyolog S. R. Scadding Evolutionary Theory (Evrimsel Teori) dergisinde yazdığı "Körelmiş Organlar Evrime Delil Oluşturur mu?" başlıklı makalesinde bu gerçeği şöyle ifade eder: "(Biyoloji hakkındaki) bilgimiz arttıkça, körelmiş organlar listesi de giderek küçüldü... Bir organın işlevsiz olduğunu tespit etmek mümkün olmadığına ve zaten körelmiş organlar iddiası bilimsel bir özellik taşımadığına göre, "körelmiş organlar"ın evrim teorisi lehinde herhangi bir kanıt oluşturamayacağı sonucuna varıyorum." (S. R. Scadding, "Do 'Vestigial Organs' Provide Evidence for Evolution?", Evolutionary Theory, cilt 5, Mayıs 1981)
|
| ||
| Ahir Zamandan İşaretler : |
| ||
|
KAZANCIN AZALMASI Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (sav)'in haber verdiği ahir zaman alametlerinden birinin insanların kazançlarını azalmasıdır. Hadislerde şu şekilde buyurulmuştur:
Ekonomik sıkıntılar bugün pek çok ülkenin en önemli sorunlarından biridir. İnsanlar geçimlerini sağlayacak geliri elde edememekte, kimi zaman ürünlerini satacak alıcı dahi bulamamaktadırlar. Yoksulluk ve gelir dağılımındaki eşitsizlikle mücadele etmek zorunda kalan bazı ülkelerde de bu durum, toplumsal düzeni sarsmakta, kargaşaya neden olmaktadır. Arjantin'de ekonomik çöküntü nedeniyle yaşanan çatışmalar bu durumun örneklerinden biridir.
|
| ||
| Yaratılış Delilleri: |
| ||
|
DİŞLERİN DÜZGÜN KONUŞMAYA ETKİSİ
|
| ||
| Hadis Köşesi : |
| ||
|
PEYGAMBERİMİZ (SAV) MÜMİNLERE SABRI TAVSİYE ETMİŞTİR Allah, "Sizden; hayra çağıran, iyiliği (marufu) emreden ve kötülükten (münkerden) sakındıran bir topluluk bulunsun. Kurtuluşa erenler işte bunlardır." (Al-i İmran Suresi, 104) ayetiyle müminlerin birbirlerine iyiliği emredip kötülükten sakındırmalarını ve birbirlerini hayırlı olan davranışlara yöneltmelerini emretmiştir. Allah'ın bu emri doğrultusunda müminler, hayatlarının sonuna kadar birbirlerini Kuran'ın emirlerine eksiksizce uymaya çağırır ve Allah'ın yasakladığı konulardan da titizlikle sakındırmaya çalışırlar. İnananların Allah'ın bu emrini uygulayarak birbirlerini teşvik ettikleri konulardan biri de sabretmektir.
"Siz O'na (peygambere) yardım etmezseniz, Allah O'na yardım etmiştir. Hani kafirler ikiden biri olarak O'nu (Mekke'den) çıkarmışlardı; ikisi mağarada olduklarında arkadaşına şöyle diyordu: "Hüzne kapılma, elbette Allah bizimle beraberdir." Böylece Allah O'na 'huzur ve güvenlik duygusunu' indirmişti'" (Tevbe Suresi, 40) Peygamberimiz (sav)'in bu güzel tutumu, kuşkusuz bütün Müslümanların örnek alması gereken bir davranıştır. Her ne şart altında olursa olsun inananların birbirlerine Allah'ın gücünü ve yardımını hatırlatarak, birbirlerini sabırlı olmaya yöneltmeleri, üstün bir ahlakın göstergesidir. Peygamber Efendimiz (sav)'in müminlere sabrı tavsiye ettiği hadis-i şeriflerinden biri şöyledir:
| |||
| Yaşayan Fosiller Evrimi Yalanlıyor: |
| ||
|
55 MİLYON YILLIK YENGEÇ FOSİLİ EVRİMİN OLMADIĞININ GÜÇLÜ KANITLARINDANDIR Doğa tarihini incelediğimizde karşımıza, evrimcilerin iddia ettikleri gibi "farklı anatomik yapılara evrimleşen" değil, yüz milyonlarca yıl boyunca hiç değişmeden kalan canlılar çıkmaktadır.
| |||
| Günün İnternet Sitesi |
| ||
|
EVRİM BELGESELİ . COM İngilizcesi de mevcut olan bu sitede izleyeceğiniz belgesel film, evrim teorisinin çağımızın bilimsel bulguları tarafından nasıl geçersiz kılındığını görsel bir şölenle gözler önüne seriyor. Ayrıca dünya üzerindeki milyonlarca farklı canlı türünün her birinin yaratılışın kanıtı olduğunu da ortaya koyar. Siteyi inceledikten sonra göreceksiniz ki, yaşamımızın kökeni evrim değil, yaratılıştır. Bizi ve diğer bütün canlıları yaratan sonsuz güç sahibi olan Allah'tır. |