Mangrov, gelgit olaylarının sık yaşandığı okyanus kıyılarında yetişen, ağaç ve bitki topluluklarına verilen isimdir. Bu aynı zamanda orman oluşumu ile tam uyumlu mikroorganizmalar (bakteriler, mantarlar, algler) ve faunaya (yengeçler, karidesler, balıklar) da verilen genel bir isimdir. Bu canlı toplulukları yaşadıkları ortamdaki yüksek tuzluluk oranı gibi ağır çevresel koşullara uygun yaratılmışlardır.
Örneğin yüksek orandaki tuzun dışarı atılabilmesi için ağaçların yapraklarında tuz bezleri bulunur. Ayrıca bu ağaçlar, gelgite karşı ayakta kalabilmek için destekleyici kökler ve kendinden filizlenen tohum kökler gibi farklı yapılara sahiptirler. Daha çok Güneydoğu Asya`da yetişen bu mucizevi ormanlar, muazzam bir canlı çeşitliliğine barınak sağladıkları gibi, bu verimli alanlardan baldan kömüre, sirkeden yapıştırıcıya kadar onlarca çeşit ürün elde edilmektedir. (Harun Yahya, Doğadaki Mühendislik)
Mangrovlarda Yaşayan Canlılara Bazı Örnekler
Mangrovlar denizin içinden yükselen köklerin üzerine kurulu ağaç toplulukları olarak ihtişamlı bir görüntü oluştururlar. Toprağın sürüklenmesini engelleyerek sahil erozyonunun önüne geçerler, gövdelerinden çıkıp çamura saplanan köklerinin arasında birçok balık yavrusunun yaşamasına imkan verirler. Yumurtadan yeni çıkan yavrulara emniyetli bir yaşama ortamı sağlayan mangrov ormanı, bölgedeki balık miktarını artırır. Aynı zamanda ekosistemdeki yerleri de oldukça önemlidir. Oluşturdukları haliçlerde suyun kalitesini artıran bir kimya laboratuvarı gibi işlem görürler. Bunun yanısıra yanı sıra, büyük karides türleri ve ticari açıdan önemli bazı balık türlerinin de barınmasını sağlarlar.
Birçok yengeç türü, su samurları, yalıçapkını, balıkçıl gibi su kuşları da mangrov ormanlarında yaşayan canlılardandır. Dünyada nadir bulunan bu kıyı ormanları, her biri, Yüce Allah`ın Bedi (örneksiz yaratan) isminin tecellisi olan muazzam bir canlı çeşitliliğini içlerinde barındırırlar. Mangrovlarda yaşayan canlılara bazı örnekler şunlardır:
Deniz Yıldızı
Deniz yıldızının iskeleti, esnek eklemler gibi hareket eden zırhlı bir tabakadan oluşmuştur. Canlının korunması için hazırlanan bu kalkan, düşmanlarına karşı muazzam bir direnç göstermesini sağlar. Tehlikeye açıktır ama çok kuvvetlidir. Vücudunun çok büyük bir bölümünü kaybetse bile, yeniden geliştirebilir. Allah'ın verdiği yenileme yeteneği sayesinde bedeninin 1/5'i ve en az bir kolu kalıncaya kadar bu fonksiyonu devrededir.
Mercan Kayalıkları
Her biri birkaç santimetre büyüklüğünde olan sert mercanlar, kendilerinden önce varolan mercan kolonilerinin taş iskeletlerinin üzerinde gelişerek kayalar inşa ederler. Mercan kolonileri tabak, kubbe, budak şekillerine bürünerek canlılar içinde şimdiye kadar yapılmış en geniş yapıları inşa etmişlerdir. Bir mercan kayalığının oluşumu çok uzun yıllar sürer. Çünkü mercan kayalıkları 1 yılda ancak 1.3 cm büyürler.
Koni Salyangoz
Koni salyangoz, tüpe benzeyen sifonuyla deniz tabanındaki solucanları ve diğer avları kokladıktan sonra bu zehirli ve keskin organının sonunda yer alan mızrak benzeri dişini avına uzatır. Diş hedefi bulduğu zaman koni salyangoz, avının kas spazmı geçirmesine ve çabuk ölümüne sebebiyet veren bir nörotoksik madde enjekte eder. Salyangozun vücudunda üretilen bu kimyasal madde avının ölümüne yol açacak kadar tehlikeli olduğu halde kendisine zarar vermez.
Allah yeryüzünde muazzam bir canlı çeşitliliği yaratmıştır. Mangrovlarda yaşayan canlılar bu çeşitlilikten bir bölümünü gözler önüne sererler. Üstün güç sahibi, benzersiz yaratan Rabbimiz her türlü yaratmayı bilendir.