Adnan Oktar’ın 27 Ocak 2011 Samsun Aks Tv’deki Sohbetinden
ADNAN OKTAR: Şeytandan Allah’a sığınırım, Nisa Suresi 139; “Onlar, mü'minleri bırakıp kafirleri dostlar (veliler) edinirler. 'Kuvvet ve onuru (izzeti)' onların yanında mı arıyorlar? Şüphesiz, 'bütün kuvvet ve onur,' Allah'ındır.” Bazı sahtekar hocaları görüyoruz, azılı din düşmanlarını, böyle aşağılık ve pislik olduğu herkes tarafından bilinen, milletin yaka silktiği pislik adamları, bakıyorsun dost edinmiş. Onlarla iç içe. Onların himayesinde. Ayet onlara, bu adamlara dikkat çekiyor. "O, size Kitap’ta "Allah'ın ayetlerinin inkar edildiğini" Kuran ayetlerinin inkar edildiğini, "ve onlarla alay edildiğini işittiğinizde, onlar bir başka söze dalıp geçinceye kadar, onlarla oturmayın, yoksa siz de onlar gibi olursunuz diye indirdi.” Adama bakıyorsun, dinle, kendi ahmak kafasına göre alay ediyor. Öteki ahmak da ağzı açık, onların sırıtmasını seyrediyor, alayını seyrediyor ve onlara ortak oluyor, onlara ortam hazırlıyor, onlara konu sunuyor alay etmeleri için, eğlenmeleri için. Bakın ayet nasıl vurguluyor Cenab-ı Allah; ““Onlar, mü'minleri bırakıp kafirleri dostlar (veliler) edinirler.” Mümine olmadık laf, mürtetlikle itham ediyor müminleri, ama azılı kafirleri dost ediniyor. “Onları veli edinirler” diyor.“'Kuvvet ve onuru (izzeti)' onların yanında mı arıyorlar?” Adamın çevresi var, güçlü bayağı etrafa hakim adam, ondan yana olursa, ona yalakalık yaparsa, etkili olacağını düşünüyor.“Şüphesiz, 'bütün kuvvet ve onur,' Allah'ındır.” Diyor Allah.140; “O, size Kitap’ta: "Allah'ın ayetlerinin inkar edildiğini” Kuran ayetlerini inkar edildiğini, “ve onlarla alay edildiğini işittiğinizde , onlar bir başka söze dalıp geçinceye kadar, onlarla oturmayın” adam, ağız ağıza, burun buruna oturuyor.
Bak Allah "oturmayın" diyor. Ne yapacak Müslüman? Kapıyı vurup, çekip gidecek. Adam ne yapıyor? Yalakalık yapıyor. Hokkabazlık yapıyor. Orada şaklabanlık yapıyor. Onları güldürmeye çalışıyor. "yoksa siz de onlar gibi olursunuz" diye indirdi. Doğrusu Allah, münafıkların ve kafirlerin tümünü cehennemde toplayacak olandır." "Eğer dilinizi eğip büker (sözü geveler) ya da yüz çevirirseniz," işte şahs-ı manevidir, bilmem nedir. İşte şöyledir, böyledir, değil mi? "Oyun oynarsanız" diyor, Allah. "Eğer dilinizi eğip büker (sözü geveler) ya da yüz çevirirseniz," yani tamamen reddederseniz, “beş yüz sene, dört yüz sene sonra gelecek veyahut işte şahs-ı manevidir. Yok geldi geçti, pencereden geldi İsa (a.s.)’ı biz gördük. Namazı kılıp, gitti” gibi. Bakın ne diyor Cenab-ı Allah? "Eğer dilinizi eğip büker (sözü geveler) ya da yüz çevirirseniz" yahut da "hiç yok" diyor. "Ne Mehdi (a.s.) var. Ne Hz. İsa (a.s.) var. Ne İttihad--ı İslam olacak. Ne Türk-İslam Birliği olacak" diyor. "ya da yüz çevirirseniz şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan haberi olandır. "Ey iman edenler, Allah'a, elçisine, elçisine indirdiği kitaba" kitaba, bak "Ey iman edenler, Allah'a, elçisine, elçisine indirdiği kitaba ve bundan önce indirdiği kitaba iman edin." Bundan önce indirdiği kitap ne? İncil. Daha önce ne var? Tevrat. "Kim Allah'ı, meleklerini, kitaplarını, elçilerini ve ahiret gününü inkar ederse, şüphesiz uzak bir sapıklıkla sapıtmıştır." "Hz. İsa (a.s.)'ı bekliyoruz" diyoruz. Diyor ki;"sen Hristiyan mı oldun?" diyor.
"O Hristiyanların Peygamberi, sen Hz. İsa (a.s.) gelecek diyorsun" diyor. Bakın, ahmaklığın, cahilliğin şiddetine bak. İslam Peygamberini, Allah'ın ulu’l Azim Peygamberini, "o Hristiyanların Peygamberi" diyor. Ve düşman olmuş. Yani şiddetli akılsızlık ve cehalet onu bu hale getirmiş. Halbuki Hz. İsa (a.s.)'ın inişi çok büyük bir nimettir. Ve ulu’l Azim Peygamberdir. Daha ne istiyorsun? Ne güzel. Çok şey iste ama onu da iste. O nimeti de iste. "Gerçek şu," diyor, bak Allah, "gerçek şu" Şeytandan Allah'a sığınırım. "iman edip sonra inkara sapanlar, sonra yine iman edip sonra inkara sapanlar sonra da inkarları artanlar." İyice kuduruyor. Artık azgınlaşıp, sapıtıyor. "Allah onları bağışlayacak değildir, onları doğru yola da iletecek değildir. Münafıklara müjde ver:" diyor, Allah. "Onlar için gerçekten acıklı bir azap vardır." "Ey münafıklar" diyoruz, "size bir müjde var." Sırıtarak geliyor, sevinerek. "Onlar için gerçekten acıklı bir azap vardır" diyor, Cenab-ı Allah. Müjde bu.