Cenab-ı Allah (cc) bir Ramazan Ayı’na daha Müslüman kardeşlerimizle birlikte ulaşmamızı nasip etti, bizleri sağlık ve güvenlik içinde bu güzel ibadet vaktine ulaştırdı.
Kuran'da "Şüphesiz, biz bundan önce O'na dua (kulluk) ederdik. Gerçekten O, iyiliği bol, esirgemesi çok olanın ta Kendisi'dir." (Tur Suresi, 28) ayetiyle de bildirildiği gibi, Allah (cc) insana tüm hayatı boyunca sayısız iyilikte bulunan, eşsiz güzellikler bahşedendir. Var olan her şey O'ndandır. Tüm güzellikler, incelikler, nimetler Rabbimiz'in sonsuz aklının tecellilerindendir:
Size her istediğiniz şeyi verdi. Eğer Allah'ın nimetini saymaya kalkışırsanız, onu sayıp-bitirmeye güç yetiremezsiniz. Gerçek şu ki, insan pek zalimdir, pek nankördür. (İbrahim Suresi, 34)
Gerçekten de tam ayette bildirildiği gibi yaşadığımız her an, Yüce Allah (cc)’ın sayılamayacak kadar çok nimetiyle muhatap oluruz. Bu nimetlere karşılık olarak Allah (cc) bizden Kendisi’ne şükretmemizi istemiştir.
Allah (cc) sonsuz rahmet sahibidir ve insanları unuttuklarından ve yanıldıklarından dolayı sorumlu tutmaz. Güç yetiremeyecek durumda olana sorumluluk yüklemez. İnsanlara sabrı ve tevekkülü öğreterek üzerlerindeki yükü kaldırır. Bütün bunlar Rabbimizin sıfatlarının tecellilerindendir. Cenab-ı Allah (cc)'ın yumuşak olan anlamına gelen Halim ismiyle ilgili olarak ayette şu şekilde bildirilir.
Şüphesiz Allah, gökleri ve yeri zeval bulurlar diye (her an kudreti altında) tutuyor. Andolsun, eğer zeval bulacak olurlarsa, Kendisi'nden sonra artık kimse onları tutamaz. Doğrusu O, Halimdir, bağışlayandır. (Fatır Suresi, 41)
Dünyada çok fazla güzellik, çok fazla nimet var bununla birlikte her nimetin de bir yaratılış amacı vardır. Nimetler, insanlar bunları, nefislerinin dilediği gibi şuursuzca ve sorumsuzca tüketip harcasınlar diye yaratılmamıştır. Allah (cc) verdiği nimetlerle kullarına karşı sevgisini, merhametini göstermektedir. Nimetin verilmesindeki hikmetlerden biri, o nimeti kullanan kişinin Allah (cc)'a yönelmesidir. İnsanların, merhamet edenlerin en merhametlisi olan Rabbimiz'in verdiği her nimetten sorguya çekileceklerini unutmamaları gerekmektedir. Bunu Allah bize ayette şöyle bildirmiştir:
Sonra o gün, nimetten sorguya çekileceksiniz. (Tekasür Suresi, 8)
Allah (cc) yarattığı nimetlerden kullarının faydalanmasını istemiş, ancak bunların israf edilmesini yasaklamıştır. Ramazan da her yönden bereket ayıdır ancak Ramazan ayında artabilen yiyecek israfına dikkat edilmesi de son derece önemlidir.
Allah (cc) Kuran'da israf etmemekle ilgili hükmünü kullarına şöyle bildirmiştir:
Asmalı ve asmasız bahçeleri, hurmaları ve tadları farklı ekinleri, zeytinleri ve narları -birbirine benzer ve benzeşmez- yaratan O’dur. Ürün verdiğinde ürününden yiyin ve hasad günü hakkını verin; israf etmeyin. Çünkü O, israf edenleri sevmez. (En’am Suresi, 141)
Akrabaya hakkını ver, yoksula ve yolda kalmışa da. İsraf ederek saçıp-savurma. Çünkü saçıp-savuranlar, şeytanın kardeşleri olmuşlardır; şeytan ise Rabbine karşı nankördür. (İsra Suresi, 26-27)
Yüce Allah, küçük büyük ayırmaksızın israfın her türlüsünü haram kılmıştır. Bu yüzden düşüncesizce yiyeceklerin veya eşyaların atılması Allah’ın rızasına uygun bir davranış değildir. Allah aynı topraktan binlerce farklı ürün çıkarmaktadır. Toprağın yenmesi mümkün değildir, kokusu ve rengi ise tektir. Ancak Allah (cc) toprağı gökten indirdiği su ile sular ve içinden, tatları, renkleri ve kokuları apayrı rızıklar çıkartır. Elmanın kırmızı, sarı ve yeşil renkte olanının bile tatları birbirinden farklıdır.
Allah, rızıklara sebep olarak tohumları yaratmıştır ve bu tohumların muhteviyatını, suyu oluşturan ve havada mevcut olan oksijen ve hidrojen gazları ile uyumlu kılmıştır. Sonra dünyadan kilometrelerce uzak mesafedeki bir ateş topu olan Güneş’in ışınlarının, bitkilere fayda sağlamasını dilemiştir. İnsanların ise yokluktan tek bir tohum dahi oluşturmaları mümkün değildir. Allah bu nimetleri ortadan kaldırsa, bizlere bunları tekrar getirecek hiçbir güç yoktur. Allah (cc) bir ayette bu gerçeği şöyle bildirmektedir:
De ki: "Haber verin; eğer suyunuz yerin dibine göçüverecek olsa, bu durumda kim size bir akar su kaynağı getirebilir? (Mülk Suresi, 30)
Allah (cc) yeryüzünde tüm insanların ihtiyacını karşılayacak bollukta nimet yaratmıştır. Dünyada yaşanan açlık ve yoksulluğun en önemli nedenlerinden biri, israfın engellenmemesidir. Tüm nimetleri bozulma aşamasına gelmeden değerlendirmenin yollarını aramak çok önemlidir. Halen dünyada 800 milyondan fazla insan açlık çekmektedir. Buna karşın, pek çok Batılı ülkede kamyonlar dolusu yiyecek israf edilmektedir.
Bu konuda unutulmaması gereken ise israfı teşvik edenin şeytan olduğudur. Şeytan israfın Allah’ın razı olmayacağı bir davranış olduğunu bildiğinden, insana atmaktan, döküp, saçmaktan bir zarar gelmeyeceği yalanını telkin eder. Müminlerin bu konu üzerinde özel bir titizlik göstermeleri ve bu konuda birbirlerini Allah (cc)’ın rızasına uygun olan davranışa davet etmeleri gerekmektedir.
Adnan Oktar'ın Gulf Today'de yayınlanan makalesi:
http://gulftoday.ae/portal/f218c4fc-1385-4ae3-bfe3-b7a48ef19ea2.aspx