Ergi Deniz Özsoy, 14 Ağustos 2009 tarihli Sansürsüz programında bir maymunun daktilo başına geçerek Shakespeare’in ünlü eseri Hamlet’i yazabilmesinin MÜMKÜN OLABİLECEĞİNİ, çünkü o daktiloda tüm tuşların doğru harflere basacak şekilde KODLANMIŞ olduğunu belirtmektedir.
Söz konusu iddianın bir bilim adamından geldiğini görmek oldukça şaşırtıcıdır. Fakat konu Darwinizm’i savunmak olduğunda söz konusu bilim adamlarının mantığa son derece aykırı izahları yapabilmeleri şaşırtıcı şekilde mümkün olabilmektedir.
Darwin'in akıl ve bilim dışı görüşü, dünya üzerindeki yaşamın tüm varlığının ve çeşitliliğinin, Allah'ın yaratmasıyla değil (Allah’ı tenzih ederiz), rastgele ve gelişigüzel süreçlerin sonucunda meydana geldiğini ileri sürer. Buna göre DARWİNİZM’DE BİR AMAÇ, AKIL, HEDEF BULUNMAMAKTADIR.
Şimdi burada sormak gerekir. Atom planlanmış bir şeye nasıl karar verebilmektedir? Bu anlatılan hikayede adeta planı önceden yapılmış bir bina inşa edilmektedir. Sırayla temel atılmakta, tuğlalar dizilmekte, pencereler yapılmakta, su, elektrik tesisatı kurulmakta, alt yapı inşa edilmekte, kapılar kirişler ayrı ayrı oluşturulmakta, yer mermerleri döşenmektedir. O kadar muntazam ve muazzam bir gelişim vardır ki, bina hatasız şekilde tüm detaylarıyla inşa edilmektedir. Ancak buradaki önemli nokta şudur: Bir bina yapımında mimarlar binayı planlar, ustalar bu plana göre çalışırlar. Akıllı bir insanın oluşturduğu bir plan ve planı gerçekleştiren bilinçli uygulayıcılar vardır.
Özsoy’un bahsettiği bu hikayede ise şuursuz atomlar plan kurmakta ve şuursuz atomlar bir plana göre düzgün gitme kararı almaktadır. Bir binayı yapan ustalar, bir plan dahilinde çalışmalarına ve bilinçli varlıklar olmalarına rağmen hata yapabilirken, burada hiç hata yapmayan şuursuz atomlardan bahsedilmektedir. Bu nasıl bir şeydir ki, hiç unutmadan, hiç hata yapmadan bilgisayar gibi doğru kodları kodlamaya devam etmekte, en mükemmel sonucu ortaya çıkarmaktadır? Hamlet’i nereden bilmektedir, nasıl hatasız hareket edebilmektedir? Doğrunun saptanabilmesi için, hatanın yanlış olduğunu bilen bir bilinç olması gerekir. Fakat burada bilinç yoktur. Önceden hazır bir model olması gerekir. Fakat tasarlanmış bir plan yoktur. O modeli hazırlayan bir akıl olması gerekir. Fakat Darwinizm’de akıl, bilinç, şuur, hedef bulunmamaktadır.
Özsoy’un, “buradaki bilinç nerede?” sorusuna dikkat edilirse hiçbir açıklaması olmamıştır, olması da mümkün değildir. Bu iddia, DARWİNİZM’İN SAHTE MANTIĞINI YAKINDAN GÖREBİLMEK ve sonraki nesillerin neden Darwinizm’i bir komedi unsuru olarak karşılayacaklarını anlayabilmek açısından yeterli bir örnektir.