Yaptığı işlerle böbürlenmek ya da gerçekte kendi yapmadığı şeylerle övünmek toplumdaki bazı insanlar için son derece olağan bir davranış olabilir ancak Allah Al-i İmran Suresindeki bu ayetinde, bu davranışın Kendi Katında beğenilmeyen bir ahlak olduğunu bildirmektedir.
Nefsin en önemli beslenme kaynaklarından biri övünmedir. Her insanın kendini diğer insanlardan üstün gördüğü bir övünme sebebi vardır ve nefis övülmekten büyük bir zevk alır. Bu tür davranışların altında, insanın kendisinin yaptığını sandığı, gerçekte ise yalnızca Allah'ın dilemesi ve yaratmasıyla gerçekleşen işlerden kendi nefsine pay çıkarmak ve bunlarla nefsini yüceltmek gibi sapkın arayışlar yatar. Oysaki insan bir işi kendisi yapsın ya da yapmasın, övgü duyulan şeylerin gerçek sahibi; o işi yaratan, sonsuz güç ve ilim sahibi olan Allah'tır. Bu nedenle övgüye layık olan da yalnızca Yüce Allah’tır.
Hiçbir insanın kendisine ait müstakil bir gücü yoktur. Her şey ve her olay Allah'ın izni ve dilemesi ile gerçekleşir. Rabbimiz kullarına bahşettiği farklı üstün özelliklerle sadece onları denemektedir. Nefsin isteği doğrultusunda hareket ederek böbürlenmesi ve övülmekten hoşlanması insanı kayba sürükleyecek davranışlardır. Kişinin müstakil olarak yapmaya güç yetiremeyeceği bir şeyden dolayı böbürlenmesi ve övünmesi, gerçekte tüm özellikleri yaratan Allah'ı gereği gibi takdir edemediğini gösterir. Bu da insanın nefsine ilahlık vermesi (Allah'ı tenzih ederiz) ve nefsini Allah'a ortak koşması anlamlarına gelir. Allah Kuran’da Kendisi'ne şirk koşulmasının en büyük günah olduğunu ve vazgeçilmediği takdirde bu çirkin tavrı gösteren kimseleri bağışlamayacağını bildirmektedir. Rabbimiz'in sınırsız gücünü takdir etmek yerine kendisini övüp yüceltmeye kalkışan kimseler ise ayetlerde acı bir azap ile müjdelenmişlerdir.