Müminler Birbirlerinin Kardeşidirler
ucgen

Müminler Birbirlerinin Kardeşidirler

1996

Müminler Allah (cc)`tan çok korkan, O`nu çok seven, Yüce Rabbimiz`in rızasını kazanmak amacıyla ölene kadar salih amellerde bulunmak için gayret gösteren insanlardır. Bu gayreti ve samimiyeti gören müminlerin kalplerinde birbirlerine karşı çok güçlü bir sevgi ve saygı oluşur. Bu derin sevgi ve saygı iman edenlerin aralarında çok güçlü bir kardeşlik duygusunun yerleşmesini sağlar. Bu dostluk ve yakınlık içinde müminler birbirlerinin huzur ve rahatları için çaba harcar, aralarında güzel ahlakın tüm özelliklerini yaşayarak, merhamet ve sevgiyle birbirlerine yakınlık gösterirler. En zor zamanlarda da birbirlerine destek olarak, eksikliklerini tamamlayarak dostluğun ve kardeşliğin en güzel örneklerini sergilerler. Tarih boyunca tüm müminler arasında bu güzel kardeşlik ilişkisi yaşanmış, tüm inananlara bu şekilde örnek olunmuştur. Büyük İslam alimi İbni Arabi müminlerin yaşadığı kardeşlik ilişkisini şöyle anlatmaktadır:

Eğer bir mümin diğer müminlerin dertlerini paylaşmazsa, üzüntülerine ortak olmazsa, aralarında iman kardeşliği sağlanmamış olur. Çünkü, Allah insan vücudundaki azalar gibi, müminler arasında bir yeknesaklık (aynı, tek), kardeşlik tesis etmiştir. İşte bundan dolayıdır ki Allah Resulü (sav) o ünlü benzetmesini yapmış ve şöyle buyurmuştur: "Birbirlerini sevmelerinde, birbirlerine acımalarında, birbirlerini esirgemelerinde müminlerin hali, tıpkı bir vücud gibidir, o vücudun herhangi bir azası rahatsız olursa, diğer azaları o rahatsızlığı paylaşır ve uykusuz kalır." Şunu da iyi bil ki, bir mümin, kardeşi ile çok olur. Mümin bilindiği gibi Allah'ın güzel isimlerinden birisidir. Bu vasfı müminler taşıdığında, aralarında bir kardeşlik bağı meydana gelir. Şu halde mümin, müminin kardeşidir. Onu ne düşmana teslim eder, ne aldatır, ne de başarısızlığına çalışır. Kim Allah'a tam inanmış ise, -Allah'ın mümin olması dolayısıyla– onu, her işi, sözü ve halinde doğrular. İşte bu bir ismettir. (Fütühat-i Mekki-İbni Arabi, Altın Sahifeler, s. 78, Mütercim: Naim Erdoğan, Pamuk Yayıncılık)

İman edenlerin aralarında en ufak bir yanlış anlaşılma durumu oluşsa hemen bunu telafi edecek pek çok çözüm düşünülür. En azından bir kişi hemen hakkından geçip, alttan alıp güzel bir tavır göstererek, o an için gaflete düşen kardeşini o durumdan kurtarmaya vesile olmaya çalışır. Yüce Rabbimiz Hucurat Suresi`nde müminlerin kardeş olduğunu bildirmekte, onlara şöyle buyurmaktadır:

"Mü'minler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını bulup-düzeltin ve Allah'tan korkup-sakının; umulur ki esirgenirsiniz. " (Hucurat Suresi, 10)

Allah (cc) müminleri karanlıklardan aydınlığa çıkaran, onların kalplerini uzlaştırandır. Rabbimiz`in nasip ettiği imana her zaman şükretmek, Müslümanların birbirinden değerli insanlar olduğunu, tüm hayatlarını Allah (cc) için yaşadıklarını hep akılda tutmak gerekir. Yüce Allah (cc) Kuran`da şöyle buyurmaktadır:

"Allah'ın ipine hepiniz sımsıkı sarılın. Dağılıp ayrılmayın. Ve Allah'ın sizin üzenizdeki nimetini hatırlayın. Hani siz düşmanlar idiniz. O, kalplerinizin arasını uzlaştırıp-ısındırdı ve siz O'nun nimetiyle kardeşler olarak sabahladınız. Yine siz, tam ateş çukurunun kıyısındayken, oradan sizi kurtardı. Umulur ki hidayete erersiniz diye, Allah, size ayetlerini böyle açıklar." (Al-i İmran Suresi, 103)

Dünya hayatları boyunca pek çok imtihan yaşayan, inkar edenlerin baskılarıyla karşılaşan, birbirlerine Allah (cc) yolunda yardımcı olan, beraberce hayırlı hizmetlerde bulunan, bir çok olayı paylaşan müminlerin, Allah (cc) ahirette kardeşler olarak karşılıklı oturduklarını haber vermekte, onları cennetle müjdelemektedir:

"Onların göğüslerinde kinden (ne varsa tümünü) sıyırıp-çektik, kardeşler olarak tahtlar üzerinde karşı karşıyadırlar. " (Hicr Suresi, 47)

PAYLAŞ
logo
logo
logo
logo
logo
İNDİRMELER