Dünya hayatı, her insanın, asıl ve sonsuz ahiret yurduna ulaşmadan önce imtihan olduğu geçici bir mekandır. Her insanın fıtratına uygun olarak yaratılan imtihanların bir amacı, insanı imani anlamda olgunlaştırmak, onu sonsuz ahiret hayatına hazırlamaktır. İnananların dünyada yaşadıkları imtihan konularının neler olabileceği ve bunlar esnasında gösterdikleri güzel tavır Kuran'da şu şekilde tarif edilmiştir:
"Andolsun, Biz sizi biraz korku, açlık ve bir parça mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle imtihan edeceğiz. Sabır gösterenleri müjdele. Onlara bir musibet isabet ettiğinde, derler ki: "Biz Allah'a ait (kullar)ız ve şüphesiz O'na dönücüleriz." Rablerinden bağışlanma (salat) ve rahmet bunların üzerinedir ve hidayete erenler de bunlardır."(Bakara Suresi, 155-157)
Zenginlikle İmtihan:
İnsan bolluk, zenginlik ve çok büyük nimetler içindeyken de Allah'ın razı olacağı umulan güzel ahlakı gösterip göstermediğiyle denenir. Çünkü bolluk dünyanın geçici süslerine dalan insan için bir deneme, Allah'ı ve ahireti unutturup yanıltan bir etken olabilir. Ama imanlı bir insan ne kadar büyük nimetler içinde olursa olsun asla Allah'a karşı nankörlük etmez.
İnkarcıların Baskısıyla, Tuzak ve Zulümleriyle İmtihan:
İnkarcıların hayrı engellemek için yaptıkları zorbalıklar, müminler için birer imtihandırlar. Mümin, ``... sizden önce kendilerine kitap verilenlerden ve şirk koşmakta olanlardan elbette çok eziyet verici (sözler) işiteceksiniz. Eğer sabreder ve sakınırsanız emirlere olan azimdendir.`` (Al-i İmran Suresi,186) ayetinin hükmü gereği bunlara sabır göstermenin güzelliklere açılan bir yol olduğunu unutmaz.
Hastalıkla İmtihan:
Mümin, hastalığın Allah'tan gelen bir deneme olduğunun bilincindedir. Kendisine isabet eden ağır hastalıkta, bunun Allah'tan gelen bir imtihan olduğunun farkına varan ve yardımı yalnızca Allah'tan dileyip tevekküllü tavrını koruyan Hz. Eyüp bu konuda çok güzel bir örnek teşkil eder. Ayrıca şiddetli bir hastalık, kamil bir imana sahip olmayan insanın çabuk yılgınlık gösterebileceği ya da manevi zaaflarını ortaya çıkarabilen bir durumdur. Ancak bu zaafının farkına varan kişi, samimi iman sahibi ise hemen bunu telafi yoluna gider. Hastalık onun hatasını fark etmesine yol açtığı için güzellik halini alır.
Fakirlik ve Açlık Korkusuyla İmtihan:
Şeytan, zayıf imanlı kimselere fakirlik korkusu verebilir. Müminlerse, canlarının, mallarının ve sahip oldukları herşeyin Allah'a ait olduğunu, rızkı verenin de alanın da Allah olduğunu bildikleri için, bunlarda meydana gelen bir eksilme onların ahlaklarını, düşünce yapılarını ve Allah'a olan sadakatlerini asla etkilemez.
Türlü Korkularla İmtihan:
Bazı insanlar ölüm korkusuyla, gelecek korkusuyla, sevdiklerini kaybetme ya da başarısızlık gibi korkularla imtihan olduklarında herşeyin kaderde olduğunu unutma gafletine düşebilirler. Oysa bunlar şeytanın kalplere korku salmak için verdiği telkinlerdir.
Duygusallıkla İmtihan:
Değişen şartlardan ruhen etkilenmek gibi Kuran'a ters düşen her hareket, bilinç altına yerleşen duygusallık telkininin bir işaretidir. Müminler bunun şeytandan gelen duygusallık telkini olduğunu bilir ve Kuran'a göre davranırlar.
Karamsarlık ve Ümitsizliğe Düşme:
Şeytan karamsarlık ve ümitsizlik telkini vererek insanları şevksiz bir ruh haline sürüklemeye çalışabilir ancak iman edenler bunun bir deneme olduğunu bilirler.
Vesvese ve Kuşkulara Kapılma:
Şeytan gerçekte var olmayan olayları insanların kafalarında sanki varmış gibi gösterir. Kişinin sevilmediği, güvenilmediği, başarısız bulunduğu gibi türlü kuşkulara kapılması bu imtihanlara birer örnektir.
Dünya Hayatının Süsleri ile İmtihan:
Şeytan kişiyi sonsuz ahiret hayatını düşünmekten alıkoyup dünya hayatına yöneltmek için mal, servet tutkusunu ya da sapkın eğlenceleri süslü göstermeye çalışır. Bu süsler de kişiye birer imtihan oluşturabilirler.
Öfke ve Kin Duyma:
Şeytan insanlara öfke ve kin telkini vermeye çalışır. İnsanların işlerinin planladıkları gibi gitmemesi, yakınlarına sinirlenip kızmaları, günlük yaşamın bir parçası olan örneğin trafik sıkışıklığı gibi durumlarda öfkelenip Kuran ahlakına uygun olmayan tavırlar sergilemelerini ister. Mümin için bu tip durumlar, ``Onlar, bollukta da, darlıkta da infak edenler, öfkelerini yenenler ve insanlardan bağışlama ile geçenlerdir.`` (Al-i İmran Suresi, 134) ayetinin hükmü gereği öfkelerini yendikleri birer imtihan konumundadır.
Müminlerin Alacağı Güzel Sonuç
Dünyadaki imtihan ortamında, sağduyu sahibi insana düşen, vicdanının sesini dinleyip, Allah'ın kendisini bir denemeden geçirdiğini hiçbir şekilde unutmamaktır. Samimi kalple Allah'a yönelen bir insan karşısına ne tür bir zorluk çıkarsa çıksın, mutlaka bir kolaylıkla karşılaşacak ve doğruyu bulacaktır. Bu imtihan dünyasının en büyük sırlarından biri, iman edenler için mutlak bir kazançla noktalanmasıdır. En büyük kazanç ise hiç şüphesiz, iman edenlerin bu denemeler karşısında gösterdikleri güzel ahlak, cesaret ve metanetin, onların ahiretteki karşılıklarını ve derecelerini artıracak olmasıdır. Allah müminleri Kuran'da şöyle müjdelemiştir:
"Şu halde yaptığınız bu alışverişten dolayı sevinip-müjdeleşiniz. İşte 'büyük kurtuluş ve mutluluk' budur." (Tevbe Suresi, 111)