Darwin'in başlattığı mucize arayışı, onu takip eden günümüz evrimcileri için hala devam etmektedir. O dönemden bu yana, evrim teorisinin lehine hiçbir gelişme olmamış, tam tersine teorinin geçersizliği sayısız delille kesin olarak ilan edilmiştir. Ama Darwinistler mucize beklentilerinden hiç ödün vermemektedirler. Evrimcilerin karşısında açıklamaları gereken milyonlarca soru vardır. Birbirlerinden evrimleştiğini iddia ettikleri canlıların olağanüstü komplekslikteki, üstün hassasiyete sahip sistematik yapılarının nasıl ortaya çıkmış olduğu sorusu onlar için cevapsızdır. Hayali evrimsel mekanizmaların nasıl işlediğini, nasıl yoktan canlı varlık oluşturabildiği ve var olan bir canlıyı nasıl yapısal olarak tamamen farklı başka bir canlıya dönüştürebildiği açıklanmış değildir. Darwin'in evrim teorisi, tek bir canlının tek bir proteinine açıklama getirememektedir. İşte bu şartlar altında, yıllardır süren beklentileri kendilerine hüsrandan başka bir şey getirmemiş olan günümüz Darwinistleri, mucizelere olan mutlak ve mecburi bağımlılıklarını sürdürür ve açıklamasız kaldıkları konularla ilgilenmezler. Yalnızca bunların kaynağının mucizeler olduğunu iddia ederler. Sayısız canlı türündeki üstün özelliklerin mucizelerle oluştuğunu söylerler. Mucizeleri kim gerçekleştirdi sorusuna ise "tesadüf" derler. Haşa Allah'ın adına tesadüf yakıştırması yaparlar. Şu anda şahit olduğumuz görkemli ve insanı hayranlık içinde bırakan muhteşem canlılığın, mucizeler meydana getiren tesadüflerin eseri olduğunu savunurlar. Birbirinden güzel kelebekleri, kaplanları, kuşları, kedileri, penguenleri, filleri, çileği, şeftaliyi, menekşeyi, gülü, olağanüstü güzellikteki ormanları ve üstün nitelikleriyle, düşünen, gören, yorum yapan, anlayan kusursuz anatomik yapısı ile insanı oluşturan gücün, mucizeler meydana getiren tesadüfler olduğunu ileri sürerler.
Amaçları, Allah'ın adını anmamaktır. Bir olağanüstülük olduğunun, inceledikleri her canlıda bir mucizenin hakim olduğunun farkındadırlar. Ancak bunu Allah'ın mucizesi olarak görmek ve bunu kabul etmek onlara güç gelmektedir. Kendilerini ilahlaştırdıklarından, Allah'a kul olmayı kabullenemediklerinden, apaçık olan bu mucizeye gözlerini yumarlar ve her türlü bilinçli, kontrollü ve amaçlı müdahalede bulunmaktan yoksun olan başıboş olayları, yani tesadüfleri kendilerince bir yaratıcı güç gibi ilan ederler. Buradaki amaç, yaşadıkları "Allah ya varsa" korkusunu ortadan kaldırmak (Allah'ı tenzih ederiz), ahiretteki sonsuz hayat ve hesap günü fikrinden uzaklaşmak ve bundan insanları uzaklaştırmaktır. Aksi takdirde evrim teorisinin iddiaları, aklı başında hiçbir insan tarafından savunulabilecek iddialar değildir.