Hem Türkiye hem Rusya, yedi ay süren gerginlik dönemini sona erdirmek ve ilişkileri tekrar normale döndürmek için ciddi şekilde gayret etti. Bu amaçla iki ülkenin önde gelenleri çeşitli karşılıklı ziyaretler ve temaslarda bulundu, enerji, ticaret ve askeri alanda birçok anlaşmalar imzalandı. Farklı alanlarda resmi ölçekte yeni müzakerelerin yapıldığına da hiç şüphe yok.
En son olarak da bu iki ülke ve müttefikleri İran, Halep’te çatışmaların ortasında kalan sivilleri kurtarmak için son derece onurlu bir işbirliğine imza attılar. Ancak hiç beklenmeyen, şok edici bir gelişme yaşandı ve üç ülkenin dışişleri bakanlarının Moskova’daki önemli toplantısından bir gün önce Rusya’nın Ankara büyükelçisi Andrey Karlov kahpece bir saldırı sonrasında hayatını kaybetti.
Büyükelçi Karlov iki ülke arasındaki ilişkileri güçlendirmek amacıyla bir sanat etkinliğine katılmıştı. Bu kalleş saldırı sırasında, iki ulus arasındaki ilişkileri daha da güçlendirebilmek adına güzel bir konuşma yapıyordu. Saldırgan hain planını gerçekleştirebilmek amacıyla Karlov’un özel koruması rolünü üstlenmişti ve Karlov konuşurken tam arkasına konuşlanmıştı. Büyükelçi Karlov saygın, seçkin ve sevgi dolu bir insandı. Kendisini misafir eden Türkiye’ye bir jest olarak konuşmasını bir sanat galerisinde yapıyordu. Üç kişinin daha yaralandığı bu korkunç saldırı sonrasında katil, binayı saran Türk Özel Kuvvetleri tarafından ölü ele geçirildi.
Öncelikle Büyükelçinin ailesine ve sevdiklerine ve daha sonra Rus devleti ve ulusuna en içten başsağlığı dileklerimi iletiyorum. Allah’ın rahmeti her şeyi kuşatır. Büyükelçi Karlov iyi bir insandı. Güvenilirdi, sevecendi, candandı ve sevgi doluydu. Türkiye’de çok seviliyordu ve bu dünyadan geride güzel hatıralar bırakarak ayrıldı. Ruslar saygı dolu, efendi, cesur ve iyi ahlaklı insanlardır. Türkler Rusları, Ruslar da Türkleri sever ve bu tarz oyunların aramızdaki derin bağa zarar vermesine asla izin vermeyeceklerdir.
Bu korkunç saldırı sonrasında her iki ülkenin yetkililerinden benzer açıklamalar duymak olumlu bir gelişme. Türk yetkililer olayın başından itibaren Rus yetkililerle yakın işbirliği ve temas halinde çalıştı. Olayı soruşturmak amacıyla her iki hükümetten kişilerin katıldığı bir ekip oluşturuldu. Başkan Putin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan bu terör saldırısını kınayarak, bunun hızla gelişen Türkiye-Rusya ilişkilerini sekteye uğratma amaçlı bir provokasyon olduğunu söylediler. Tüm mesajlarda ortak bir tema vardı. İki ülke de bu hain saldırının dostluklarını bozmasına asla izin vermeyeceklerini söylüyorlardı. Bu güçlü ittifak özellikle önemli çünkü üç yıldır Ankara’da görevli olan Büyükelçi Karlov, iki ülke arasındaki ilişkilerin normalleşmesinde büyük bir rol oynamıştı. İki ulusu bir araya getirmek için tüm gücüyle çalışmış, ve kültür, ekonomi ve enerji alanlarında somut adımlar atılmasını sağlamıştı.
Bu vahşice saldırıya rağmen Sayın Lavrov, Sayın Çavuşoğlu ve Sayın Zarif’in katılımıyla Moskova’da üçlü bir zirve gerçekleştirildi ve sonucunda Halep için son derece olumlu kararlar alındı. Katılımcılar, ortak bir bildiri ile Suriye’deki politik süreç hakkındaki mutabakatlarını bildirdiler. Tarihi toplantının ardından gerçekleştirilen basın toplantısında Rus Dışişleri Bakanı Lavrov, Rusya, Türkiye ve İran’ın Suriye krizinin çözülmesindeki en etkili güçler olduğunu ve hepsinin de askeri çözümden ziyade diplomasiyi tercih ettiklerini belirtti. Taraflar Suriye’nin egemenliği, toprak bütünlüğü ve birliğinin, barış süreci için çok önemli olduğunu da söyledi.
Üç ülkenin ortak attığı adımlar sonucunda Doğu Halep’te mahsur kalan siviller tahliye edildi. Süreç en fazla bir ya da iki gün içinde tamamlanacak. Bunlar kuşkusuz çok güzel gelişmeler ve bu önemli müttefikler arasındaki ilişkilere zarar vermek isteyen provokatörlere de güzel bir cevap niteliğinde.
Türkiye hükümeti, Büyükelçi Karlov için Ankara Esenboğa Havalimanında resmi bir cenaze töreni düzenledi ve törene hükümet yetkililerinin yanı sıra Türkiye’de görev yapan birçok yabancı elçi ve Bayan Karlov da katıldı. Büyükelçinin naaşı daha sonra Türk askerler tarafından uçağa taşındı ve Moskova’ya nakledildi. Törende konuşma yapan Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş büyükelçinin iki ülke ilişkilerine yaptığı katkılara dikkat çektikten sonra şöyle dedi: "Bu saldırıyı yapan ve yaptıranlar Büyükelçi Karlov’u öldürmediler, aksine tarihe kazıdılar. Büyükelçi Andrey Karlov artık Türkiye-Rusya dostluğunun ebedi sembolü olmuştur"
Türkiye ve Rusya son zamanlarda İngiliz derin devletinin gündemindeydi. İngiliz derin devleti Türkiye’yi parçalama planları doğrultusunda terör örgütlerini kullanmaya devam ediyor. Türkiye’nin Suriye’ye çözüm bulmak amacıyla Rusya ve İran’la kurduğu yakın ilişkileri de sabote etmeye çalıştı. Öncelikle Beşiktaş futbol stadyumu önünde gerçekleştirilen saldırıda 44 kişi şehit oldu, 150 kişi yaralandı. Bundan birkaç gün sonra Kayseri’de askeri taşıyan otobüse yapılan saldırıda birçok askerimiz şehit oldu. Bu son acı verici olay da Türkiye’ye oynanan oyunların bir devamı niteliğindeydi. Ancak Türkiye asla teröre istediğini vermeyecek ve müttefikleri Rusya ve İran’ın da yardımıyla her zaman onların görmek istediklerinin tam aksi yönünde hareket edecektir. Eğer Rusya ile birlik ve dayanışma içinde olursak tuzak kuranlar bu tuzaklarından dolayı pişmanlık duyacaklardır. İki ülkenin hükümet yetkilileri bu nedenle karşılıklı ziyaretlerini ve bağlantılarını arttırmalıdırlar.
Rusya-Türkiye ilişkileri son derece önemlidir ve her fırsat bulduğumuzda dostluğumuzu, sevgimizi ve kardeşliğimizi arttırmamız hayatidir. Bu güzel ilişkinin İngiliz derin devleti kontrolündeki bazı çevrelerin hoşuna gitmediği aşikardır. Bu nedenle ellerine geçen her fırsatta yeni tuzaklar ve oyunlar planlamaktadırlar. Türkiye ve Rusya, askeri alanda, hava savunması alanında, enerji, ticaret ve ekonomi alanlarında çok geniş çaplı anlaşmalar imzalayarak ilişkileri güçlendirecek kararlı adımlar atmaya devam etmelidir. Bu şekilde her iki ülkenin de ekonomisi kısa zamanda güçlenecek ve ittifakları sayesinde bu birliğe yönelik tuzakları bertaraf edebileceklerdir. Geçen sene de oyunlarla Türkiye ve Rusya’nın dostluğunu bozmak istemişlerdi. Ancak bu sefer herkes geçmişten ders almış durumda. Artık herkes şunu diyor: ‘Hayır, Türkiye ve Rusya bu sefer tuzağa düşmeyecek.’
Adnan Oktar'ın Pravda'da yayınlanan makalesi:
http://www.pravdareport.com/opinion/columnists/21-12-2016/136470-turkey_russia-0/