Dünyada esirlere, kölelere ve hatta kürek mahkumlarına Müslüman Osmanlılardan daha iyi bakan ve daha iyi muamele eden hiçbir millet yoktur. (M. Dohsson, Tableau General de I’ Empire Ottoman, Cilt:4, Paris, 1791, s.381)
Kendileri, ona duydukları sevgiye rağmen yemeği, yoksula, yetime ve esire yedirirler. Biz size, ancak Allahın yüzü (rızası) için yediriyoruz; sizden ne bir karşılık istiyoruz, ne bir teşekkür. Çünkü biz, asık suratlı, zorlu bir gün nedeniyle Rabbimizden korkuyoruz. (İnsan Suresi, 8-10)
Pera'da oturan Avrupalıların çoğu bu bayram kalabalığına katıldı. Çünkü bayram günleri, diğer dinlerden olanlar da Müslümanların merasimlerine iştirak ederler, onlar da bayram yaparlar Kurban kesiminden sonra herkes yiyecek ve içeceklere yönelir. Ayrıca herkes istediği eve girer, sofraya oturur ikram görürdü. Fakir zengin bütün Müslümanlar evlerine gelen insanların dini, ırkı ve sosyal durumları ne olursa olsun kendi varlık durumlarına göre ziyafet verirler..." (Bir Fransızın Gözüyle İstanbul ve Osmanlı İnsanı )
Müslüman toplulukların enerjisi, daha iyi bir dünyayı tesis etmek ve insanların problemleriyle ilgilenmelerine yardım etmeye odaklandı. Müslüman imamların vaazları, sıradan insanların öncelikli ihtiyaçları üzerinde odaklandı. Müslümanlar yerel camilerde, birbirleriyle aralarında özel bir bağ ve dünyadaki diğer inançlı kişiler ile gerçek bir kardeşlik ve yakınlık hissediyorlar. Modern dünyanın koşturmacası arasında, her nasılsa geleneksel aile değerlerini de korumaya devam ediyorlar.
Allah barış yurduna çağırır ve kimi dilerse dosdoğru yola yöneltip-iletir. (Yunus Suresi, 25)