Son verilere göre Bosna–Hersek’te işsizlik oranı %40’lara ulaşmış görünüyor. Bu, bir ülkenin ekonomisini, sosyal düzen ve istikrarında şiddetli sarsıntılara yol açabilecek kadar yüksek bir oran. Bu nedenle Bosna yönetimi bir an önce gerekli tedbirleri alarak bunları uygulamaya sokmalı.
Savaştan yeni çıkmış, ulusal bütünlüğü sağlamada sorunları olan bir ülke için bunu yapmak sanıldığı kadar kolay değil. Ancak sorun nasıl ülkedeki Boşnakları, Sırpları ve Hırvatları ortak olarak etkiliyorsa, çözüm her üç kesimi de rahatlatacak. Bu nedenle tüm tarafların işsizlik oranını düşürecek tedbirler konusunda ortak hareket etmesi son derece önemli.
Aslında Bosna Hersek’teki işsizlik sorunu ülkede yapılan yatırımların artmasına bağlı. Ne var ki Bosna işsizliği düşürecek kadar büyük yatırımları gerçekleştirebilecek bir sermaye birikimine sahip değil. Bu durumda ülkede dış kaynaklı yatırımlar gerçekleştirmekten başka bir seçenek kalmıyor.
Enerji sektörü Bosna’daki dış kaynaklı yatırımları artırmak için önemli fırsatlar sunuyor. Bosna Hersek’in zengin kömürleri yatakları ve bol miktarda da düzenli akışa sahip akarsuları mevcut. Ülkenin iklimi ve coğrafi yapısı enerji yatırımları açısından ülkenin termik ve hidrolik potansiyelini destekler nitelikte. Bu potansiyel kullanılarak kurulacak olan termik ve hidroelektrik santrallar hem yeni istihdam alanları yaratılmasında hem de elektrik ihracatı ile ülke için önemli bir gelir kapısı açabilir.
Bosna Hersek’in zengin enerji kaynaklarından tam anlamıyla istifade edebilmesi için hükümetin öncelikli olarak yapması gerekenler var. Bunlardan bazıları şöyle:
· Enerji piyasasını tam rekabet ve serbest girişim kriterlerine uyumlu hale getirmek için sektöre yönelik reform sürecinin başlatılması,
· İş ortamını potansiyel yatırımcılar açısından cazip hale getirecek teknik ve hukuki alanda çeşitli düzenlemelerin yapılması,
· Ülkede yapılacak yatırımlar için teşviklerin ve denetimlerin belirlenmesi,
· Üç parçalı olan yönetim sistemden kaynaklanan - karar alma süreçlerinin ağır işlemesi gibi - sorunların yatırım kararları üzerinde olumsuz etkide bulunmasının önüne geçilmesi,
· Devletin enerji piyasasında tam bir kurumsallaşma sağlaması, bunun için hukuki yapıdaki eksikliklerin giderilmesi,
· Üretilecek elektrik için kamu tarafından asgari satın alma garantisinin verilmesi,
· Üretilen elektriğin ihracatı ve yatırımlarım kolaylıkla gerçekleştirilebilmesi için çeşitli ülkelerle Serbest Ticaret Anlaşmalarının yapılması,
· Termik santrallerinin yüksek derecede çevre kirliliği yaratma potansiyeli nedeniyle etkin bir denetim mekanizması kurulması, termik santrallerin kurulum şartnamelerinin çevreyi koruyacak şekilde düzenlenmesi,
· Hidroelektrik santrallerin doğaya ve tarihi değerlere zarar vermeyecek yerlerde ve şekillerde kurulması,
· Hidroelektrik ve termik santral yatırımları ile beraber yenilenebilir enerji kaynakları için gerekli mevzuatların hazırlanması,
· Gelişim ve kalkınmanın hızlanabilmesi için ülke genelinde yabancı sermayeye sıcak bakılması,
· Yatırımlardan gelecek gelirlerin, her üç etnik kesiminden faydalanabileceği yeni yatırımlar için kullanılması,
· Yatırım süreçlerinin ve işletmenin tam bir şeffaflıkta gerçekleştirilmesi. Suiistimal ya da rüşvet ihtimallerine karşın etkin denetleme ve yaptırım mekanizmalarının kurulması,
· Yatırımların bu konuda tecrübesi olan ama fiyat konusunda da cazip teklifler sunabilen ülkelerle yapılması. Bu konuda Türkiye hem büyük bir tecrübeye sahip, hem de projeleri Avrupa ve ABD’dekine göre daha düşük maliyetlerle gerçekleştirebilir.
Yatırımlar nedeniyle Bosna’nın son derece güzel olan doğal yapısının bozulmaması ve çevrenin zarar görmemesi için ekstra dikkatli olunması şart. Enerji yatırımlarının ülkenin turizm potansiyelini ve doğal kaynaklarını olumsuz olarak etkilememesi gerekiyor. Bunun için ülkenin enerji kaynaklarının yenilenebilir enerji sistemleri ile çeşitlendirilmesi gerekiyor.
Yukarıda belirttiğimiz tüm bu hususlara dikkat edilmesi durumunda Bosna-Hersek için ciddi bir istihdam ve gelir kapısı açılmış olacak. Ülkedeki üç etnik kısmın da katkılarıyla akılcı politikalar izlenerek yapılacak yatırımlar iç barışın ve ülkede istikrarın güçlenmesine vesile olacaktır. Bunun için tüm tarafların ülkede yapılacak yatırımların yer ve biçimlerini bir çatışma ya da rekabet konusu yapılmaktan özenle kaçınması gerekiyor. Eğer enerji kaynakları isabetli kullanılabilirse; güçlü ekonomisi, güzel doğası, farklı din ve etnik unsurların bir arada yaşadığı bir Bosna Balkanlarda barış için rol model olacaktır.
Adnan Oktar'ın MBC Times & The Bosnia Times'da yayınlanan makalesi:
http://www.thebosniatimes.com/en/energy-sector-offers-new-opportunities-bosnia/
http://www.mbctimes.com/english/the-energy-sector-offers-new-opportunities-for-bosnia