Kullarım Beni sana soracak olursa, muhakkak ki Ben (onlara) pek yakınım. Bana dua ettiği zaman dua edenin duasına cevap veririm. Öyleyse, onlar da Benim çağrıma cevap versinler ve Bana iman etsinler. Umulur ki irşad (doğru yolu bulmuş) olurlar. (Bakara Suresi, 186)
Allah'ı gereği gibi tanımayanlar ve Kuran ayetlerinden uzak yaşayanlar, Allah'ın varlığı hakkında çok puslu, gerçekten yetersiz bilgi ve düşüncelere sahiptirler. Bu kimselere sorulduğu zaman "yeri ve gökleri yaratan Allah'tır" derler. Fakat insanı en ince ayrıntısına kadar planlayıp, en güzel surette yaratan Allah'ın göklerde olduğunu ve kendilerinden çok uzakta bulunduğunu zannederler. Halbuki Allah Katından gönderdiği ayetlerle Kendisi'ni kullarına tanıtır. İnsana ne kadar yakın olduğunu Kaf Suresi'nin 16. ayetinde şöyle bildirir:
Andolsun, insanı Biz yarattık ve nefsinin ona ne vesveseler vermekte olduğunu biliriz. Biz ona şahdamarından daha yakınız. (Kaf Suresi, 16)
Öyle ki "iki kişi konuşurken üçüncüsü Allah'tır, üç kişi konuşurken dördüncüsü Allah'tır." Bir insan fısıldasa da Allah onu duyar, yerinden kıpırdasa bile onu görür. Allah kişinin içinden geçen her düşünceyi bilir. O uyurken de, yürürken de, konuşurken de Allah yanındadır. O bütün bunları yaparken Allah'ı yanında göremez, fakat Allah onu görür.
... Öyleyse O'ndan bağışlanma dileyin, sonra O'na tevbe edin. Şüphesiz benim Rabbim, yakın olandır, (duaları) kabul edendir." (Hud Suresi, 61)
De ki: "Eğer ben sapacak olsam, artık kendi nefsim aleyhine sapmış olurum; eğer hidayeti bulacak olsam, bu da Rabbimin bana vahyetmekte olduğu (Kur'an) sayesindedir. Şüphesiz O, işitendir, yakın olandır." (Sebe Suresi, 50)