Milliyet Gazetesi köşe yazarı Metin Münir, bir yazısında her gün uykudan uyanmanın bir mucize olduğunu şu sözlerle dile getirmiş:
“Her sabah uyanmak bir mucizedir, düşünecek olursanız. Uyanıyorum ve dünyamı bıraktığım gibi buluyorum. Hayat…. uyanmamı beklemiş sanki, kaldığımız yerden birlikte devam etmemiz için. Ben uyanmazsam dünya devam edecek mi, etmeyecek mi? Benim uyanmadığım dünya var mı, yok mu?”
Metin Münir’in üzerine düşündüğü konu aslında, Allah’ın her sabah hafızamızda gerekli tüm bilgilerle bizi tekrar tekrar yaratmasındaki mucizedir. İnsan uyandığında, hiçbir zaman için kim olduğunu hatırlayamama, hangi işi yaptığını veya hangi amacı olduğunu bilmeme gibi bir sorunla karşılaşmaz. Allah her sabah tüm bu bilgileri hafızalarımızda eksiksiz oluşturur. Hatta öyle ki bir gün önce masanızın üstünde duran kitabınızı, mutfaktaki bulaşıkları, yerde duran terliklerinizi hepsini bıraktığınız şekilde bulursunuz. Uyuduğunuz zaman, dünya ile tüm bağlantınız kesilir. Sadece dünya ile bağlantınız kesilmekle kalmaz, rüya aleminde yeni bir dünyaya geçiş yaparsınız. Rüyada iken gerçek dünyadaki yaşamınız ile tamamen ilişkiniz kesilir. O dünyaya ait detayları hatırlamanız mümkün değildir. Sonra Allah’ın dilemesi ile uyandığınız vakit yaşamınıza dair tüm detayları en ince ayrıntısına kadar yeniden hatırlarsınız. Nerede doğduğunuz, çocukluk anılarınız, o ana kadar öğrenmiş olduğunuz teknik bilgiler hepsi zihninizde tek tek yaratılır.
Her gün gerçekleşen bu olayın bir mucize olduğu çok açıktır. Metin Münir yaşadığı bu mucizeye karşı kayıtsız kalmamış ve insan iradesi ve gücü üzerinde bir güç ile yani Allah’ın dilemesiyle, hayatın her gün kaldığı yerden devam ettiğini yazısında kaleme almıştır.