Basın baskı unsuru olarak kullanılmamalı
ucgen

Basın baskı unsuru olarak kullanılmamalı

24951
Ne demiştiNe oldu

Kanal 35 TV, 21 Şubat 2009

Adnan Oktar:....Bu şahıs milletimizi sömürmenin bir yolunu buldu. bir sistem kurdu. Ama dev mafyaya, iddia edilen ergenekon örgütüne sırtını dayadı. İhaleleri kazandı, şunu kazandı bunu kazandı çok karanlık yöntemler yaptı ve hakikaten muaazzam palazlandı. Etrafında beslemeler oluşturdu, bu beslemeler kanalı ile devletin mühim mevkilerine etki etti. TABİ BİR DE TEHDİT UNSURU ELİNDE VAR. BASIN ELİNDE OLDUĞU İÇİN İSTEDİĞİ AN, İSTEDİĞİ KİŞİYİ ETKİSİZ HALE GETİRME YAHUT ONU HALKIN GÖZÜNDE KÜÇÜK DÜŞÜRME SİLAHINA SAHİP BİR YAPI OLDUĞU İÇİN BİRÇOK DEVLET MEMURU BUNDAN ÇEKİNDİ, birçok insan bundan çekindi. Mesela ihaleye giriyor, hemen emret diyorlar, yerine getiriyorlar, mesela bir işi oluyor, hemen emret diyorlar ve yerine getiriyorlar. Çünkü eğer yapmazsa basında kısa süre sonra aleyhinde bir haber çıkartıyor. Hatta tehdit ettiği yerler akıl almaz yerler olmaya başladı, tam bir mafya örgütlenmesi kurdu ve bununla ciddi şekilde palazlandı ve güç kazandı, ama bunu yaparken de kadrosu komünistlerden, eski komünistlerden oluşuyor bunun. Yani daha çok eski Stalinistlerden, eski Maoculardan oluşan bir ekibi var. Bunların kafası da tabi Türkiyeyi ikiye bölmek. Ta başından beri idealleri buydu. Bunun da işine gelir Türkiyenin ikiye bölünmesi. Çünkü onun Güneydoğu'dan o kadar bir rantı yok. Bu taraftan rantı var, yani Batı tarafından rantı var. Onun için bölünsün ki Türkiye bu daha da rahat böyle Türkiye'yi avucunun içine alabilsin, yani küçük bir Türkiye daha iyi ezebileceği bir yapı olmuş oluyor, daha kontrolüne geçecek bir Türkiye olmuş oluyor. Onun için Doğu Komünist Türkiye Batı Komünist Türkiye olarak iddia edilen Ergenekonun eskiden beri olan hedefine destek olmuştur.  Birçok yazı çıkmıştır. Dolaylı yoldan destek çıkmıştır. Komünizmi destekleyerek, Materyalizmi destekleyerek, Darwinizmi destekleyerek el altından destek olmuştur. Ayrıca Türk Milliyetçilerini, dindarları ezme, onların aleyhinde haberler yapma, onları kamuoyunda insanların güya gözünde küçük düşürmeye çalışma gibi yoğun faaliyeti oldu yıllardan beri herkes bunu bilir.

Radikal Gazetesi, 23 Şubat 2009




Sayın Başbakanımız'ın 22 Şubat 2009 tarihli Adıyaman mitinginde yaptığı konuşma

Beyefendiler bir de benim üslubumdan rahatsız oluyorlar. Başbakan, milletin diliyle konuşuyor. Efendim, Başbakan medyayla neden kavga ediyormuş, medyaya karşı neden bu kadar sertmiş. Seçim sandığı göründüğünden itibaren karalama kampanyasına başladılar, hakaretler ettiler. En küçük bir eleştiri karşısında hemen basın özgürlüğü deyip ortalığı velveleye veriyorlar. Beyefendi senin basın özgürlüğün olduğu kadar benim de düşünme ve konuşma özgürlüğüm var. Geçmişte bunu yaptılar, bundan fayda devşirdiler. Şimdi de bunu yapmaya çalışıyorlar.

Herkes işini yapacak. Siyasetçi siyaset yapacak. İşadamı işini yapacak. Gazeteci gazeteciliğini yapacak. Siyasetçi siyaseti medyadan taşeronlara devrederse, işadamı medyayı şantaj aracı olarak kullanırsa, medya kendi alanından çıkıp siyasete soyunursa, işte o zaman işler çığırından çıkar. Herkes sorumluluğunu bilecek, herkes mesuliyet alanını bilecek. Bu ülkede hiç kimse imtiyazlı değildir, olamaz. Bu ülkede hiç kimse kanunların üzerinde değildir, olamaz.

PAYLAŞ
logo
logo
logo
logo
logo