Kedileri Ölümcül Düşüşlerden Koruyan Yaratılış Özellikleri
Yüce Allah’ın kedilerde yarattığı en dikkat çekici özelliklerinden biri çok yükseklerden düşmelerine rağmen sadece ufak yaralanmalarla hayatta kalabilmeleridir. Kedilerin ölümcül düşüşlerden kurtularak hayatta kalmalarının sırrı Rabbimiz’in bu canlılarda yarattığı biyolojik özelliklerde gizlidir.
Kediler Vücut Ağırlıklarına Oranla Daha Fazla Alan Kaplarlar
Kedilerin sahip oldukları bu kusursuz yaratılış özelliği yere çarptıkları zaman maruz kaldıkları şiddeti azaltır. Kedilerin düşüş hızı, insan veya at gibi daha büyük canlıların düşüş hızına kıyasla oldukça düşüktür. Yapılan araştırmalar sonucu havada kol ve bacaklarını gererek denge sağlamaya çalışan ortalama büyüklükteki bir kedinin düşüş hızı 96 km iken, yetişkin bir insan için aynı hızın kedinin iki katı yani 192 km olduğunu göstermiştir.
Allah Kedilere Aşağı Yönü Hissetmelerini İlham Eder
Kediler bu yaratılış özellikleri sayesinde aslında havada sadece gerilme hareketleri yapmaz, yeterli zaman bulabilmeleri halinde, yere dört ayak üzerinde inebilmek için vücutlarını çevirebilirler. Bu akrobatik vücut hareketleri sırasında kuyrukları, vücutlarının dönmesi ve ayaklarının pozisyon alması için önemli rol oynar.
Kedilerin Havada Devreye Giren Refleksleri Hayatta Kalmalarını Sağlar
Kediler düşme esnasında ayaklarını en doğru yere basarak, yere iniş anında ortaya çıkan şiddeti vücutlarına yansıtmazlar. Rabbimiz kedilerin kas yapılarını kinetik enerjiyi çok iyi yayacak şekilde yaratmıştır. Bu nedenle kemikler çarpma şiddetinden dolayı kırılmazlar. Allah kedilerin bacak yapılarını da insanlardan farklı olarak yaratmıştır. İnsanların gövdesinden doğrudan uzayan bacaklar yerine, kedilerin bacakları vücutlarından belli bir açıyla uzanır. Bu özellik sayesinde kedilerin bacakları, çarpma anında şiddeti dağıtır ve ölüm riskini azaltır.
Kediler yer, gök ve ikisi arasındaki herşeyin Yaratıcısı ve Hakimi olan Yüce Rabbimiz’in, “Kusursuzca Var Eden” ismine en mükemmel örneklerden biridir. Bir ayette Rabbimiz’in bu sıfatı şöyle bildirilir:
“O Allah ki, yaratandır, (en güzel bir biçimde) kusursuzca var edendir, ‘şekil ve suret’ verendir. En güzel isimler O’nundur. Göklerde ve yerde olanların tümü O’nu tesbih etmektedir. O, Aziz, Hakimdir.” (Haşr Suresi, 24)
Davetsiz Misafirlerin Kokusunu Unutmayan Karıncalar
Araştırmacılar yuvasını ağaçlara kuran tropikal dokumacı karıncaları (Oecophylla smaragdina) incelemişlerdir. Yaklaşık 500 bin işçi karıncanın yaşadığı yuvada yapılan incelemelerde, karıncaların kendi yuvalarındaki karıncaları, diğer yuvalardaki karıncalardan ayırt edebildiğini ve yabancı karıncaları caydırmak için saldırıya geçtiklerini saptamışlardır.
Karıncalar bu ayırt etme işlemini kendi kolonilerine has, belirli kimyasal özellikler sayesinde gerçekleştirirler. Böylece başka koloniden bir davetsiz misafir ile karşılaştıklarında karınca bu davetsiz misafirin kokusunu hemen ayırt eder ve hafızasına kaydeder. Bu kokuyu koloninin diğer üyelerine geçirir ve kolonideki diğer karıncaların da, davetsiz misafirleri tanımalarını sağlarlar. Bu şekilde kolonide “ortak bellek” oluşur.
Kuşkusuz bu kusursuz hareket planının karıncalar tarafından ilk var oldukları günden bu yana uygulanabiliyor olması üzerinde düşünülmesi gereken bir konudur. Böyle bir planın gerektirdiği iş bölümünün, yalnızca kendi yaşamını ve çıkarlarını düşünen bireyler tarafından uygulanması imkansızdır. Tüm canlıların Yaratıcısı, sonsuz akıl sahibi olan Allah, karıncaların bu sistemli dünyasında, Kendi sonsuz kudretini göstermektedir. Ayetlerde şöyle buyrulmaktadır:
“Göklerde ve yerde olanların tümü Allah’ı tesbih etmiştir. O, üstün ve güçlü (aziz) olandır, hüküm ve hikmet sahibidir. Göklerin ve yerin mülkü O’nundur. Diriltir ve öldürür. O, herşeye güç yetirendir.” (Hadid Suresi, 1-2)
Balon Gibi Şişerek Kendini Savunan Kirpi Balıkları
Kirpi balıkları, yuvarlak görünümlüdür ve çok yavaş hareket ederler. Derileri genellikle dikenlerle kaplıdır. İlginç bir savunma yöntemleri olan kirpi balıkları, bir düşmanla karşılaştıklarında karınlarını çok hızlı bir şekilde suyla doldurur ve bu sayede balon gibi şişerler. Kirpi balıkları bu şekilde normal büyüklüklerinin iki katına ulaşır. Bu da düşmanlarının onları yutmasını engeller.
Bazı kirpi balığı türleri ise son derece zehirlidir. Tetrodoksin olarak adlandırılan bu zehir, kirpi balığının bağırsaklarında yaşayan bakteriler tarafından üretilir. Kirpi balığının bu özelliği, Yüce Rabbimiz’in yaratma ilminin sonsuzluğunun kanıtlarından biridir.
Bitkilerdeki Savunma Stratejileri
Bitkiler de kendilerini düşmanlarından bir şekilde korumak zorundadırlar. Bu korunma her bitki türüne göre çeşitlilik gösterir. Örneğin bazı bitkiler, parazitlere ve böceklere karşı çeşitli salgılar üreterek düşmanlarıyla mücadele ederler ve kendilerini ancak bu şekilde korurlar.
Bazı Bitkiler Savunma Taktiği Olarak Zehirli Kimyasallar Salgılarlar
Mantar ve salatalıkların zehirli uçları vardır ve bunları saldırı anında harekete geçirirler. Bu tam savunma tekniğinin başka bir örneği de çınar ağaçlarında mevcuttur. Çınar ağacı, yapraklarından salgıladığı bir öz su yardımıyla, gövdesinin altındaki toprağı sistemli bir şekilde zehirler, öyle ki bu zehirden sonra, toprağın üstünde küçücük bir ot bile yetişemez. Bu zehirli maddeyi bünyesinde barındırmasına rağmen çınar ağacının kendisi bundan herhangi bir zarar görmez.
Bitkilerin Savunma Taktikleri Çok Gelişmiştir
Mısır ve fasulye bitkileri düşmanlarından korunmak için parazit yaşayan eşek arılarını adeta paralı asker gibi kullanırlar. Yapraklarına tırtıl dadandığında özel bir kimyasal salgı salgılayan bu bitkiler eşek arılarını bulundukları yere toplarlar. Eşek arıları da larvalarını bitkiye saldırmış olan tırtılların üstlerine bırakırlar. Büyüyen eşek arısı larvaları tırtılların ölümüne neden olur. Bu da bitkinin kurtulmasını sağlar. Bitkilerin bazıları ise aleolu kimyasal bileşikleri yapılarında bulundururlar. Bunlar böcek ve hayvanlar için bazen çekici, bazen korkutucu, bazen alerji yapıcı, bazen de öldürücü olarak etkilerini gösterirler.
Orta ve Güney Amerika’da yetişen bir asma bitkisi siyah ve yeşil tırtıllar ve kırmızı kelebekler için çok ideal ve çekici bir yiyecek türüdür. Öyle ki bu böcekler, yavrularının yumurtadan çıkar çıkmaz bu lezzetli yiyecekle beslenebilmeleri için, yumurtalarını asma bitkisinin yaprakları üzerine bırakırlar. Yalnız burada çok önemli bir nokta vardır. Bu kelebekler yumurtalarını bırakmadan önce asmanın yapraklarını iyice kontrol ederler. Eğer bir başka hayvan yumurtalarını yerleştirmişse, aynı bitkinin yapraklarından birden fazla ailenin bireylerinin beslenmesi zor olacağından, orayı tercih etmez ve boş olan başka yaprakları ararlar.
Böceklerin tercihinin bu yönde olması bitki için oldukça büyük bir avantajdır, çünkü asma bitkisi saldırıdan korunmak için böceklerin bu seçiciliğinden faydalanır. Asma bitkisinin bazı cinslerinin yapraklarının üst kısımlarında, yeşil yumrucuklar oluşur. Bazı türlerde ise, yaprağın altında bulunan, dal ile birleşme yeri üzerinde, kelebeklerin yumurtalarına benzer renkte lekecikler meydana gelir. Bunu gören tırtıl ve kelebekler, başka böceklerin kendilerinden evvel bu yaprakların üzerine yumurtladıklarını zannederler ve bitkiye yumurtlamaktan vazgeçerek, kendilerine yeni yapraklar aramaya başlarlar.
Her şeyi muazzam detaylarla yaratan Allah yeryüzündeki tüm bitkilerin bulundukları ortamda gereken her türlü ihtiyaçlarını yaratmıştır. Bitkilerin burada birkaç örnekle anlatılan savunma sistemleri Allah’ın bu canlılara özel olarak bahşettiği özelliklerdir. Allah her şeyin hakimidir. Tüm evrende olan biten her şeyden haberdardır. Rabbimiz bir ayetinde bu gerçeği şöyle bildirmektedir:
“Gökten yere her işi O evirip düzene koyar...” (Secde Suresi, 5)
www.yaratilisvebilimsiteleri.com
Rabbimiz’in Yaratışında Hiçbir Çelişki ve Uygunsuzluk Yoktur
Her canlı, kendisini savunmak için farklı yeteneklerle birlikte yaratılmıştır. Kimisi çok hızlı ve çeviktir; kendini kaçarak kurtarır. Kimisi yerinden kımıldayamaz; ama sağlam zırhlarla kaplıdır. Bazıları, zehirli, yakıcı, ya da kötü kokulu gazlar püskürtür. Daha başkaları, ölü taklidi yapabilecek yetenekte yaratılmışlardır. Vücutları kamuflaj için olağanüstü derecede uygun olarak var edilenler de bulunur. Ama unutmamak gerekir ki, bunlar yalnızca birer örnektir ve canlılar burada değinemediğimiz, hatta insanoğlunun henüz keşfedemediği daha binlerce ilginç sistemle donatılmışlardır. Tüm bu sistemler, Allah’ın yarattığı evrende hiçbir ‘çelişki ve uygunsuzluk’ olmadığını ve O’nun güç, akıl ve ilminin sonsuz olduğunu göstermektedir. Allah bu gerçeği Kuran’da şöyle haber vermektedir:
“... Rahman’ın yaratmasında hiçbir ‘çelişki ve uygunsuzluk’ göremezsin. İşte gözü(nü) çevirip-gezdir; herhangi bir çatlaklık (bozukluk ve çarpıklık) görüyor musun? Sonra gözünü iki kere daha çevirip-gezdir; o göz (uyumsuzluk bulmaktan) umudunu kesmiş bir halde bitkin olarak sana dönecektir.” (Mülk Suresi, 3-4)
Canlıların savunma tekniklerini onlara öğreten, akıllı davranmalarını, bilinçli hareket etmelerini sağlayan Yüce Allah’tır. Allah tüm doğadaki canlılarda örneklerini gördüğümüz aklın tek sahibidir. Canlılara neler yapmaları gerektiğini ilham eden Allah’tır. Hiçbir canlının davranışlarını tesadüflerle, başka herhangi bir mekanizma ile ya da ilginç kavramlarla açıklamak mümkün değildir. Böyle bir iddiada bulunmak ise sadece bir aldatmaca olmaktan öteye gidemeyecektir. Allah bunu bir ayetinde bizlere şöyle bildirmektedir:
De ki: “Siz, Allah’ın dışında taptığınız ortaklarınızı gördünüz mü? Bana haber verin; yerden neyi yaratmışlardır? Ya da onların göklerde bir ortaklığı mı var? Yoksa Biz onlara bir kitap vermişiz de onlar bundan (dolayı) apaçık bir belge üzerinde midirler? Hayır, zulmedenler, birbirlerine aldatmadan başkasını vadetmiyorlar. (Fatır Suresi, 40)