Radikal"de İnsanın Çenesinin Küçüleceği Masalı
ucgen

Radikal"de İnsanın Çenesinin Küçüleceği Masalı

27085
Evrimcilerin bilimdışı propagandasının son örneğini Radikal gazetesinin 23 Aralık 2006 tarihli sayısındaki bir haber oluşturdu. "Bu güzelliğimiz gerçekten geçici" başlıklı haberde, Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Deontoloji ve Tıp Tarihi Anabilim Dalı Başkanı ve Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İlter Uzel"in insandaki diş sayısının sözde evrimsel geleceği hakkında iddialarına yer veriliyordu. Uzel, gelecekte 32 yerine 24 dişli insanların ortaya çıkacağını, insanın çirkinleşeceğini öne sürüyordu.

Evrimcilerin bilimdışı propagandasının son örneğini Radikal gazetesinin 23 Aralık 2006 tarihli sayısındaki bir haber oluşturdu. "Bu güzelliğimiz gerçekten geçici" başlıklı haberde, Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Deontoloji ve Tıp Tarihi Anabilim Dalı Başkanı ve Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İlter Uzel"in insandaki diş sayısının sözde evrimsel geleceği hakkında iddialarına yer veriliyordu. Uzel, gelecekte 32 yerine 24 dişli insanların ortaya çıkacağını, insanın çirkinleşeceğini öne sürüyordu.

Kuşkusuz söz konusu iddia, bilimsel içerikten yoksun bir spekülasyondan ibarettir. Aşağıda Radikal"in söz konusu evrim propagandası cevaplanmaktadır.

Çenenin küçülmesi "evrim" değildir

Yazıda, Çatalhöyük başta olmak üzere Anadolu"da yapılan araştırmalara dayanılmakta, buna gore insanoğlunun çenesinin 7 bin yıldır küçüldüğünün tespit edildiği belirtilmektedir. Radikal gazetesinde bu durum insanın evrimsel değişimiminin bir parçası olarak lanse edilmektedir. Ancak bu anatomik değerlendirmeler herhangi bilimsel somutluk taşımamaktadır. Radikal"de belirtilenin tam aksine, insanın sözü edilen 7 bin yıllık dönemde çene ebatlarında küçülme olmadığı yönünde güçlü kanıtlar mevcuttur. Yirmi yaş dişiyle ilgili uzman olan evrimci AJ MacGregor bu konudaki kitabında şunları yazmıştır:

"Çene ebatları ve diş aşınması birbiriyle bağlantılıdır ve bunların her ikisi modern beslenme alışkalnıklarıyla birlikte azalmıştır. Çenenin evrim sürecinde küçüldüğü düşünülüyordu ancak daha detaylı incelemeler göstermektedir ki, Homo sapiens"te böyle olmamış olabilir".

Kaldı ki, çene ebatlarındaki küçülme, doğal sebeplere değil, beslenme gibi kültürel etmenli sebeplere bağlıdır ve evrimciler dahi bunun "evrim" olarak değerlendirilemeyeceğini kabul etmektedirler. Kendisi de bir evrimci olan MacGregor, yukarıda aktarılan sözlerinin devamında aynen şunları yazmaktadır:

Bir zamanlar devam etmekte olan evrimin iyi bir örneği olduğu düşünülen bu durum [çene ebatlarındaki küçülme konusu], başka sebeplerle daha iyi açıklanabilmektedir artık" 1 (vurgu bize ait)

Ayağa kalkan ilk insansı masalı

Radikal haberinde "ayağa kalkan ilk insanın diş boyutlarıyla günümüz insanınınkiler arasında yüzde 30 kadar fark olduğu" öne sürülmektedir. Bu cümlede, soyu boyunca iki ayağı üzerinde doğrulan ve dişleri giderek küçülen bir insansının bilindik –hayali- hikayesi özetlenmektedir. Ancak bu hikaye, bilimdışı bir masaldan ibarettir. İnsanın evrimi senaryosu, fosil bulgularının evrimci önyargılara gore taraflı olarak yorumlanmasına dayalıdır. Çünkü evrimcilerin ellerinde, bu iddiayı destekleyecek bir tane bile fosil bulgusu bulunmamakta, bilimsel gerçekler bu senaryoyu desteklememektedir.  "

İnsan, iri beyne sahip anatomisiyle bir anda vorulmuştur. Açıkça yaratılışa işaret eden bu gerçeğin evrimcilere göre hiçbir açıklaması bulunmamaktadır. Antropolog Lyall Watson bu konuda şunları söylemiştir:

Günümüz maymunları örneğin, sanki hiçbir yerden gelmiş gibidirler. Dünleri, fosil kayıtları yoktur. Ve dik yürüyen, tüysüz, alet yapabilen ve iri beyinli varlıklar olarak- günümüz insanlarının da gerçek kökeni, eğer kendimize karşı dürüst olursak, aynı şekilde gizemli bir meseledir.2

İnsan biyolojisinin geleceğine dair evrimci iddialar bilimdışıdır

Bilim adamı kimliği taşıyan kimselerin insan biyolojisinin geleceğine dair spekülasyonlarda bulunması, yanıltıcı olmamalıdır. İnsanın gelecekte beyin hacminin bir buçuk misli olacağı, iki insan türü ortaya çıkacağı gibi iddialar, somut gerçeklere dayalı bilimsel öngörüler değil, evrim masalına ideolojik olarak bağlanmış bilim adamlarının kurmaktan hoşlandığı hayallerden ibarettirler. Nitekim saygın bilim dergileri, insanın evriminin geleceği senaryolarının bilimsel yönü olmadığını açıkça ifade etmektedirler. Örneğin bu konuyla ilgili bir Science makalesi şu sözlere yer vermektedir:

Şimdilerde insanın evrimsel geleceğini tahmin etmek, camdan küreden fal bakmaktan farksız. Bu konu, bilimsel araştırmadan daha çok bilim kurgunun konusu olacak türden. 3

Özetleyecek olursak Uzel"in Radikal gazetesinde yer bulan iddiaları hiçbir somut gerçeğe dayalı olmayan hayali bir masaldan ibarettir. Uzel Homo sapiens"in çene ebatlarında küçülme görüldüğünü iddia etmektedir. Oysa yirmi yaş dişi hakkında kitap yazmış bir uzman, aynı zamanda kendisi de evrimci olan AJ MacGregor durumun böyle olmadığını, olsa bile çene küçülmesinin evrim olarak nitelendirilemeyeceğini kabul etmektedir. Uzel diş sayısının 8 adet azalarak 32"den 24"e ineceğini iddia etmektedir. Oysa bu sayısal tahmin -Science dergisinden alıntının da gösterdiği gibi- fal bakmaktan farksız, bilimde yeri olmayan bir yaklaşımdan ibarettir.

Sonuç:

Radikal haberinde, insanın çenesinin küçülmesiyle giderek çirkinleşeceği iddiası, evrimcilerin insandaki mükemmel yaratılışı örtme amacıyla giriştikleri asılsız bir propagandadan ibarettir. İnsan yüzü, yazıda da belirtildiği gibi belli bir matematiksel denkleme dayalı olan "altın oran"ı içermektedir. Insan, Kuran ayetinde belirtildiği şekilde, en güzel surette yaratılmıştır; görünümündeki güzelliğin yanı sıra ruh halini yansıtan mimiklerini kontrol eden çok sayıda kasa sahiptir. 100 kadar kas, insan yüzüne anlam ve güzellik katar. Hiçbir canlı türünde, insanın evrimcilerce en yakın atası olarak gösterilen primatlarda dahi böyle kompleks bir yüz kası ağı bulunmaz. Ayrıca gözlerine ter inmesini engelleyen kaşlar, düzgün sıralı dişler, belirgin kirpikler ve mükemmel bir simetri insanın suretine güzellik katan faktörlerdir. Şüphesiz tüm bunlar, tesadüfi bir süreçte ortaya çıkmış olamaz. İnsanı Yüce Allah yaratmıştır ve güzel sureti ona veren de O"dur.

Bu gerçek bir Kuran ayetinde şöyle bildirilir:

"Allah, yeryüzünü sizin için bir karar, gökyüzünü bir bina kıldı; sizi suretlendirdi, suretinizi de en güzel (bir biçim ve incelikte) kıldı ve size güzel-temiz şeylerden rızık verdi. İşte sizin Rabbiniz Allah budur. Alemlerin Rabbi Allah ne yücedir". (Mümin Suresi, 64)

Radikal gazetesine Darwinizm uğruna hayali masallara başvurmaya son vermesini, insanın yaratılışının modern bilimin bulgularıyla somut bir gerçek olduğunu kabullenmesini tavsiye ediyoruz.

(Örneğin, bkz. http://netcevap.org/vatan061018.html)

Not: 
Bu yazı aynı zamanda aşağıdaki habere de cevabımızdır.

Ntvmsnbc.com “Çenemiz küçülüyor, kafamız büyüyor”, 22 Aralık 2006.
Hürriyet, Çenemiz küçülüyor kafamız büyüyor”, 23 Aralık 2006.
Sabah, Çenemiz küçülüyor, kafamız büyüyor, 22 Aralık 2006
Haberx.com, “Çenemiz küçülüyor, kafamız büyüyor”, 22 Aralık 2006

 


1. MacGregor, A.J., 1985. The Impacted Lower Wisdom Tooth, Oxford University Press, New York, s. 3.
2. Lyall Watson, The Water People, Science Digest , May 1982, sf. 44.
3.
Michael Balter, Are Humans Still Evolving?, Science, Vol 309, Issue 5732, 234-237 , 8 July 2005 

PAYLAŞ
logo
logo
logo
logo
logo
İNDİRMELER