Milletimiz'in Birlik ve Bütünlüğünün Korunması
ucgen

Milletimiz'in Birlik ve Bütünlüğünün Korunması

821

Bir toplumu, yüzyüze geldiği engeller karşısında dirençli ve muzaffer kılan, o toplumu oluşturan bireyler arasındaki milli dayanışma ve birlik ruhudur. Bu birlik bağı, Büyük Önder Atatürk'ün "Biz milli mevcudiyetimizin temelini, milli birlikte ve milli şuurda görmekteyiz." sözüyle ifade ettiği gibi, bir milletin varlığını koruyan ve fertlerini birarada tutan en güçlü bağdır. Bunu zaafa uğratan veya kaybeden toplumların ayakta durması mümkün değildir. Geçmişi ve kültürü ne kadar eskiye dayanırsa dayansın, milli ve manevi bağlarının parçalanması, bir toplumda dejenerasyonun başgöstermesini, anarşinin hortlamasını, ardından da bölünmeyi ve yok olmayı kaçınılmaz hale getirir. Tarih; güçlenmiş, yükselmiş, zenginleşip büyümüş fakat milli şuurunu kaybetmesinden dolayı varlığını yitirmiş toplumların örnekleriyle doludur.

Türk Milleti'nin sayısız tehdit ve zorluk karşısında asırlarca ayakta kalması, hiçbir zaman boyunduruk altına girmeden varlığını sürdürmesi, her biri diğerinden güçlü 16 büyük devlet kurarak milyonlara hükmetmesi, insanımızın milli birlik konusundaki duyarlılığının ve titizliğinin bir sonucudur. Türk insanının bu husustaki kararlılığı, Milletimiz`i tarih sahnesinde yüzyıllardır lider ve öncü konumda tutmuştur.

İşte bugün Büyük Önder Atatürk'ün bize emaneti olan vatanımız dört bir yandan tehditlerle çevrilmiş durumdadır. Bu mukaddes topraklara göz dikenler, dünya çapında gizli ve açık yürüttükleri kampanyalarla, siyasal, sosyal ve ekonomik yönden her fırsatta düşmanlıklarını ortaya koymaktadırlar. Şu bir gerçektir ki, Milletimiz bütün bu tehdit ve tehlikelere ancak topyekün milli birlik ruhuna sarılarak karşı koyabilir. Bu nedenle, bugün gerek iç huzur ve istikrarımızın, gerekse dış güvenliğimizin sağlanması açısından en acil ihtiyaç, bu ruha sahip çıkılması ve onun yaygınlaştırılmasıdır.

Devletimiz, bütün kurumlarıyla, her geçen gün bu yoldaki mücadelesinde önemli mesafeler katetmektedir. Milletimizi birbirine kenetlemeyi, daha da sağlıklı ve kuvvetli bir bağla birbirine bağlamayı hedefleyen bu hareketler, ideolojik, siyasi veya şahsi gerekçelerle bazı kimseler tarafından eleştirilse de, sonuç itibarıyla hep Milletimiz`in faydasına ve hayrına olacak davranışlardır.

Ahlaki değerlerine, dinine, milliyetine, bağımsızlığına, hürriyete ve adalete düşkün Müslüman Türk Halkının omuz omuza vererek büyük bir g üç haline gelmesi, materyalist düşünceye ve yaydığı sapkın felsefelere, bölücülere karşı en büyük darbenin indirilmesi anlamına gelecektir. Şüphesiz, böyle bir gelişme dünya tarihinde bir dönüm noktası olacaktır.

Aslında karşı karşıya olduğumuz sinsi saldırılar ve provokasyonlar, sahip olduğumuz gücü de ortaya koymaktadır. Eğer elele verir, Müslüman Türk kimliğine, milli ve manevi değerlerimize sarılır ve tarihimizdeki kardeşlik geleneğini canlandırırsak büyük bir bunalım ve kargaşa içinde olan dünyaya da ışık tutmamız mümkün olacaktır.

PAYLAŞ
logo
logo
logo
logo
logo
İNDİRMELER