Komünizmin krucusu Karl Marx |
Amerikalı botanik profesörü Conway Zirckle, komünizmin kurucularının Darwinizm'i neden büyük bir ısrarla benimsediklerini şöyle açıklar:
Marx ve Engels, evrim teorisini, Darwin'in Türlerin Kökeni adlı kitabı yayınlanır yayınlanmaz benimsediler… Evrim, komünizmin kurucuları için, insanlığın doğaüstü bir gücün müdahalesi olmadan nasıl ortaya çıkmış olabileceği sorusuna getirilen cevaptı ve dolayısıyla savundukları materyalist felsefenin temellerini desteklemek için kullanılabilirdi. Dahası, Darwin'in evrimi yorumlama biçimi -yani evrimin bir doğal seleksiyon süreci içinde geliştiği teorisi- onlara o zamana dek hakim olan teolojik düşüncelere karşı koyma fırsatı veriyordu. Doğal seleksiyon teorisi sayesinde, bilim adamları organik dünyayı materyalist bir terminoloji ile yorumlama imkanı elde etmiş oluyorlardı.81
Amerika'daki The Hoover Institution'da çalışmalarını yürüten sosyal bilimci Tom Bethell ise, Marx ile Darwin arasındaki bağlantının asıl nedenlerini şöyle açıklamaktadır:
Marx, Darwin'in kitabına ekonomik sebepler dolayısıyla hayran kalmamıştır. Marx'ın Darwin'in kitabına hayranlığının en önemli nedeni, Darwin'in evreninin tamamen materyalist olmasıdır. Bu önemli noktada Darwin ve Marx gerçek birer yoldaştılar.82
Marksizm-Darwinizm bağlantısı bugün herkesçe kabul edilen çok açık bir gerçektir. Karl Marx'ın hayatını anlatan kitaplarda dahi bu bağlantı mutlaka belirtilmektedir. Örneğin, Marksist görüşe sahip kitapları yayınlayan bir yayınevi tarafından çıkartılan Karl Marx biyografisinde bu bağlantı şöyle tarif edilir:
Darwinizm, Marksist felsefeyi destekleyen, gerçekliğini kanıtlayan ve geliştiren bir dizi gerçeği takdim etti. Darwinist evrimci fikirlerin yayılması, toplumda bir bütün olarak Marksist düşüncelerin emekçi halk tarafından kavranılması için elverişli zemin yarattı… Marx, Engels ve Lenin, Darwin'in düşüncelerine büyük değer verdiler ve bunların taşıdığı büyük bilimsel öneme işaret ettiler, böylelikle bu düşüncelerin yaygınlaşmasına hız kazandırdılar.83
Öte yandan Marx, tarihin gelişimini ekonomiye dayandırıyordu. Marx'a göre toplum, tarih içinde çeşitli evrelerden geçiyordu ve bu evreleri belirleyen faktör, üretim araçlarıyla üretim ilişkilerindeki değişimdi. Ekonomi, diğer herşeyin belirleyicisiydi. Bu ideoloji içinde, din de ekonomik çıkarlar adına uydurulmuş bir masal olarak tanımlanıyordu; egemen sınıflar, ezdikleri sınıfları pasifize etmek için dini geliştirmişlerdi ve bu batıl anlayışa göre din "halkın afyonu"ydu.
Marx, ayrıca, toplumların bir gelişim süreci içinde birbirlerini izlediklerini düşünüyordu. Köleci toplum feodal topluma, feodal toplum kapitalist topluma dönüşmüştü, sonunda bir devrim sayesinde sosyalist toplum kurulacak ve tarihin en ileri evresine varılacaktı. Marx'ın görüşleri, Türlerin Kökeni adlı kitabın yayınlamasından da önce, evrimciydi. Ancak Marx ve Engels, canlıların nasıl varolduğu sorusunu açıklamakta zorlanıyorlardı. Çünkü canlıları "yaratılmamışlık" temelinde açıklayan bir tez olmadıkça, dinin uydurulmuş bir afyon olduğunu öne sürmek ve tüm tarihi maddeye dayandırmak mümkün olamazdı. Bu nedenle Marx, Darwin'in teorisini hemen benimsedi.
Bugün başta Marx'ın fikirleri olmak üzere her türlü materyalist düşünce temelinden çürümüş durumdadır. Çünkü materyalizmin kendisini dayandırdığı bir 19. yüzyıl dogması olan evrim teorisi çağdaş bilimin bulguları karşısında bütünüyle geçersiz hale gelmiştir. Bilim, maddeden başka hiçbir şeyin varlığını kabul etmeyen materyalist varsayımı geçersiz kılmakta ve tüm canlıların üstün bir yaratılışın eseri olduğunu göstermektedir.
79. David Jorafsky, Soviet Marxism, Natural Science, s. 12.
80. Conway Zirkle, Evolution, Marxian Biology, and the Social Scene, University of Pennsylvania Press, Philadelphia, 1959, ss. 85-87
81. Conway Zirkle, Evolution, Marxian Biology and the Social Scene, University of Pennsylvania Press, Philadelphia, 1959, ss. 85-86.
82. Tom Bethell, "Burning Darwin to Save Marx", Harper's Magazine, December 1978, ss. 31-38.
83. Karl Marx, Biyografi, Öncü Yayınevi, s. 368