Güney doğu Asya nüfusunun beşte üçünün dini İslamdır. Acaba çok çeşitli dinlere mensup kişiler geçmişte nasıl bir arada ve barış içinde yaşamışlardır ve günümüzde şahit olduğumuz dini çatışmalar acaba nasıl engellenebilir?
İşte bu sorunları araştırmak adına Sosyal Bilimler Teşvik Kurumu’nun (Foundation for the Promotion of Social Sciences) da ortaklığıyla 28 Kasım’da ‘İslam Dünyası ile Güney Doğu Asya’daki Müslümanlar’ konulu bir seminer düzenlenmesine karar verildi. Tayland’ın Nakorn Si Thammarat eyaletinde iki gün sürecek olan seminerde Güneydoğu Asya Milletler Birliği Genel Sekreteri Surin Pitsuwan’ın da konuşma yapması bekleniyor.
Programa dahil olan diğer konuların arasında ‘Güney Doğu Asya’daki İslamlaşma ve Müslüman kadınların rolleri’ de bulunuyor.
Yüce Rabbimiz, Müslümanları her nerede bulunurlarsa bulunsunlar biraraya getireceğini vadetmiştir. Müslümanların üzerine düşen sorumluluk Allah’ın rızasını kazanmak için var güçleriyle çaba harcamaları ve şevk ve heyecanla hayırlı işler yapmalarıdır. Müslümanları biraraya getirecek, kalplerini uzlaştırıp onları kardeş kılacak yegane güç Allah’tır. Kuran"da Allah"ın bu vaadi şöyle bildirilmiştir:
Herkesin (her toplumun) yüzünü çevirdiği bir yön vardır. Öyleyse hayırlarda yarışınız. Her nerede olursanız, Allah sizleri bir araya getirecektir. Şüphesiz Allah, her şeye güç yetirendir. (Bakara Suresi, 148)
Allah"ın ipine hepiniz sımsıkı sarılın. Dağılıp ayrılmayın. Ve Allah"ın sizin üzenizdeki nimetini hatırlayın. Hani siz düşmanlar idiniz. O, kalplerinizin arasını uzlaştırıp-ısındırdı ve siz O"nun nimetiyle kardeşler olarak sabahladınız. Yine siz, tam ateş çukurunun kıyısındayken, oradan sizi kurtardı. Umulur ki hidayete erersiniz diye, Allah, size ayetlerini böyle açıklar. (Al-i İmran Suresi, 103)