O, Evveldir, Ahirdir, Zahirdir, Batındır. O, herşeyi bilendir. (Hadid Suresi, 3)
Bulunduğunuz odada şöyle bir çevrenize bakın. Gözlerinizle görebildiğiniz herşeyin 'yapılmış' olduğunu görürsünüz. Kapı, masanın üzerindeki teyp, duvara asılmış resim, pencere... Tüm bunların birileri tarafından tasarlanıp, üretildiğine eminsinizdir. Şimdi de pencereden dışarı bir bakın. Gördüğünüz manzarada muhtemelen deniz, ağaçlar, Güneş, gökyüzü, uçan kuşlar, belki bir ada veya bunlara benzer detaylar olacaktır. Eğer gece ise gökyüzünde asılı duran yıldızları ve Ay'ı da seyredebilirsiniz. Peki oturduğunuz odadaki eşyaların yapılmış olduğuna emin olduğunuza göre, dışarıda gördüğünüz şeylerin de tasarlandığı kesin değil midir?
Elbette kesindir. Eğer bir duvardaki resmin tesadüfen oluşup oraya geldiğini iddia edemiyorsanız, Güneş'in, yıldızların ve Ay'ın da tesadüfen oluşup gökyüzündeki yerlerini aldığını iddia edemezsiniz. Yerde ve gökte gördüğünüz herşeyin bir tasarlayıcısı, üreticisi, Yaratıcısı vardır. Ve herşeyi üstün bir sanatla var eden Rabbimiz, yarattığı şeylerle Kendini bize tanıtmaktadır.
Pencereden dışarı baktığınızda O'nu göremezsiniz, çünkü Allah'ın varlığı, gücü ve sanatı yarattığı şeylerle apaçık görünmesine rağmen, Zatı gizlidir.
İşte Allah'ın yukarıdaki ayette bildirilen 'Batın' sıfatının anlamı budur. O'nun varlığı ve hakimiyeti kainattaki her noktada apaçık görülür ancak insan O'nun Zatını göremez. O'nu (Allah'ın dilemesi dışında) kimse göremez ama O, her yeri sarıp kuşatmıştır. Aşağıdaki ayetle bildirildiği gibi:
Gözler O'nu idrak edemez; O ise bütün gözleri idrak eder. O, Latif olandır, haberdar olandır. (Enam Suresi, 103)