Dünyadaki en büyük nimetlerden biri de insan güzelliğdir. İnsan en güzel evlere sahip olsa, en güzel yiyecekleri yese ve mükemmel yerlerde gezse de yapayalnız olduğu sürece bunlardan aldığı zevk sınırlı olacaktır. Çünkü tüm bu nimetler kişinin çevresindeki yakınları ve dostları ile birlikte olduğu takdirde bir anlam kazanır. Yüce Allah'ın ruhundan üflediğ bir varlık olan insan, kişiliğ, takvası ve güzel ahlakı ile çok değerlidir. Bir de bu özelliklerinin kusursuz bir fiziksel güzellikle biraraya gelmesi kuşkusuz herkesin sahip olmak isteyeceğ büyük bir nimettir. Cennetteki insanların güzelliğ yakut gibi nadide bir mücevhere, mercan gibi özel bir görünüme sahip doğal bir güzelliğe benzetilmiştir. Ayrıca bakan kişinin kendisini aynadan daha net gördüğü benzetmesiyle ciltlerinin pürüzsüz güzellikte olmasına ve yüzlerindeki berraklığa, aydınlığa dikkat çekilmiştir. Dünya şartlarında cildin gerginliğ, duruluğu çok kısa bir dönem sürer. Küçük yaşlardaki cilt pürüzsüzlüğü ve güzelliğ yaş ilerledikçe birtakım cilt problemleri, yıpranma ve kırışma ile bozulmaya uğrar. Dolayısıyla bu güzellik dünya şartlarında kalıcı değldir. Ancak Allah razı olduğu kullarına cennette bu güzelliklerin kusursuzunu ve sonsuz olanını vaat eder. Peygamberimiz (sav) de bir hadiste cennetteki güzelliğn ve gençliğn sürekliliğnden şöyle söz eder:
... Ona giren nimete mazhar olur, eziyet görmez, ebediyet kazanır, ölümle karşılaşmaz. Elbisesi eskimez, gençliği kaybolmaz. [(Tirmizi), Kütüb-i Sitte-14, s. 451/6]