Kısa kuyruklu mürekkepbalığı (Euprymna scolopes) ile ışık saçan bakteri (Vibrio fischeri) arasında karşılıklı faydaya dayalı bir ilişki vardır. Bu bakteri, mürekkepbalığının "mantosu" altındaki girintide yaşar. Bu bölge mürekkepbalığının ışıklı organı olarak bilinir.
Mürekkepbalığı günlerini sığ sularda kumların altında saklanarak geçirir. Gece olup avlanmaya çıkınca ışıklı organındaki bakteri ışık saçmaya başlar. Bu ışık, hayva- nın gece ışıkları arasında fark edilmemesini sağlar ve düşmanları tarafından seçilmesini engeller. Bu olağanüstü yardımlaşmada karşılıklı iletişimin yanında elbette dikkat çeken başka önemli noktalar da vardır. Bakterinin, ışıklı organdaki değişik dokuların oluşumunu nasıl etkilediğini araştıran bilim adamları, V. Fischeri bakterisinin ışıklı organa yerleşmesi için mürekkepbalığında özel bir dokunun bulunduğunu keşfetmişlerdir. Balık, bakterinin kendi bedenine yerleşmesi için şekil değiştirmekte ve böylelikle bakterinin yaşayabileceği uygun bir ortam hazırlamaktadır. (Garry Hamilton, Insider Trading, New Scientist, Vol. 162, 26 Haziran 1999, sf. 44)
30 Metre Uzağı Aydınlatan Bakteri
Geceleri avlanan fener balığı için de etrafta herhangi bir ışık olması çok tehlikelidir. Işık, fener balığının düşmanları tarafından fark edilmesine aynı zamanda kendisini gören avlarının uzaklaşıp kaçmasına da neden olmaktadır. İşte bu nedenle fener balığı, ay ışığının çok parlak olduğu gecelerde veya herhangi bir suni ışık oluştuğunda etrafta görünmemeye çalışır. Fener balığı havanın karanlık olduğundan emin olduğunda ise avını aramak için yola koyulur. Karanlıkta planktonlardan ve küçük kabuklulardan oluşan avını yakalayabilmek için en büyük yardımcısı ise kendi ışığıdır. Fener balığının sahip olduğu parlak ışığın kaynağı, balığın gözlerinin altındaki organlardır. Bu organlar ise, balığın kanına karışan oksijen ve şekerle beslenen ışık saçan bakterilerle doludur. (Harun Yahya, Mikro Dünya Mucizesi)
Balık ışığını açıp, kapatabilir ve yiyecek ararken istediği yöne çevirmeyi sağlayabilir. Bakterilerin ürettiği bu ışık o kadar güçlüdür ki, otuz metrelik mesafeden bile görülebilir. Tek bir fener balığından gelen ışık küçük bir odayı aydınlatmak için yeterlidir. Bu bakteriler o kadar etkili bir ışık yayarlar ki, balık avlanıp öldürüldükten saatler sonra bile ışık organı parlamaya devam eder. (Anita Ganeri, Creatures That Glow in The Dark, London, 1995, sf. 12)
Vücuda Gizlenen Akıllı Fenerler
Aynı yeteneğe sahip bir başka bakteri de, çam kozalağı balığına ışık sağlamaktadır. Çam kozalağı balığı bu ismi vücudunu kaplayan, zırha benzeyen, üst üste kaplı pullardan dolayı almaktadır. Bakteriler, bu canlının da bedeninde kendileri için uygun bir yer bulurlar. Balığın sağladığı olanaklarla kendilerine bir barınak ve besin malzemesi elde ederken, balığa geceleri avlanmasına ve yolunu bulmasına yardımcı olan ışığı sağlarlar. Aynı dayanışma, bakterilerle midilli balığı arasında da yaşanmaktadır. Midilli balığının boğazının arka kısmında bakteri dolu iki ışık bezi bulunmaktadır. Balık, bakterilerin yardımı ile ışığını gerekli zamanlarda yakıp söndürebilir veya tümüyle ışık biçiminde görülebilir.
Bu birkaç örnekte değindiğimiz bazı detayları vurgulamakta fayda vardır. Bakteriler bir canlı ile beraber yaşamanın kendilerine fayda getireceğini "düşünmekte" bunun için kendilerine uygun bir canlı "seçmekte" ve gerektiğinde onların "yapılarında değişiklikler yapmalarını sağlayarak" bedenlerinde konaklamaktadırlar. Aynı zamanda barındıkları bu canlıları korumakta, onlara çeşitli faydalar getirmektedirler. Bir mürekkepbalığı için sahip olduğu ışık ile tehlikelerden korunması elbette büyük bir kazançtır. Bunu "dikkate alan" bakteriler bu fırsatı değerlendirir ve kendilerine bir ev edinirler. Bütün bu akıllı işlemler sonrasında normal şartlarda bu canlının düşünebildiğinin iddia edilmesi gerekmektedir. Oysa söz konusu canlı yalnızca bir bakteridir. Eğer bu aklın kaynağını bu mikroskobik canlıda arayacak olursak kuşkusuz ki yanılırız. Var olan her "eser", daima onu meydana getirenin "aklına" işaret eder. Bu, kendileri küçük, ama sergiledikleri şuur açısından büyük mucizeler gösteren canlılar, alemlerin Rabbi Allah'ın üstün aklının ve sonsuz gücünün delillerinden sadece birkaç örnektirler.
“Göklerde ve yerde olanlar Allah'ındır. Şüphesiz Allah, Gani (hiç kimseye ve hiçbir şeye muhtaç olmayan)dır, Hamid (hamd da yalnızca O'na ait)tir. Eğer yeryüzündeki ağaçların tümü kalem ve deniz de -onun ardından yedi deniz daha eklenerek- (mürekkep) olsa, yine de Allah'ın kelimeleri (yazmakla) tükenmez. Şüphesiz Allah, üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.” (Lokman Suresi, 26-27)