Avrupa Müslümanları Birliği Başkanı Alman Abu Bekr Rieger, "Avrupa kökenli ve Avrupalı Müslümanlar olarak İslam"ı daha fazla insanlara anlatmak, paylaşmak, müjdelemek istiyoruz. Kuran insanları nasıl çekiyor, hayret içinde bırakıyor. Bunu insanlarla paylaşmak görevimiz" dedi.
İslam dininin Avrupa"nın ayrılmaz bir parçası olduğunu da ifade eden Abu Bekr, "İslam dininin Avrupa"da yayılma hızı, Avrupalı politikacıları, dini liderleri, araştırmacıları ve basını şaşırtıyor. Bunun başlıca sebebinin Batı toplumundaki dini ve kültürel değerlerin erozyona uğraması sonucu, İslam"ın sağlam sosyal ve aile yapısını sunması..." dedi.
Bir Avrupalı olarak hukuk öğrencisiyken Müslüman olan ve Avrupa Müslümanlar Birliği vakfını kurarak, İslamiyet"i anlatan ve çeşitli platformlarda savunan Abu Bekr Rieger nasıl Müslüman olduğunu şöyle anlattı.
“20 sene önce Müslüman oldum. O zaman hukuk öğrencisiydim. İslamiyetle önceden hiçbir ilgim yoktu. Muhafazakar ufak bir yerde yaşardım. Benim orada Müslüman olmam çok büyük yankı yaptı, Şaşırtıcı tepkiler duyuldu. İşte bunlardan anladım ki, benim kendimi anlatmak için biraz daha çalışmam lazım. Daha bilinçli davranmam lazım. İlk başta annem ve babamdan başlayarak İslam’ın ne olduğunu derinden açıklama ihtiyacı hissettim. Benim onlarla çok konuşmam gerekti. Ama onları sonuçta ikna eden şey, benim çocuklarım ve onların terbiyesi oldu... Benim Müslüman olmaya karar vermemde olağanüstü bir olay olmadı. Yavaş yavaş tüm sorularıma cevap bularak, bütün duygularımla Müslüman oldum. İlk olarak kalbim Müslüman olmuştu. Sosyal, kültürel ve öteki sahalarda da bu sorumluluğumuzun gereğini yerine getirmeliyiz. İslam, bizim bugünümüzü ve geleceğimizi aydınlatan, onu yönlendiren değerler bütünüdür. Bunu anlatmak istiyorum."