“Verilen ceza idamsa bu, dünyadaki hukuka da Avrupa hukukuna da aykırı. Şu anda Türkiye’deki hukuka da aykırı. İdam cezasının dünyadan tamamen kalkması lazım. Mesela Çin’de de var, ona da karşıyım. Bizim Türk kardeşlerimizi cayır cayır asıyorlar Çin’de, ben ona da karşı çıktım.
Kardeşim cinayet işlemiş olabilir, Allah esirgesin, niye asıyorsun? Allah diyor ki “Affı tut, iyiliği emret, kötülerden yüz çevir.” Cinayet işlendiğinde tamam kısas vardır Kuran’da ama, Allah bunun için bile “Affederseniz, sizin için daha hayırlıdır” diyor. Allah “daha hayırlı” diyorsa, biz daha az hayırlı olanı seçemeyiz. Affedilmesi gerekir. Hapis cezası neyse onu çeker.
Bir de bir kısım cahil insanlar şimdi bu şahısları astıklarında zannediyorlar ki, bu böyle yanlarına kalacak. Böyle bir politika sonucunda, yarın öbür gün radikal güçlerin tavrı da giderek tırmanır. Çünkü o zaman “Bakın adalet yok, hukuk yok, demokrasi yok, artık çözüm silah”, “O zaman çözüm terör demek ki” diyecekler. Allah esirgesin yerle bir ederler Bangladeş’i. Bunlar akıl değil ki. Bunların sonucunda yer yerinden oynar. Şu an değil ama bir süre sonra bunları o kadının da yanına bırakmazlar, hükümetin de yanına bırakmazlar. Bunu akledemiyorlar. Mesela Kuzey Kore’de lideri de dün kendi amcasını asmış. Halbuki yatıştırıcı bir üslup kullanarak, barışçıl yöntemlerle meseleleri halletmeleri lazım. (Adnan Oktar, 14 Aralık 2013, A9 TV)