Müteşabih, mühmel (bakılmamış) bir şey, anlamsız bir söz değildir. Aksine çok sayıda manalar ihtiva ettiği (içerdiği) için asıl maksadı ayırt etmemiz mümkün olmadığı için bazılarına mübhem (belirsiz) gelmektedir. Müteşabih aslında, beyan nevilerinin (farklı açıklamaların) bir çoğunu kendinde toplayan bir ifadedir. Hakiki ve mecazi mana, sarih ve kinaye, temsil (örnek) ve tahkik (soruşturma), zahir ve hafı (gizli) gibi neviler bunlar arasındadır... Bilindiği üzere bazen anlatımda ibham (belirsizlik), belagatın en değerli tezahürlerinden (görünüşlerinden) sayılır. Her kişi, her söze muhatab olamadığı gibi beşeriyet de umumiyetle, ilmi-i ilahinin külliyetini (Allah'ın ilminin tamamını) anlamaya güç yetiremez. (M. Hamdı Yazır, Hak Dini Kur'an Dili, İstanbul, 1935, 1,48)