“Sırf 6 ayda Irak’ta, Müslümanların birbirini öldürmesi sonucunda; intihar bombalı saldırı ve bombalamalar sebebiyle öldürülen Müslümanların sayısı 7000 kişi. Avrupa´da böyle bir ölüm olmuş olsa, 7000 değil de, 7 kişi bile ölse, nasıl yer yerinden oynayacağını herkes bilir. Müslümanları değersiz hale getirdi bağnazlar. Hatta birbirlerini de değersiz, basit görüyorlar. Birbirlerini öldürmeyi de normal görüyorlar. Onlar da kendilerini basit görüyorlar, inanılır gibi değil.
Bazı yerlerde kalitesiz, görgüsüz, cahil, tipsiz, itici bir insan güruhu oluşturdular, Müslümanları bu hale getirdiler. Leş gibi kokan, akılsız, lafını sözünü bilmeyen, affedici, şefkatli, merhametli olmayan, şiddet yanlısı, kaba, yemesi içmesi, oturması kalkması insani olmayan, görgüsü eksik bir tavır içindeler.
Avrupalılar da böyle insanları insan olarak görmüyorlar, bu yüzden onların öldürülmesini de normal karşılıyorlar. Tabi nur gibi, tertemiz Müslümanları da şehit ediyorlar, yobaz ve bağnazları da şehit ediyorlar. Ama tabi ki bağnaz birinin öldürülmesi de Müslüman´ın öldürülmesi de çok korkunçtur. Hiç fark etmez, her kim olursa olsun dehşet verici.
Bir insan bağnaz da olsa asla öldürülmez; tedavi edilir, eğitilir, yobazdan nefret etmeye gerek yok. Ona da merhametle yaklaşılır. Çünkü bağnaz da birdenbire oluşmuyor, eğitimle oluşuyor. Bağnaz eğitimin sonucunda oluşuyor. Aynı şekilde eğitimle, o insana doğruyu gösterebilirsiniz.
Ama işte Müslümanları bağnazlığın batağına batırıp sonra da bu bahaneyle adeta kıyım makinasının içine attılar. Yavaş yavaş Müslümanları böyle kıydırıyorlar. Ve bütün dünya da bunu seyrediyor şu an.
Bakın en tehlikeli şeylerden bir tanesine; Müslüman öldürmenin sözde caiz olduğuna bütün dünyayı inandırdılar. Birçok yerde inandı insanlar. Müslüman öldürmenin kolay olduğunu gösterttiler, gerekli olduğunu gösterttiler onlara. Ve dünyayı tepkisizliğe de alıştırdılar. Mesela 1 milyon Müslüman öldürülüyor Irak’ta, bütün dünya bunu makul karşılıyor. Bunlar içinde bağnazlar da var, çok değerli insanlar da var.
Müslüman ülkelerde de şu an mesela bir Avrupalı öldürülse Müslüman ülkeler ayağa kalkıyorlar, hepsi ittifakla bunun bir zulüm olduğunu, acımasızlık olduğunu söylüyorlar ve Büyükelçilikler, Konsolosluklar, Bakanlıklar, her yer harekete geçiyor. Ama bir Müslüman öldürüldüğünde en ufak bir sorun olmuyor onlar için. Kaale dahi almıyorlar. Ve hiçbir Müslüman ülkenin ne Konsolosluğu ne ilgili devlet dairesi harekete geçmiyor.
Bakın Mısır da Müslümanları şehit ettiler, hastanelere bile almadılar. Ağır yaralı hasta insanları dahi almadılar. Ama orada bir Avrupalı olsa, üç tane Avrupalı yaralanmış olsa, alıp en kaliteli hastaneye götürürler, çok iyi tedavi yaparlar. Basın takip eder, insanlar takip eder, bayağı büyük bir olay olur.
Müslümanın değersiz, basit, sıradan, öldürülmesi gereken bir varlık olduğuna dünyayı inandırdılar. Ve İslamofobi adı altında bu öldürmenin felsefesini oluşturdular. Adam Müslümanı öldürüyor, parmağını koparıyor kurutuyor, boynuna kolye olarak asıyor, adam bunu takdir ediyor. Kulağını kesiyor, kurutuyor, Avrupa’ya götürüyor, adam takdir ediyor. Yani bir hayvan öldürmüş gibi. Hani bazıları var ya hayvan öldürüyor hayvanın boynuzunu yahut kafasını alıp kurutuyorlar götürüp duvara asıyorlar. Onların da mantığı bu. Haşa hayvan öldürmüş gibi iftihar ediyor (Müslümanları tenzih ederim).
İşte böyle bir dehşet sistemi ve Müslümanların böyle değersizleştirilmesi politikası var. Bu da bağnaz eğitimin sonucunda oluyor. Çünkü adam “Bunu niye öldürdün?” dediğinde diyor ki, “Bu, kadınlardan nefret eden birisi, kadınların %99’unun cehenneme gideceğini söylüyor” diyor. “Kadını yarım insan, mahluk olarak görüyor” diyor, “eşek, domuz ve köpekle aynı görüyor” diyor, “namaz kılmayanı, oruç tutmayanı, zekat vermeyeni öldürüyor” diyor, “sakalını keseni öldürüyor” diyor, sayıyor adam. Sabaha kadar sayar. “Ben böyle adamdan nefret ediyorum” diyor ve “öldürmek istiyorum” diyor. Böyle korkunç ve acımasız bir durum meydana gelmiş durumda.
Bunu işte Mehdiyet çözecek, Mehdi talebeleri çözecek. Şu an dünyada canhıraş mücadelenin sebebi bu. Avrupa’da, Fransa’da, dünyanın her yerinde Mehdi talebeleri aşkla coşkuyla bu fikre karşı fikirle mücadele ediyorlar. Ben de bir Mehdi talebesi olarak canhıraş mücadele veriyorum bu belayı, bu nefret politikasını ortadan kaldırmak için." (Adnan Oktar, 29 Ekim 2013, A9 TV)