Kuran'ı taklit edilemez yapan unsurlardan biri de, Kuran'ın edebi yapısından kaynaklanır. Kuran Arapça olmasına rağmen, Arap edebiyatında kullanılan kalıplardan hiçbiriyle benzerlik taşımaz. Kuran'daki kafiye sistemine "seci" denilir ve dilbilimciler Kuran'daki bu kafiye kullanımını da mucize olarak ifade etmektedirler. Ünlü İngiliz bilim adamı Prof. Adel M. A. Abbas, Kuran'ın dilbilim açısından bir mucize olduğunu ispatlamak üzere hazırladığı Science Miracles (Bilimsel Mucizeler) adlı kitabında, Kuran'da kullanılan harfleri, kafiye sistemini grafik ve şemalar aracılığıyla kapsamlı olarak incelemiştir. Bu kitapta Kuran'daki kafiye sistemi ile ilgili oldukça dikkat çekici tespitlerde bulunmuştur.
Bilindiği, gibi Kuran'da, 29 sure 1 ya da 1'den fazla sembolik harfle başlar. " Mukatta harfleri" olarak bilinen bu harfler, aynı zamanda başlangıç harfleri olarak da adlandırılırlar. Arapçadaki 29 harften 14 tanesi, mukatta harflerini oluşturur: Ayn, Sin, Kaf, Nun, Ra, Ya, Ta, Ha, Elif, Lam, Mim, He, Sad, Kef. Bu harflerden "Nun" harfinin Ka lem Suresi'ndeki kullanımına bakıldığında, ayetlerin %88.8'inde "Nun" harfi ile kafiye olduğu görülür. Şuara Suresi'nin %84.6'sı, Neml Suresi'nin %90.32'si, Kasas Suresi'nin %92.05'i "Nun" harfi ile kafiyelenmiştir. Kuran'ın tamamı göz önünde bulundurulduğunda ise, %50,08'inde "Nun" harfi ile kafiye yapıldığı görülür. Diğer bir deyişle Kuran'daki ayetlerin yarısından fazlası "Nun" harfi ile biter. Aynı uzunluktaki hiçbir edebi çalışmada, metnin yarısından fazlasında tek ses ile kafiye yapılması mümkün olmamıştır. Bu sadece Arapça için değil, tüm diller için geçerlidir. Kuran'ın kafiye açısından genel incelemesi yapıldığında ise, kafiyelerin yaklaşık %80'inin Elif, Mim, Ya ve Nun harfleri tarafından oluşturulan üç sesten (n, m, a) oluştuğu görülür. "Nun" harfinin dışında, ayetlerin %30'u "Mim", "Elif" ya da "Ya" ile kafiyelidir.
İki yüz-üç yüz satırlık bir şiirde, kafiyenin iki üç sesle oluşturulması bu esere başyapıt denecek kadar önemli bir özellik kazandırabilir. Ancak Kuran'ın uzunluğu, içerdiği bilgiler ve hikmetli anlatım göz önünde bulundurulduğunda, bu tür bir kafiye kullanım şeklinin ne denli olağanüstü bir durum olduğu daha iyi anlaşılacaktır. Çünkü Kuran insanlara rehber olan imani bir kitap olarak, tüm edebi üstünlüklerinin, sosyal ve psikolojik konularının yanı sıra, fiziki bilimlerle ilgili birçok konuyu da içerir. Dolayısıyla böylesine çeşitli ve ilmi konuları içeren Kuran'da, bu kadar az sesle kafiye sağlanması insan çabasıyla gerçekleştirilemeyecek bir durumdur. Bu bakımdan Arap dili uzmanları Kuran'ı "kesinlikle taklit edilemez" olarak tanımlamaktadırlar.