SAYIN ADNAN OKTAR’IN KATILDIĞI 24 ARALIK 2008 TARİHLİ TEMPO TV “ADNAN OKTAR’LA BAŞBAŞA” PROGRAMINDA ‘MÜMİN BİR İNSANIN ÖLÜMÜYLE, İNKÂRCI BİR İNSANIN ÖLÜMÜ ARASINDA BİR FARK VAR MIDIR? ‘ SORUNA VERDİĞİ CEVAP
Allah müminin canını mülâyemetle, hoşnutlukla ve güzel alınacağını belirtiyor. Kafir olanın da çok ızdıraplı ve acı çekerek olacağını belirtiyor. Hatta sırtına vurularak, şiddetli darbeler içerisinde. İçerisinden sanki dikenli bir çalı sökülüyormuş gibi ruhunun çıkarılacağını belirtiyor kafir olanlar için. Yani Allah’a asi olmuş, zulüm yapmış, insanların canını yakmış insanlar için, Allah böyle bir ölüm şekli olacağını belirtiyor. Müminler içinde de hoşnutluk ve rahatlık içerisinde olacağını belirtiyor. İlk karşılaşacağı şey müminin, ani bir netliktir, görüntü netliği, ses netliği “Görüş keskindir” diyor çünkü Cenab-ı Allah, şeytandan Allah’a sığınırım. O gün görüş keskindir. Yani bu gördüğümüz görüntü netliğinin üstünde bir netliğe kavuşacağız. Duymada ve her türlü duyuda daha netlik oluşacak. Ani bir netlik oluşacak. Azrail Aleyhisselam, çok güzel yakışıklı bir insan olarak meleklerden oluşan bir heyetle geliyor, mümine bunu tebliğ ediyor. Ama bunu sevgiyle ve güzellikle ona ifade ediyor. Zaten olay oluştuğunda mümin ölmüş oluyor zaten. Yani bu görüntüleri gördükten sonra ölüm olayı oluşmuş oluyor. Fakat tabii ruhunun alınması safhaları var diğer safhalar var. Ruhunu böyle müleyemetle bir sevgi ortamında alıyorlar. O kadar yani mümin için son derece kolaydır. Kabir hayatı vardır. Kabirde bir süre bekleyecektir ki, zaman çok izafi bir şeydir yani kabir hayatındaki vakti insanlar geçmeyeceğini uzun olacağını zannediyorlar ama öyle değildir çok kısa bir süredir bu çünkü zaman algı biçimidir. Çok kısa sürecektir. Cennet’e Müslümanlar eğer gidecekse Ahiret ortamına geldiklerinde Müslüman’ın ön kısmında bir ışık oluyor. Karanlık ortam oluyor ama yani kafirler de oluyor o ortamda Müslümanlarda oluyor. Herkesin yanında onun bir sürücüsü, yani ona o yolu gösterten onu o yola götüren birisi oluyor. Ön tarafında bir ışık ve sağ tarafında da bir ışık oluyor zaten mümin bunu gördüğünde anlıyor cennet’e gideceğini yani bu mümin olduğuna alamettir. Ama başından beri zaten biliyor mümin olduğunu. Yani önünde ve sağında ışık olanın cennete gitmemesi mümkün değil Allah’ın izniyle. Allah diyor 'Kuvvetle ümit ederler' diyor. Zaten o dönemde diyor. Şeytan’dan Allah’a sığınırım.
Ama kafirler için durum böyle değil, yani müminlerle kafirler bir yere toplanıyorlar. Küfür; yani Allah’a inanmayanlar, Allah’a karşı mücadele edenler dizlerinin üzerinde orada bırakılıyorlar. Müminlerin hepsi toplanıp cennete doğru götürülüyor cennet kapılarından içeri girecekler müminler ve sonra cennet kapıları kapatılıyor. Cennet kapıları kapatıldıktan sonra müminler artık sonsuz hayatın içine girmiş oluyorlar. Zaten şu anda da sonsuzluk başladı ama orada artık sonsuza kadar cennetten çıkmak yok. Küfürde cehenneme götürülüyor götürüldüklerinde de artık geriye dönüşü olmuyor cehennemin de. Küfür için cehennemdeki ortam şöyle; bu dünyada onların iddia ettikleri her şeyi bulacaklar. Onlar diyorlar ki kainat tesadüflerle oluştu. Tam onların inandığı tarzda bulacaklar, yani mağmalar kaynıyor, kapkaranlık siyah bir ortam, etraf dumanlarla kaplı, dünyanın ilk şeklini tarif ediyorlar ya aynı o şekilde olacaktır. Biz mutasyonlarla bozulduk diyorlar, evrimle bozulduk şekiller aldık diyorlar. Aynı o şekilde sanki onların dediği iddiaya uygunmuş gibi. Ki hepsini Allah yaratır. Mesela baş kısmı arkaya dönük yaratılacaklardır. Yani göğüs kısmı önde kafası arkaya dönük olacaktır. Gözlerinin renkli kısmıyla beyaz kısmı kalkıyor tek bütündür mordur gözleri, sadece mor oluyor. Yani evrim, madem Allah, evrim var diye inanıyor insanlar, tam onların inandığı şekilde gözlerini yaratacaktır. Mesela tozlu topraklıdır diyor görünümleri diyor bütün kainatın tozlu topraklı olduğu ortamı tahayyül ediyor aynısı olacaktır. Mesela koku çok pis olacaktır, mesela suların aşırı kaynar ve sıcak olması vardır cehennemde. Çünkü biz her yerde buz gibi sular içiyoruz ama onlar evrime göre yerin altının mağma olduğuna ve suların da orada kaynağına inanıyorlar, yani onların inancına göre öyle olması lazım çünkü madem altta mağma var üstünde de su olduğuna göre kaynaması gerekir. O su onların inandığı gibi kaynıyor işte o kaynamış suyun dışında da içecek suları olmuyor ama cennet öyle değildir. Cennet çarşıları olan köşkleri olan altından böyle küçük kanallar küçük altından nehirler akar diyor küçük su kanalları olan çok şirin çok katlardan oluşan bir çok katlardan oluşan üst üste katlardan oluşan bir güzellikler yurdudur. Mesela kadınlar orada kendinden makyajlıdır mesela saçı olabilecek en mükemmel şekildedir, gözler olabilecek en güzel şekildedir. Vücuttaki itici olan hiçbir özellik cennete olmaz Müslüman’da. Yani dünyada bilinen, hiçbir itici, insanda rahatsızlık meydana getiren hiçbir şey olmaz. Yiyecek yediğinde cennette mümin doymaz. Yani istediği an yiyebilir. Mesela meyveyi koparır yer, yine meyve orada durur. Yine koparır yer, yine koparır yer yine durur. Mesela sofralardaki yiyecek hiç eksilmiyor cennette. Mesela oradaki yiyeceği alıp yediğinizde yine o yiyecek orada durur. Siz yersiniz yine durur.