Alyuvarlar oksijeni sadece taşırlar. Vücut hücrelerinin, oksijeni kullanmaları için, özel moleküllere ihtiyacı vardır. İşte bu molekül, alyuvarlara kırmızı rengini veren hemoglobin molekülüdür.
Vücudumuzdaki yaklaşık 25 trilyon küçük kırmızı hücre hiç durmadan yük taşır. Alyuvar isimli bu hücreler, kan sıvısı içinde bütün vücudu baştan aşağı dolaşır ve yerine göre oksijen ya da karbondioksit taşırlar. Bir hücrenin taşıdığı maddeye göre özel bir yapısının olması gerekmektedir. Örneğin oksijen taşıyacak hücre için en ideal şekil hücrenin yassı olmasıdır. Alyuvar hücresinin yuvarlak ve yassı şekli, hücrenin yüzey alanını artırır ve oksijenle temasını kolaylaştırır.
Vücutta oksijen taşınması için alyuvar hücresinin yassı olması da tek başına yeterli değildir. Alyuvarlar oksijeni sadece taşırlar. Vücut hücrelerinin, oksijeni kullanmaları için, özel moleküllere ihtiyacı vardır. Bu molekülün oksijenle üç boyutlu bir yapıda en ideal şekilde birleşmesi gerekir. Ayrıca alyuvarlar oksijene çok da sıkı bağlanmamalı, oksijen verilecek hücreye geldiğinde, oksijenden kolayca ayrılabilmelidir. Kısacası oksijenin taşınması ve gereken yerlerde kullanılabilmesi için kendine has bir tasarıma sahip çok özel bir moleküle ihtiyaç vardır. İşte bu molekül alyuvarlara -dolayısıyla kana- kırmızı rengini veren hemoglobin molekülüdür. Hemoglobin birbirinden farklı iki işlev yapabilmesi nedeniyle bilim adamları tarafından "olağanüstü bir molekül" olarak nitelendirilmektedir.
Hemoglobinin kusursuz molekül yapısı ve işlevleri bilim adamlarının da dikkatini çekmiştir. Evrimci Gordon Rattray Taylor, The Great Evolution Mystery (Büyük Evrim Gizemi) adlı kitabında, hemoglobinin hayranlık uyandırıcı özelliklerinden birini şöyle açıklamıştır:
'Kanın oluşumu, tek başına bir Saga destanı gibidir. Çoğunun yeterince anlaşılmadığı en az 80 unsurdan oluşur. En büyük öneme sahip olan bileşen ise hemoglobindir. Hemoglobin akciğerdeki oksijeni alırken, karbondioksiti bırakır ve oradan kaslara geçer. Orada ise tam tersi işlevi yapar, oksijeni bırakıp, karbondioksiti alır. Kaslar besinleri yakıp karbondioksit oluşturur. Bir arabanın akaryakıt yakıp karbonmonoksit üretmesi gibi. Bu madde gerçekten olağanüstü bir moleküldür ki, bir anda oksijene karşı birleşme eğilimi gösterirken, birkaç saniye sonra bu eğilimini kaybeder. Bir anda tercihi karbondioksite bağlı olarak değişir. Bu da onu daha da dikkate değer yapar. Yaptığı işe uyum gösteren daha iyi bir örnek yoktur.'
Hemoglobin molekülü hiçbir zaman oksijen ile karbondioksiti birbirine karıştırmaz. Daima doğru adrese gider. Bir molekülün düşünme, karar verme, seçme ve tercih yapma gibi özelliklere sahip olması elbetteki düşündürücüdür.
Hemoglobin molekülü adeta şuurlu bir varlık gibi gerektiği yerde ve zamanda gereken seçimi yapabilmektedir. Yalnızca oksijeni taşımakla kalmayan hemoglobin, oksijene acil gereksinimi olan bir kasın yanından geçerken bu oksijeni bırakması gerektiğini hemen anlamakta, bu sırada açığa çıkan karbondioksiti alması ve nereye bırakması gerektiğini de bilerek hareket etmekte ve yeni yüküyle birlikte akciğerlere doğru yola çıkmaktadır. Hemoglobin molekülü hiçbir zaman oksijen ile karbondioksiti birbirine karıştırmaz ve daima doğru adrese gider. Bir molekülün düşünme, karar verme, seçme ve tercih yapma gibi özelliklere sahip olması elbette ki düşündürücüdür. Allah'ın verdiği bu olağanüstü özellik sayesinde tüm insanlar yaşamlarını rahatlıkla sürdürür. (www.belgeseller.net)
İnsan vücudunda saatte ortalama 900 milyon alyuvar üretilir. Sadece bir alyuvar hücresinde ise yaklaşık 300 milyon hemoglobin molekülü bulunur. Bu moleküllerin tümü bu işlemleri hiçbir karışıklık çıkmadan yapabilecek özelliklere sahiptir. İnsan vücudunda bulunan bütün hemoglobin moleküllerinin sayısı ve bu moleküllerin hepsinin istisnasız aynı yeteneklere sahip oldukları düşünüldüğünde Allah'ın büyüklüğü bir kez daha idrak edilmektedir.
Böyle bir seçiciliğin tesadüfen ortaya çıkamayacağı, tesadüflerin insan vücudundaki milyarlarca hemoglobine bu özellikleri kazandıramayacağı akıl sahibi her insan için çok açık bir gerçektir. Hemoglobin molekülünü yaratan ve her insanın vücuduna tüm özellikleriyle birlikte yerleştiren Allah'tır. Allah Kuran'da şöyle buyurmuştur:
''İşte Rabbiniz olan Allah budur. O' ndan başka ilah yoktur. Herşeyin yaratıcısıdır, öyleyse O' na kulluk edin. O, her şeyin üstünde bir vekildir.'' (En'am Suresi, 102)