Doğru yolun tek sahibi olan Yüce Allah Kuran’da, sonsuz güzellik yurdu cennete kavuşmanın Kendisi'ni razı edecek salih amellerde bulunmakla mümkün olacağını bildirmiştir. Salih amellerde bulunmak ve cennete layık bir ruh güzelliğine sahip olabilmek, kuşkusuz güçlü bir imana bağlıdır. Güçlü bir imana sahip olan müminler ayette bildirildiği gibi, Allah’a tam bir teslimiyetle teslim olmuşlardır.
Müminlerin bu dünyadaki amaçları Allah'a kulluk etmek ve O'nun rızasını ve rahmetini kazanıp, cennetine kavuşabilmektir. Bu yüzden müminler hayatlarını, kendilerine Allah'ın rızasını kazandıracak salih amellerde bulunmaya ve Kuran ahlakını yaşamaya adamışlardır. Müminler, Allah'a sımsıkı bağlandıkları için, Allah onları Kendi dosdoğru yoluna iletir.
Şüphesiz ki bir insanın hiçbir dünyevi kazanç hedeflemeden, kendini sadece Allah'ın rızasını ve sevgisini kazanmaya adaması, bu kişinin Allah'a olan güçlü sadakatini ve bağlılığını çok açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Müminler Allah'ın rızasını kazanmayı her şeyin üzerinde tuttukları için, onların -Allah'ın dilemesi dışında- doğru yoldan sapmaları söz konusu değildir. Müminler, Allah'ın kendilerine gösterdiği bu yolda ilerlemekten hiçbir şekilde taviz vermezler. Buna bağlı olarak duydukları güçlü sadakat ve teslimiyet duygusu ile 'tüm hayatlarını Allah'ın rızasını kazanmak için yaşarlar'. Yaptıkları her işte Allah'ı anar ve o işi Allah'ın rızasını kazanma niyetiyle yaparlar.
Bununla beraber müminler, kendilerine isabet eden zorluklara karşı da en güzel şekilde sabreder ve sürekli Allah'a dua ederek, Allah'tan yardım dilerler. Onlar için, hayatları boyunca bu yolda ilerleyebilmek ve Allah'ı razı edecek salih amellerde ve davranışlarda bulunabilmek çok önemlidir. Müminlerin bu yoldaki istekleri, şevkleri, güçleri ve kararlılıkları, onların Allah'a karşı duydukları içten sadakatin ve teslimiyetin bir göstergesidir.