ÇAĞIMIZA İŞARET EDEN KIYAMET ALAMETLERİ
Bilimsel ve Teknolojik Gelişmeler
Peygamberimiz Hz. Muhammed bilindiği gibi, günümüzden on dört yüzyıl önce yaşamıştır. Tarihi kaynaklar Arap toplumunun, Kuran'ın tebliğ edildiği dönemde, evren ve doğa üzerine herhangi bir inceleme yapabilecek teknolojiye sahip olmadığını göstermektedir. Bu tespit şu anlama gelmektedir ki, Peygamberimizin yaşadığı dönem ile günümüzün bilim ve teknoloji düzeyi arasında kıyas kabul etmez bir farklılık vardır. Aslında bu ayrılık 20. yüzyılın başı ile 21. yüzyılın başı arasında bile oldukça büyüktür. Bundan birkaç on sene önce isimleri bile telaffuz edilmeyen bazı teknolojik yeniliklerin bugünün vazgeçilmez unsurları olması buna canlı bir delildir.
Bu devasa farklılıklara rağmen Peygamberimiz 7. yüzyılda, gelecekteki bilim ve teknoloji ile ilgili bazı haberler vermiştir. Ahir Zaman'daki bilim ve teknoloji ortamını tasvir eden söz konusu haberlerden bahseden hadisler günümüzde gerçekleşmektedir.
Tıp Teknolojisi
Uzun yaşamak çağlar boyunca insanların belli başlı hedefleri arasında yer almıştır. Bu uğurda büyük bir çaba harcanmıştır. Konuyla ilgili olarak, Hz. Muhammed de Ahir Zaman'daki gelişmeleri haber verdiği bir hadisinde şunları söylemiştir:
Onun zamanında. ömürler uzayacaktır. El Kavlul Muhtasar Fi Alamatil Hz. Mehdiyyil Muntazar, s. 43
Peygamberimizin verdiği bu haberin üzerinden on dört asır geçmiştir. Kayıtlar, geçen bu zaman aralığında, ortalama yaşam süresinin içinde bulunduğumuz çağda diğer tüm dönemlerden daha fazla olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Hatta 20. yüzyılın başları ile sonları arasında dahi büyük bir fark vardır. Örneğin 1995 yılında doğmuş olan bir çocuğun 1900'lerde doğmuş birisine göre ortalama 35 yıl daha uzun yaşayacağı tahmin edilmektedir.1 Bu konudaki çarpıcı bir başka örnek de geçmişte 100 seneden fazla yaşayan insanların oldukça nadir, günümüzde ise çok sayıda olmasıdır.
Birleşmiş Milletler Nüfus Departmanı kaynaklarına göre, son birkaç yılda dünya nüfusu yüksek ölüm oranlarından düşük ölüm oranlarına doğru dikkate değer bir geçiş devresindedir. Demografik devrim olarak nitelenen bu gelişmenin merkezinde de yaşlıların sayıca ve oranca artışı yer almaktadır. Böylesine hızlı ve geniş ölçekli bir gelişmenin uygarlık tarihinin hiçbir döneminde görülmediği de aynı kaynakta vurgulanmaktadır.2
Şüphesiz yaşam süresindeki bu artış sebepsiz değildir. Tıp teknolojisinin ilerlemesine bağlı olarak sağlık hizmetlerindeki gelişme insanların böyle bir nimete kavuşmasına olanak sağlamıştır. Bunlara ek olarak, genetik bilimindeki gelişmeler ve halen büyük bir hızla ilerlemekte olan İnsan Genomu Projesi sağlık alanında yepyeni bir dönem başlatmak üzeredir. Bu ilerlemeler geçmiş zamanlarda yaşayan insanların hayal bile edemeyeceği bir boyuttadır. Tüm bu gelişmelere dayanarak şunu söylemek mümkündür: Yaşadığımız çağın insanları yukarıdaki hadisin haber verdiği uzun ve sağlıklı hayat standardını yakalamışlardır.
Eğitim
20. ve 21. yüzyılı geçmiş yüzyıllardan ayıran önemli bir özellik de okuryazarlık oranlarında kaydedilen ilerlemedir. Geçmiş dönemlerde okuryazarlık toplumun belirli bir kesiminin sahip olduğu bir imtiyaz statüsünde kalmıştır. 20. yüzyılın sonlarına doğru ise başta UNESCO olmak üzere, hükümetler ve sivil toplum örgütleri dünya genelinde kampanyalar düzenlemişlerdir. Bu eğitim seferberliği, teknolojik yeniliklerin de insanlığın hizmetinde kullanılmasıyla birlikte günümüzde meyvelerini vermektedir. UNESCO'nun 1997 yılında yayınlanan raporuna göre, dünya nüfusunun %77.4'ü okur-yazar konumundadır.3
Bu rakam kuşkusuz, geçen on dört yüzyıl içindeki en yüksek orandır. Aynı zamanda da Peygamberimizin hadislerinde haber verdiği Ahir Zaman toplumlarının bir niteliğidir: Kıyametin yaklaşmasına doğru. okuryazar çoğalır. Son Zamanlarla İlgili Hadisler, s. 93; Ramuz-El Ehadis, 1/121
İnşaat Teknolojisi
Peygamberimizin haber verdiği, içinde bulunduğumuz dönemin ileri teknolojik koşullarını tasvir eden bir işaret de yüksek binaların inşa edilmesidir. Yüksek yüksek binalar inşa edilmedikçe. kıyamet kopmaz. Ölüm Kıyamet ve Diriliş, s. 468
Şu hadiseler meydana gelmedikçe kıyamet kopmayacaktır. Yüksek binalar yapmada insanlar birbirleriyle yarışacak. Buhari, Fiten, 25; Ahmed bin Hanbel, Müsned, 2/313
Mimarlık ve mühendislik tarihine baktığımızda görürüz ki, yüksek katlı binalar 19. yüzyılın sonlarında inşa edilmeye başlanmıştır. Teknolojinin ilerlemesi, çeliğin yaygınlaşması ve elektrikli asansörlerin kullanılması gökdelen olarak tabir edilen yapıların inşaatına hız kazandırmıştır. Gökdelenler 20. ve 21. yüzyıl mimarisinin önemli bir parçası olmuş, günümüzde de birer prestij sembolü haline gelmiştir. Hadiste belirtilen, insanların yüksek binalar yapma yarışı da ülkelerin daha yüksek gökdelenler yapabilmek için büyük bir rekabet ve yarış içerisine girmeleriyle tam olarak gerçekleşmiştir.
Ulaşım Teknolojisi
Tarih boyunca ulusların zenginlikleri ve güçleri, sahip oldukları ulaşım teknikleri ile doğrudan doğruya bağlantılı olmuştur. Etkili ulaşım sistemlerini kuran toplumlar kalkınma atılımlarını gerçekleştirmişlerdir.
Peygamberimiz de Ahir Zaman'ın özelliklerini anlatırken, ulaşımın gelişeceğini şöyle ifade etmiştir: Şu hadiseler meydana gelmedikçe kıyamet kopmayacaktır. Zaman kısalacak ve vasıtalarla mesafeler kısalacak. Buhari, Fiten, 25; Ahmed bin Hanbel, Müsned, 2/313
Yukarıdaki hadisin son bölümündeki mesaj oldukça açıktır. Ahir Zaman'da yeni araçlarla uzak mesafelerin kısa hale geleceği bildirilmiştir. Yaşadığımız yüzyılın sesten hızlı uçakları, trenleri ve diğer gelişmiş ulaşım araçlarıyla, eski dönemlerde aylar süren yolculuklar şimdi birkaç saat içinde, üstelik çok daha güvenli, rahat ve konforlu bir biçimde yapılabilmektedir. Hadisin işareti de bu şekilde gerçekleşmektedir.
Günümüzün ileri teknoloji ürünü ulaşım araçlarına Kuran'da da şu şekilde işaret edilmiştir:
Onlara binmeniz ve süs için atları, katırları ve merkepleri (yarattı). Ve daha sizlerin bilmediğiniz neleri yaratmaktadır. (Nahl Suresi, 8)
Yukarıda verdiğimiz hadisin birinci bölümündeki "zaman kısalacak" ifadesine de bu değerlendirme ışığında bakmak yerinde olacaktır. Açıktır ki, Peygamberimiz Ahir Zaman'da işlerin diğer dönemlere oranla daha kısa zaman dilimlerinde tamamlanacağını bu şekilde ifade etmiştir. Gerçekten de bilimin ilerlemesi her işin çok daha kısa sürelerde yapılmasına ve çok daha mükemmel sonuçlar elde edilmesine imkan tanımaktadır. Benzer başka bir hadis de bu görüşümüzü doğrulamaktadır: Zaman kısalıp sene ay, ay hafta, hafta gün, gün saat, saat de ateş tutuşturacak kadar az bir zaman olmadıkça kıyamet kopmaz.
Son Zamanlarla İlgili Hadisler, s. 95 Örneğin asırlar önce kıtalar arasında haftalar alan haberleşme şu anda internet ve iletişim teknolojileriyle saniyeler içerisinde tamamlanmaktadır. Geçmişin kervanları ile aylar süren seyahatler sonucu ulaşılabilen eşyaları, günümüzde anında temin etmek mümkündür. Çok değil, daha birkaç yüzyıl önce tek bir kitabın yazılması için geçen sürede bugün milyarlarca kitap basılabilmektedir. Temizlik, yemek pişirme, çocuk bakımı gibi gündelik işler, "teknoloji harikası" aletlerin yardımıyla vakit almaktan çıkmıştır.
Bu örnekler rahatlıkla çoğaltılabilir. Elbette burada üzerinde durulması gereken Peygamberimizin 7. yüzyılda haber verdiği kıyamet işaretlerinin günümüzde aynen gerçekleşmesidir.
Hadislerde bildirilen diğer bir alamet olan Ahir Zaman'da "ticaretin yaygınlaşması" (Ölüm Kıyamet ve Diriliş, s. 473) da ulaşımdaki ilerlemelere paralel olarak tam anlamıyla gerçekleşmiş durumdadır. Gelişmiş ulaşım araçları tüm dünya ülkelerinin kendi aralarında yoğun ticari ilişkiler kurmalarına ortam hazırlamıştır.
Haberleşme Teknolojisi
Peygamberimizin verdiği haberler arasında oldukça dikkat çeken bir bilgi de günümüzün iletişim teknolojisine işaret eden hadislerdir. Mucize niteliğine sahip bu haberlerden birisi şöyledir: Kişiye kamçısının ucu konuşmadıkça. kıyamet kopmaz.
Ölüm Kıyamet ve Diriliş, s. 471
Bu hadis dikkatli bir şekilde değerlendirildiğinde, içinde gizlenen hakikatler anlaşılabilir. Kamçı bilindiği gibi, eski çağlarda özellikle at, deve gibi binek hayvanlarını sürerken yaygın olarak kullanılmış bir araçtır; hadis incelendiğinde Peygamberimizin bir benzetme yaptığı ortaya çıkmaktadır.
Günümüzde yaşayan insanlara yönelik şöyle bir soru hazırlayalım: "Kamçının şekline benzetebileceğimiz ve konuşan nesne nedir?"
Bu sorunun en mantıklı cevabı telsiz, cep telefonu veya benzeri iletişim araçları olacaktır.
Cep telefonu veya uydu telefonu gibi kablosuz iletişim araçlarının çok kısa bir geçmişi olduğunu göz önünde bulundurursak, Peygamberimizin 1400 yıl önce yaptığı tasvirin de ne kadar hikmetli olduğu anlaşılacaktır.
Kıyamet öncesi zaman diliminin içinde bulunduğumuza dair bir haber daha böylece tecelli etmiştir.
Peygamberimize ait başka bir rivayette de haberleşme teknolojisinin gelişimine şöyle işaret edilmektedir: Kişiye (kendi) sesi konuşmadıkça. kıyamet kopmaz.
Ölüm Kıyamet ve Diriliş, s. 471
Hadisteki mesaj oldukça açıktır: Kişinin kendi sesini duymasının Ahir Zaman'ın bir özelliği olduğu belirtilmektedir. Şüphesiz insanın kendi sesini işitebilmesi için öncelikle sesini kayıt etmesi ve sonra da dinlemesi gerekmektedir. Ses kayıt ve reprodüksiyon teknolojisi de 20. yüzyılın bir ürünüdür; bu gelişme bilimsel bir dönüm noktası olmuş, haberleşme ve medya sektörlerinin doğmasına yol açmıştır. Ses kaydı özellikle bilgisayar ve lazer teknolojilerindeki son gelişmelerle mükemmele ulaşmış durumdadır.
Kısacası, günümüzün elektronik aletleri, mikrofonları ve hoparlörleri sesin kaydedilmesi ve dinlenmesine imkan sağlamakta ve bizlere yukarıdaki hadisin verdiği haberin tecelli ettiğini göstermektedir.
Ahir Zaman'ı tasvir eden hadislerdeki haberleşme teknolojisine işaret eden haberler yukarıdakilerle sınırlı değildir. Konuyla ilgili diğer hadislerde de oldukça dikkat çekici işaretler yer almaktadır:
O günün alameti: Semadan (gökyüzünden) bir el uzanacak ve insanlar ona bakacak ve göreceklerdir.
El Kavlul Muhtasar Fi Alamatil Hz. Mehdiyyil Muntazar, s. 53
O günün alameti semada (gökyüzünde) uzatılmış ve insanların kendisine bakıp durduğu bir el'dir.
Kitabül Burhan Fi Alametil Hz. Mehdiyyil Ahir Zaman, s. 69
Yukarıdaki hadislerde belirtilen "el"in mecazi bir anlamı olduğu açıktır.
İnsanların baktıklarında görebilecekleri bir nesne geçmiş dönemler için fazla bir anlam taşımamaktadır. Ancak bugünün dünyasının vazgeçilmez bir parçası olan televizyon, kamera ve bilgisayar gibi cihazlar hadislerde tarif edilen olaya tam olarak açıklık getirmektedir. Yani bu hadiste geçen "el" ifadesi, güç anlamında kullanılmıştır. Ve gökten dalgalar halinde gelen görüntülere yani televizyona işaret ettiği anlaşılmaktadır.
Konuyla ilgili diğer rivayetler de oldukça ilgi çekicidir:
Semadan (gökyüzünden) bir ses onu ismiyle çağıracak ve doğuda, batıda. olan bile bu sesi duyacak.
El Kavlul Muhtasar Fi Alamatil Hz. Mehdiyyil Muntazar, s. 54-55
Bu ses bütün yeryüzüne yayılacaktır, her kavim kendi dilinden duyacaktır.
Kitabül Burhan Fi Alametil Hz. Mehdiyyil Ahir Zaman, s. 51
Semadan (gökyüzünden) bir ses ki herkes bunu kendi lisanında işitir.
Kitabül Burhan Fi Alametil Hz. Mehdiyyil Ahir Zaman, s. 37
Bu hadisler bütün yeryüzünde duyulacak ve her toplumun kendi lisanlarında işitecekleri bir sesten bahsetmektedir; bu şekilde radyo, televizyon ve benzeri haberleşme vasıtalarına işaret edildiği açıktır. Daha yüz yıl önce hayal edilemeyen bir gelişmeyi Peygamberimizin 1400 sene önce haber vermesi de bir mucizedir.
Bediüzzaman Said Nursi de sözü edilen hadisleri yorumlamış; bunların radyo, telefon gibi haberleşme vasıtalarını mucizevi bir şekilde haber verdiğini belirtmiştir.4
Kaynaklar
1 M. Encarta Encyclopedia 2000, "Aging"
2 United Nations Population Division, Department of Economic and Social Affairs, The Ageing of the World's Population, 2000,http://www.un.org/esa/socdev/ageing/agewpop.htm
3 UNESCO Statistical Yearbook, 1997- ekle- http://www.education.nic.in/
htmlweb/arhrne.htm
4 Bediüzzaman Said Nursi, Şualar, s. 496, İsmail Mutlu, Kıyamet Alametleri, Mutlu Yayıncılık, İstanbul, 1996, s.214