www.harunyahya.com isimli internet sitesinde Adnan Oktar eserini şu ifadelerle tanımlıyor:
... Evrim teorisinin iddialarını yerle bir eden belki de en büyük gerçek ise fosil kayıtlarıdır. Çünkü fosil kayıtları, dünya üzerindeki canlı türlerinin en küçük bir değişim dahi geçirmediklerini ve birbirlerine dönüşmediklerini bize gösteren somut kanıtlardır. Fosil kayıtlarına baktığımızda, canlıların bugün nasıllarsa yüz milyonlarca yıl önce de aynı olduklarını, yani hiçbir evrim geçirmediklerini görürüz. En eski çağlarda bile canlılar bugünkü benzerleriyle aynı mükemmel ve üstün özelliklere sahip olarak, kompleks yapılarıyla bir anda yeryüzünde belirmişlerdir.
Bu durum ise şu kesin gerçeği göstermektedir: Canlılar, evrim teorisinin hayali süreçleriyle oluşmamışlardır, yeryüzünde yaşayan gelmiş geçmiş tüm canlılar Allah tarafından yaratılmışlardır. Yaratılış gerçeği, canlıların geçmişten kalan kusursuz izleri ile bir kez daha sergilenmektedir.
Bu kitapta, bir yandan fosilin ne olduğu, nasıl oluştuğu, nerelerden ve ne şekilde çıkarıldığı gibi bilgiler elde edecek, diğer yandan "Biz evrim geçirmedik, yaratıldık" diyen milyonlarca yıllık fosillerin bazı örneklerini yakından tanıyacaksınız. Bu kitapta yer alan fosiller, Yaratılış gerçeğini ispatlayan yüz milyonlarca fosilin sadece birkaç örneğidir. Ve sadece bu birkaç örnek bile, evrim teorisinin bilim tarihinin en büyük sahtekarlığı ve aldatmacası olduğunu ispatlamaktadır.”
«İspat» olarak yazar bize milyonlarca yıl önce yaşamış eğreltiotu, semender ve böcek fosillerini ve bugün yaşayan örneklerini gösteriyor. İşte bir örnek, ‘eğreltiotları ilk yaratıldıkları günkü yapılarını aynen muhafaza etmektedirler. Eğreltiotları yaklaşık 300 milyon yıldır hiç bir değişikliğe uğramamıştır, bu da evrim teorisinin geçersizliğini gösteren delillerden bir tanesidir.
(…)