Güzel Ahlakın Yaygınlaşması İçin Çaba Harcamak
ucgen

Güzel Ahlakın Yaygınlaşması İçin Çaba Harcamak

57752


İman eden, takva sahibi Müslümanlar tüm dünyada iyiliğin yaygınlaşması, Kuran ahlakının insanlar arasında hakim olması için hayatları boyunca gayret gösterirler. Ancak dünyada inançsızlığın yerleşmesi ve kötülüğün yaygınlaşması için de haksız çaba harcayan insanlar da bulunmaktadır. Bu kimseler, yanlış düşünceleri ve çarpık inançları doğrultusunda bir yaşam sürmekte, çevrelerindeki insanları da bu doğrultuda teşvik etmektedirler. İman edenlerin, dinsizliği ve güzel ahlaktan uzak bir hayat şeklini benimseyen bu düşüncelere karşı, Kuran ahlakı ile fikri bir mücadele vermeleri ayetlerle kendilerine yüklenen önemli bir sorumluluktur. Bu amaçla Müslümanların birlik ve beraberlik içerisinde hareket etmeleri Allah (cc)'ın izniyle bu fikri mücadeleyi çok daha güçlü kılacaktır.



Müslümanlar arasında yaşanacak böyle güçlü ve samimi bir ittifak, dünya üzerindeki tüm insanların Allah (cc)`ın izniyle huzur ve rahata kavuşmasına, adalet ve barış içinde yaşamlarını devam ettirmelerine vesile olacaktır.

Müslümanların bunun için ilk yapmaları gereken öncelikle güzel ahlakta ve hayırlarda yarışarak örnek birer insan olmak için gayret göstermektir. Bunun ardından ise, bir yandan tavırlarıyla insanlar için güzel bir örnek oluştururken bir yandan da fikri alanda Kuran ahlakının insanlar arasında yaygınlaşmasına katkıda bulunmaktır. Bunun için vicdan ve takva sahibi bütün müminlerin İslam ahlakını yayma yolunda yaptıkları çalışamalara hüsn-ü zanla yaklaşıp destek olmaları, herhangi bir hata ya da eksik görülüyorsa dostane ve samimi bir üslupla bunları dile getirip düzeltmeye çalışmaları, sevgiyle, hoşgörüyle ve en adil şekilde ellerinden gelenin en fazlasını yapmaları gerekir. Her Müslümanın, güzel ahlakın karşısında fikri mücadele veren kimselerle birlik ve beraberlik içinde olması sonucunda ortaya gücünü imandan alan çok dirayetli ve etkili bir fikir birliği oluşacaktır. Unutulmamalıdır ki, Allah (cc) Saff Suresi`nin 4. ayetinde Müslümanların, "birbirlerine kenetlenmiş bir bina gibi" olmalarını emretmektedir. Kuran ahlakını tüm dünyaya hakim etmek için kurulacak bu ittifak Allah (cc)`ın izni ile yeryüzünde asırlardır süregelen kötülüklerin sonunu getirmeye vesile olacaktır.

Yüce Rabbimiz Kuran`da müminlerin birlik olmalarının önemini ve gerekliliğini şöyle haber vermektedir:

"İnkar edenler birbirlerinin velileridir. Eğer siz bunu yapmazsanız (birbirinize yardım etmez ve dost olmazsanız) yeryüzünde bir fitne ve büyük bir bozgunculuk (fesat) olur." (Enfal Suresi, 73)



Peygamber Efendimiz (sav) ise, "Müslüman Müslümana zulmetmez ve onu tehlikede bırakmaz. " (Sahih-i Buhari, Cilt 5, s. 2261) hadisiyle müminlerin birbirlerinin huzuru ve rahatı için samimi çaba göstermeleri gerektiğini hatırlatmış, onları vicdanlı olmaya çağırmıştır. Hamiyet hisleri güçlü olan bir mümin de elbette insanlar arasında Kuran ahlakının yaygınlaşması için yapabileceğinin en fazlasını mutlaka yapacaktır.

Bediüzzaman da müminleri bunun aksi bir gaflete ve cehalete karşı şöyle uyarmıştır:

"Küfre rıza küfür olduğu gibi, dalalete, fıska, zulme rıza da fısktır, zulümdür, dalalettir." (Emirdağ Lahikası, s. 145)
PAYLAŞ
logo
logo
logo
logo
logo