Darwinizm, tüm canlıların sözde ortak, ilkel bir canlıdan belli bir zaman içinde evrimleşerek ortaya çıktıklarını iddia etmektedir. Ancak yeryüzündeki jeolojik katmanlar ve bu dönemlerde yaşayan canlılar incelendiğinde canlıların evrim geçirmeden bir anda varoldukları görülmektedir. Bilinen tüm hayvan ana gruplarının bundan 545 milyon yıl önceki Kambriyen devrinde ortaya çıktıkları hesaplanmaktadır. Bu özelliğiyle Kambriyen tabakaları evrimcileri çıkmaza sokan en önemli jeolojik tabakadır. Bu yüzden bilim otoriteleri bu devrin başlangıcını ``Kambriyen Patlaması`` olarak adlandırmaktadırlar. Kambriyen tabakalarında görülen kompleks hayvanların nasıl var olduğu sorusu evrim ile açıklanamamaktadır. Paleontolojinin bu temel bulgusu evrimcileri köşeye sıkıştıran bir gerçektir. (Harun Yahya, Evrim Aldatmacası)
Kambriyen devrin başlangıcı, 545 milyon yıl kadar önce, bugün hala çevremizi dolduran neredeyse tüm ana hayvan türlerine ait fosil kalıntılarının aniden çıkışına şahit olur. (Richard Fortey, Kambriyen Patlaması Patladı Mı? (The Cambrian Explosion Exploded?), Science, Cilt 293, No 5529, 20 Temmuz 2001, syf. 438-439)
Evrime göre ilk canlıların kesinlikle ilkel ve birbirlerine benzer olmaları gerekirken, bu canlılar bugün olduğu gibi o zamanda da hem çok kompleks, hem de birbirlerinden çok farklıdırlar. Kambriyen devri gibi jeolojik açıdan son derece kısa bir dönem içinde (10 milyon yıl, jeolojik anlamda çok kısa bir zaman dilimidir) bütün hayvan ana grupları bir anda ortaya çıkmışlardır. Kambriyen tabakalarında bulunan fosiller, salyangozlar, trilobitler, süngerler, solucanlar, deniz anaları, deniz yıldızları, yüzücü kabuklular, deniz zambakları gibi farklı hayvanlara aittir. Bu tabakadaki hayvanların çoğunda, modern örneklerinden hiçbir farkı olmayan, göz, solungaç, kan dolaşımı gibi kompleks sistemler, ileri fizyolojik yapılar bulunur. Bu devirden önceki (Prekambriyen) tabakalarda ise, tek hücreli canlılar ve çok basit birkaç çok hücreli organizma dışında hiçbir canlının izine rastlanmamaktadır. İsveç Uppsala Üniversitesi`nden paleontolog Graham Budd, evrim açısından bir sorun olan bu gerçeği şöyle aktarmaktadır:
``Organizmaların canlı grupları çok ileri beden tasarımları gösterisinin tam ortasında aniden belirirler. Bu şaşkınlığın en popüler kurbanı şüphesiz Kambriyen patlamasındaki hayvanların kökeni olmuştur.`` (Graham Budd, Nature 412, Ağustos 2001)
Graham Budd`ın da belirttiği gibi Kambriyen tabakaları evrimciler için tam bir şaşkınlık olmuştur. Evrimciler geriye doğru gittiklerinde daha ilkel hayvan taslakları bulmayı umarken, fosiller çok gelişmiş tasarımlarıyla adeta bir ``gösteri`` yapmaktadırlar. İşte bu yüzden Kambriyen`deki komplekslik evrimi geçersiz kılmaya yetmektedir.
Tasarımdaki kompleksliğin aniden ortaya çıkışı evrim teorisinin ortaya atıldığı ilk günden bu yana bilinen bir gerçektir. Canlılar kademeli bir değişim sürecinde gelişmemişler, yeryüzünde canlılığın ortaya çıktığı ilk günden itibaren kompleks sistemleriyle var olmuşlardır. Cambridge Üniversitesi`nden paleontolog Simon Conway Morris değişmeyen bu tarihi gerçeği şöyle ifade etmektedir:
``Charles Darwin, Kambriyen patlamasında hayvanların ani ortaya çıkışı hakkında tipik olarak çok sıkıntı çekmişti ve biz de hala tamamen anlamış değiliz.`` (Simon Conway Morris, The Cambrian "Explosion": Slow-Fuse Or Megatonnage?, Proc. Natl. Acad. Sci. USA, Cilt. 97, Sayı 9)
Evrimciler ileri düzeyde olduğunu kendilerinin de tartışmasız kabul ettikleri sistemlere sahip bu canlı organizmaların kademeli bir evrimle nasıl ortaya çıktığını açıklayamamanın yanı sıra, bu canlılar arasında akrabalık ilişkileri kuramamaktan da yakınmaktadırlar. Çünkü bu canlılar arasında tıpkı bugün de olduğu gibi çok büyük sistem farkları bulunmaktadır. Bunlar arasında bir benzerlik olmaması birbirlerinin aynı atadan gelmiş olmaları iddiasını tamamen tutarsızlaştırır. Paleontolog Morris kendisi de bir evrimci olmasına rağmen bu sorunu şöyle dile getirmektedir:
Ana grup bileşenlerinin aşırı derecede birbirinden morfolojik (yapısal) olarak farklı olmaları bir zorluk olup, ekinodermler, yarı omurgalılar ve omurgalılar arasında tahmini fonksiyonel ara formlar hala geçici yorumlar olarak kalmaktadır.(Simon Conway Morris, The Cambrian "Explosion": Slow-fuse or megatonnage?)
Yukarıdaki itiraftan da anlaşılacağı gibi birbirinden farklı benzersiz tasarımlar, akrabalık bağlantıları kurmada en büyük engel olmaktadır. Bu canlılar arasında varlığı öne sürülen ara formlar hiçbir temele dayanmamakta ve tahmine dayalı hayali yorumlar olarak tanımlanmaktadırlar. Simon Conway Morris Kambriyen patlaması sonucunda evrim için sorun teşkil eden konuları topluca şöyle özetlemiştir:
Kambriyen patlaması, çok hücreli canlıların yaygın olan vücut tasarımlarının kökeni, gelişimsel genetiğin rolü, moleküler saatlerin geçerliliği ile birlikte, okyanus kimyası ve atmosferdeki oksijen gibi dış faktörlerin etkisi gibi biyolojik problemlere işaret etmektedir.
``Kambriyen Patlaması``, Allah'ın kusursuz yaratmasını kabul etmeyen ve herşeyi tesadüflerle açıklamaya çalışan evrimciler için çok ciddi bir sorun teşkil etmektedir. Evrimci bilim adamları bile bu senaryoların hayale dayalı olduğunu ve Kambriyen patlaması ile ortaya çıkan canlı çeşitliliğini hiçbir şekilde açıklayamadığını kabul etmektedirler.
Şüphesiz Kambriyen patlamasının işaret ettiği tek gerçek tüm canlıları üstün kuvvet sahibi olan Rabbimizin bir anda yaratmış olduğudur. Allah bu canlıları yoktan var etmiş ve bundan milyonlarca yıl önce onları kusursuz özelliklere sahip kılmıştır. Öyle ki Kambriyen dönemine ait canlıların eşsiz yapıları, 21. yüzyılda en üst seviyede bulunan bilim otoritelerini dahi hayrete düşürmektedir. Allah yaratışındaki üstünlüğü bir ayetinde şöyle bildirmiştir:
``Gökleri ve yeri (bir örnek edinmeksizin) yaratandır. O, bir işin olmasına karar verirse, ona yalnızca ‘OL` der, o da hemen oluverir.`` (Bakara Suresi, 117)