"KENDİMİZİ DİNDEN MAHRUM ETMEK BİR DELİLİK VE KÜLTÜRÜMÜZ İLE DÜŞÜNCEMİZE KARŞI BİR HATA OLUR." SARKOZY |
Aydınlanmanın, yani materyalizmin ve din ahlakına karşı felsefi akımların, çıkış yeri ve adeta merkezi olarak kabul edilen Fransa, çok güzel ve olumlu bir değişim süreci yaşıyor. Bu büyük kültürel değişim, Sayın Adnan Oktar'ın dev eseri Yaratılış Atlası'nın Fransa'ya ulaşmasıyla başladı. Yaratılış Atlası'yla tanışan Fransızlar, Atlas'ta yer alan ve Darwinizm'i bilimsel olarak yerle bir eden gerçekleri gördükten sonra, yaklaşık 1.5 asırdır aldatılmış oldukları gerçeğini kavrayıp din ahlakına yönelmeye başladılar. Bu yönelişin ilk göstergelerinden biri, Science Actualités adlı Fransız bilim sitesi tarafından yapılan anket oldu. Bu anketin sonuçlarına göre, bir zamanların en Darwinist ülkesinde fikri bir devrim gerçekleşmiş ve Darwinizm'e inanların sayısında ciddi bir düşüş yaşanmıştı. Ankette, insanların evrimle oluşmadığına inananların oranı %92, evrime inananların oranı ise %5 olarak çıktı. Fransız basınında ve internet sitelerinde yer alan haberler ise, özellikle genç nüfusun Yaratılış gerçeğine inanıp savunmaya başladığını ve bu değişimde Sayın Adnan Oktar'ın ilmi çalışmalarının büyük katkısı olduğunu ortaya koydu. Pek çok Fransız gazete ve dergisinde, Yaratılış Atlası'nın Fransa'ya ulaşması "Fransız tarihinin en büyük yenilgisi olarak" nitelendirilirken, ünlü Politis dergisi çok önemli bir noktaya dikkat çekmekteydi:. Bu da Fransız okullarında başlayan değişim ve Fransız gençliğinin uyanışıydı. Derginin, 18-24 Ekim 2007 tarihli sayısında kapak konusu "DARWİN'E KARŞI YARATILIŞÇI ATAK" idi. Ve haberde Yaratılış Atlası'nın ülkede yaygınlaşmasının ardından, üniversite öğrencilerinin artık evrim teorisini sorgulamaya başladığı detaylı olarak anlatılmaktaydı:
"Üniversiteler bu durumun farkına çok geç vardılar. Öğrencilerinin bir gün kendilerine bu sorularla (evrim teorisini çürüten sorular) saldırıya geçeceğini hiç beklemiyorlardı." |
Bir Paris lisesinde yaşam ve yer bilimleri öğretmeni olan Adeline Lecot ise konu hakkındaki düşüncelerini Fransa'nın tanınmış bilim dergisi Science et Vie’ye (Aralık, 2007) şöyle anlatıyordu:
"... (evrime) karşı çıkışları eskiye göre çok daha kesinleşti. İki sınıfımda 5 tane çok katı anti-evrimci öğrencim var. Bazıları çok iyi öğrenciler. CEVAPLARINI, İNTERNETTE BULDUKLARI HARUN YAHYA'YA AİT DELİLLERİ REFERANS ALARAK ÇOK DAHA GÖZÜPEK BİR ŞEKİLDE DELİLLENDİRİYORLAR." |
Le Figaro'nun (18 Ekim 2007) konuyla ilgili yorumu ise şöyleydi:
"Yıllardır ABD'yi kasıp kavuran insanın yaratılışı tartışması, FRANSIZ OKULLARINI DA SALLAMAYA BAŞLADI." |
Yüzyılı aşkın süredir dinsizliğin ve din ahlakından uzak yaşamın merkezi olan Fransa'nın yaşadığı köklü değişimin en son göstergelerinden biri ise Papa'nın Fransa ziyareti sırasında yaşananlar oldu. Le Figaro'da, "Notre Dame'da gençlerin coşkusu" başlığıyla aktarılan haberde, FRANSA'DA 50.000 GENCİN PAPA'YI DİNLEMEYE GELDİĞİ anlatılıyordu.
"Kalbinizi açın", "Yaşıtlarınıza güzel sözü iletin", "Allah'a şahit olun", "Korkmayın, cesur olun" şeklinde afişler taşıyan 50 bin genç, Papa'nın konuşmasından sonra da tüm geceyi dua ederek geçirdi. Ertesi sabah ise, Notre Dame Kilisesi'nin önünde 250.000 kişi vardı. |
Tüm bunların ötesinde, Sarkozy'nin Papa'yı Elysee Sarayı'nda kabulu sırasında yaptığı açıklamalar da oldukça önemliydi. Gazetelerde, "Sarkozy inançlı bir insan olduğunu yeniden vurguladı" şeklinde anlatılan bu olay, hem Sarkozy'nin son zamanlarda çok dikkat çeken dine ve dindarlara karşı saygılı, Allah'a karşı sevgi dolu açıklamalarını, hem de laiklik konusundaki düşüncelerini yeniden gündeme getiriyordu. Sarkozy konuşmasında şunları söyledi:
"Televizyonda Katolik din adamlarıyla birlikte bir konuşma yaparak inançlı bir insan olduğunu yineleyen ve ekran karşısında istavroz çıkaran Sarkozy ise, fikir babası olduğu "pozitif laiklik" kavramını Papa huzurunda bir kez daha savundu. Sarkozy şöyle konuştu: "FRANSA, HIRİSTİYAN KÖKLERİNİ KABUL EDİYOR. LAİKLİĞE SAYGI ÇERÇEVESİNDE DİNLERLE DİYALOG KURMAK BİR DEMOKRASİ İÇİN MEŞRUDUR. KENDİMİZİ DİNDEN MAHRUM ETMEK BİR DELİLİK VE KÜLTÜRÜMÜZ İLE DÜŞÜNCEMİZE KARŞI BİR HATA OLUR. Bu yüzden buna pozitif laiklik demiştim." |
• Laiklik Fransa'yı Hıristiyan köklerinden koparamaz. • Değerlerin aktarımında ve iyi ile kötünün ayrımının öğretilmesinde eğitimci hiçbir zaman papazın yerini alamaz. • Allah esirleştirmez, hür kılar. |
"FRANSA, HIRİSTİYAN KÖKLERİNİ KABUL EDİYOR. LAİKLİĞE SAYGI ÇERÇEVESİNDE DİNLERLE DİYALOG KURMAK BİR DEMOKRASİ İÇİN MEŞRUDUR." SARKOZY |