Rahmin içi annenin vücuduna ait olsa da, henüz doğmamış olan bebek, annenin vücudu için yabancı bir maddedir. Nasıl ki organ nakli olan hastalar için yabancı doku büyük bir tehditse, ceninin de annenin savunma sistemi tarafından ``yabancı`` olarak tanınması ve tehdit unsuru olarak görülmesi gerekir. Çünkü gelişmekte olan cenin genlerinin yarısını annesinden, yarısını babasından alır ve babadan gelen her türlü bileşenin annenin vücudunda ``antijen`` yani saldırgan olarak kabul edilmesi gerekir. Dolayısıyla bu durumun cenini yok etmek üzere savunma sistemini harekete geçirmesi beklenir. Ancak annenin bağışıklık sistemi kendi içindeki yabancı dokuyu -cenini- reddetmez. İstisnai olarak, vücut cenine savaş açmaz; çünkü annenin kanındaki savunma sistemi elemanlarının bebeğin kanına geçmesine izin verilmez. Bu nedenle söz konusu elemanlar bebeği yabancı bir doku olarak görüp, onu yok edemezler.
Annenin savunma sisteminin bebeğe saldırıp onu yok etmemesi son derece şaşırtıcıdır. Gelişmekte olan cenin gerçekten de annenin vücudunda yabancı bir madde gibidir. Vücutta devriye gezen savunma hücreleri, yabancı maddeleri yok etmek üzere harekete geçmeden önce bunlarla ``tanışırlar``. Hücreler yabancı maddeleri tanımak için MHC (major histocompatibility complex) denilen molekülleri hücre zarlarında sergileyerek kullanırlar. Cenin hücrelerinde MHC moleküllerine rastlanmadığı için annenin savunma hücreleri tarafından tanınmazlar. Fakat bu hücrelerde MHC moleküllerinin hiç bulunmaması, doğal öldürücü hücrelerin anormalliği fark etmesine ve bu hücreleri yok etmesine yol açabilir. Bunun için de, cenin hücreleri ``klasik olmayan`` bir tür molekülü hücre zarlarında taşırlar: HLA G (insan lökosit antijeni G)
Dolayısıyla annenin savunma sistemi ceninin HLA G`sini yabancı olarak algılamaz ve doğal öldürücüler de onu görmezden gelirler. Fakat yine de bu tek başına yeterli değildir. Bu yöntemlerden başka kimyasal sinyaller de kullanılır. Plasenta, bir dizi kimyasal sinyal üreterek, annenin savunma sistemine etki eder. İşte bu sebepten dolayı anne hamilelik döneminde enfeksiyonlara karşı da daha savunmasız olur.
Kuşkusuz ceninin annenin savunma hücreleri tarafından düşman olarak tanınmayacak bir sistemle yaratılmış olması çok büyük bir mucizedir. Eğer bu istisna vücuda giren bir başka madde için yapılmış olsaydı, vücut hayati tehlikelerle karşı karşıya olurdu. Diğer taraftan eğer cenin için bu istisnai sistem olmasaydı, canlılığın devamı mümkün olmazdı.``O Allah ki, yaratandır, (en güzel bir biçimde) kusursuzca var edendir...`` (Haşr Suresi, 24) ayetiyle bildirildiği üzere, her detay Rabbimiz`in yaratma sanatındaki kusursuzluğu ortaya koymaktadır.