Deniz altında yaşayan bazı canlılar, olağanüstü bir yeteneğe, "ışık yayma" özelliğine sahiptirler. Okyanus derinliklerinde avlarını bu şekilde bulabilir, avcılardan bu şekilde korunabilirler. Bu özellik, bu canlıları o derinliklerde yaratmış olan Allah (cc)`ın yine onlara verdiği bir nimettir. Bizler için de bu gibi örnekler birer iman delilidir.
Allah (cc), deniz altındaki bazı canlılardaki mucizevi ışığın varlığına "bakterileri" sebep kılmıştır. Buna bir örnek, kısa kuyruklu mürekkep balığı (Euprymna scolopes) ile ışık saçan bakteri (Vibrio fischeri) arasındaki karşılıklı faydaya dayalı ilişkidir. Bu bakteri, mürekkep balığının mantosu altındaki girintide yaşar ve buradan mürekkep balığı için ışık üretir.
Mürekkep balığı, günlerini sığ sularda geçirir. Ancak gece olduğunda avlanması gerekmekte, dolayısıyla ışığa ihtiyaç duymaktadır. Burada bakteri devreye girmekte ve hem onu avcılardan korumakta, hem de avlarını bulmasına yardım etmektedir.
Bakterinin, ışıklı organdaki değişik dokuların oluşumunu nasıl etkilediğini araştıran bilim adamları, V. Fischeri bakterisinin ışıklı organa yerleşmesi için mürekkep balığında özel bir dokunun bulunduğunu keşfetmişlerdir. Balık, bakterinin kendi bedenine yerleşmesi için şekil değiştirmekte ve böylelikle bakterinin yaşayabileceği uygun bir ortam hazırlamaktadır.
Geceleri avlanan fener balığı da, havanın zifiri karanlık olduğu zamanlarda kendine ait ışıktan faydalanır. Fener balığının sahip olduğu parlak ışığın kaynağı, balığın gözlerinin altına yerleşmiş olan bakterilerdir. Bakteriler, sundukları ışık karşılığında kendileri de fayda elde etmekte ve balığın kanına karışan oksijen ve ışıkla beslenmektedirler.
Balık, ışığını açıp kapatabilir, yiyecek ararken istediği yöne çevirmeyi sağlayabilir. Bu ışık o kadar güçlüdür ki, otuz metrelik mesafeden bile görülebilir. Tek bir fener balığından gelen ışık, küçük bir odayı aydınlatmak için bile yeterlidir. Işığın gücü o kadar fazladır ki, balık öldükten saatler sonra bile ışık organı parlamaya devam eder. Ve bu gücün kaynağı, gözle görülmeyen bakterilerdir.
Bakteriler bir canlı ile beraber yaşamanın kendilerine fayda getireceğini adeta "düşünmekte", bunun için kendilerine uygun bir canlı "seçmekte" ve gerektiğinde onun "yapısında değişiklikler yapmasını sağlayarak" canlının bedeninde konaklamaktadırlar. Aynı zamanda barındıkları bu canlıları korumakta, onlara çeşitli faydalar getirmektedirler. Bir mürekkep balığı için sahip olduğu ışık ile tehlikelerden korunması elbette büyük bir kazançtır. Bunu "dikkate alan" bakteriler bu fırsatı değerlendirir ve kendilerine bir ev edinir ve bedava besin elde ederler. Oysa burada bahsi geçen, bir tanesi tek hücreli olan iki şuursuz varlıktır. Kendi bedenlerindeki yapıların, birlikte yaşayabileceklerinin, hatta bir ışık üretip ondan faydalanabileceklerinin farkında bile değildirler. Yalnızca kendilerine ilham edildiği şekilde yaşar ve kendilerine ilham edilen şeyleri yerine getirirler. Onlar, Allah (cc)`ın emrinde ve kontrolündedirler. Allah (cc) ayetlerinde bu gerçeği şöyle haber verir:
Hamd, göklerde ve yerde olanların tümü kendisine ait olan Allah'ındır; ahirette de hamd O'nundur. O, hüküm ve hikmet sahibidir, haber alandır. Yerin içine gireni, ondan çıkanı; gökten ineni ve oraya çıkanı bilir. O, esirgeyendir, bağışlayandır. (Sebe Suresi, 1-2)