"İnsanlar arasında adalet yapması büyük bir sadakadır". Hz. Muhammed (sav)
Onlardan bazı gruplara, kendilerini denemek için yararlandırdığımız dünya hayatının süsüne gözünü dikme. Senin Rabbinin rızkı daha hayırlı ve daha süreklidir. (Taha Suresi, 131)
Sahip olduğumuz herşey bize Allah'ın lütfettiği nimetlerdir. Müslüman hayatının her aşamasında, kullandığı her nimetin Allah'ın kendisine armağını, lütfu olduğunu bilir ve nankörlük etmekten şiddetle kaçınır. Allah'ın verdiği her nimeti hakkıyla, layıkıyla kullanır ve israf etmez çünkü Allah israf edenleri sevmez.
Asmalı ve asmasız bahçeleri, hurmaları ve tadları farklı ekinleri, zeytinleri ve narları -birbirine benzer ve benzeşmez- yaratan O'dur. Ürün verdiğinde ürününden yiyin ve hasad günü hakkını verin; israf etmeyin. Çünkü O, israf edenleri sevmez. (En'am Suresi, 141)
Dolayısıyla, dünyada yapılan toplu israfa da çözüm bulmak, bunlara yönelik akılcı tedbirler, önlemler almak, Müslümana düşen asil görevlerden biridir.
Mesela en çok toplu israfın olduğu öğrenci yemekhaneleri, oteller ve lokantalarda fazla yemeklerin sistemli ve temiz olarak muhafaza edilip ihtiyaç içinde olanlara dağıtılması sağlanabilir, hem israf hem fakirlik önlenebilir. Zira yeryüzünde, Allah yeterli gıda üretimini nasip etmiş olmasına rağmen, düzenli dağılım sağlanamaması sebebiyle yaklaşık 850-860 milyon civarında insanın aç yaşaması, böyle bir organizasyonun aciliyetini ortaya çıkarmaktadır. Ayrıca daha önceki kavimlerin durumu da Müslümanların korkup harekete geçmesi için Allah'ın Kuran'da insanlara bildirdiği örneklerdir. Allah yıllar önce Ad ve Semud kavimlerine ve Sebe halkına da çok fazla nimet sunmuş, fakat nankörlülerinden dolayı bu kavimleri helak etmiştir:
Andolsun, Sebe' (halkı)nın oturduğu yerlerde de bir ayet vardır. (Evleri) Sağdan ve soldan iki bahçeliydi. (Onlara demiştik ki:) "Rabbinizin rızkından yiyin ve O'na şükredin. Güzel bir şehir ve bağışlayan bir Rabb(iniz var)." Ancak onlar yüz çevirdiler, böylece biz de onlara Arim selini gönderdik. Ve onların iki bahçesini, buruk yemişli, acı ılgınlı ve içinde az bir şey de sedir ağacı olan iki bahçeye dönüştürdük. Böylelikle nankörlük etmeleri dolayısıyla onları cezalandırdık. Biz (nimete) nankörlük edenden başkasını cezalandırır mıyız? (Sebe' Suresi, 15-17 )
Allah'ın cehennemdeki sonsuz azabından çok korkan iman sahipleri Kuran'a uyma konusundaki titizliklerine, her konuda olduğu gibi israf konusunda da çok dikkat etmelidirler. Yaklaşık hergün haberlere konu olan israf konusuna, nimetlerin savurganlık şekline dönüşmemesi için her Müslüman birey olarak sahip çıkmalıdır. Tüm bu nimetler israf edilmek yerine, dinin menfaati için kullanıldığında Allah Müslümanlara bereketini artıracaktır. Böylece dünyada inşaAllah refah ve huzur ortamı daha da artacaktır.