Allah’ın kullarına ikramlarından olan şifa kaynağı bir meyve: Avokado
ucgen

Allah’ın kullarına ikramlarından olan şifa kaynağı bir meyve: Avokado

16979

 

Vücudumuz yaşamamız için gerekli  hayati işlemleri yaparken oksijen kullanır. Ancak oksijen kullanırken bazı atık maddeler oluşur. Serbest radikal adı verilen bu atık maddeler temas ettikleri hücrelerin yapısını bozarlar. Aslında Allah’ın dünya hayatına bağlanılmaması, dünyanın geçici bir yer olduğunun anlaşılması için yarattığı yaşlanma ve bazı hastalıkların kökeninde işte bu serbest radikallerin etkisi vardır. Fakat rahmet ve merhamet sahibi olan  Yüce Rabbimiz bu sistemin yıkıcı etkisini azaltacak sistemleri yani antioksidanları da  yaratmıştır. Nitekim bilim adamları meyve ve sebzelerde bol olarak bulunan aktioksidanların hücrelerin enerji merkezlerini zararlı serbest radikallere karşı güçlendirdiğini bulmuşlardır.

Serbest Radikallerin Hücreye Verdiği Zararlar:

Bazı çevresel faktörler örneğin hava kirliliği, sigara dumanı, hebisit ve pestisitler, çözücüler, petrokimya ürünleri, ilaçlar, güneş ışınları, radyasyon, hatta yiyeceklerde bulunan bazı bileşikler mitokondride yani hücrenin enerji merkezinde oksijenin serbest radikallere dönüşmesine neden olur. Bu kararsız moleküller hücreyi meydana getiren lipid, protein hatta DNA gibi tüm normal moleküllerde yıkıcı etki meydana getirir, onları tahrip eder  ve serbest radikallere dönüştürür. Bu yıkıcı etki yaşlanma ile bağlantılı olduğu gibi şeker hastalığı, hipertansiyon gibi sosyal ve ekonomik yönden büyük maliyete sebep olan sağlık sorunlarının da ana nedenidir. Eğer serbest radikaller nötralize edilmezlerse vücutta ciddi hasarlara neden olabilirler. Bu hasarlar şöyle özetlenebilir:

  • Hücre zarı proteinlerini yıkarak hücreleri öldürür. 
  • Hücre zarı lipit ve proteinlerini yok ederek hücre zarını sertleştirip hücre fonksiyonunu engeller.
  • Hücre çekirdek zarını yararak çekirdekteki genetik materyale etki eder, DNA’yı kırılma noktasına ve mutasyonlara açık hale getirir, bağışıklık sistemindeki hücreleri yok ederek bağışıklık sistemini zorlar.

Serbest radikallerin hücreye verdiği zarar sonucunda vücudun hastalıklara karşı direnci azalır ve bedenin bazı yerlerinde hasara neden olan hastalıklar meydana gelir. Serbest radikallerin sebep olduğu bu hastalıklar dört grupta toplanabilir: 

  • Genetiğe bağlı hastalıklar (kemik iliğinde kök hücre yetersizliğine bağlı kansızlık olan Fanconi anemisi, boy kısalığı, büyüme geriliği, küçük alt çene, belirgin burun ve kulaklar, uzun ve dar karakteristik bir yüz yapısı, fotosensitivite denilen ciltte güneş ışınlarına duyarlılık, yüzde kızarıklık, ses inceliği ve kısırlık gibi belirtiler gösteren fiziksel ve zeka gelişiminde bozukluk, bağışıklık sistemi yetmezliği nedeniyle kronik akciğer hastalığı, şeker ve kansere özellikle Hodgkin dışı lenfoma türü kansere yatkınlık -çoğu hasta 25 yaşına kadar kansere yakalanır ve hayatını kaybeder- kısa ömür gibi belirtiler gösteren bloom sendromu,
  • Çevresel bileşenler (iş hastalıkları, zehirlenmeler, virus ve bakteriyal enfeksiyonlar) ve hem genetik hem de çevresel hastalıklar (bronşial astım, kalp hastalıkları ve diğerleri), 
  • Erken yaşlanma,
  • Bilim adamları hücre direncini arttırmak ve serbest radikallerin yıkıcı etkilerini azaltmak için çeşitli araştırmalar yapmaktadırlar.

Serbest Radikallerin Hücreye Verdiği Zararı  Önleyen Bir Antioksidan: Avokado Yağı

Bilimsel araştırmalar Beta-karoten, askorbik asit ve alfa-tokoferol gibi antioksidanların serbest radikallerin neden olduğu oksidasyonları önlediğini ve serbest radikallerin hastalık ve yaşlanmaya neden olan etkisini azalttığını göstermiştir. Aynı şekilde E ve C vitaminlerinin de serbest radikallerin yıkıcı etkisini azalttığı bilinmektedir. Havuç, domates, brokoli, lahana, karnıbahar, kereviz, semizotu, yaban mersini, çilek, böğürtlen, kuşburnu, kivi ve mürdüm eriği gibi birçok sebze ve meyvede bulunan antioksidanlar serbest radikallerin olumsuz etkisini büyük ölçüde azaltmaktadır. Ancak bu besinlerdeki antioksidanlar mitokondri içine giremezler. Dolayısıyla serbest radikaller mitokondriye hasar vermeye devam eder, enerji üretimini durdurur ve hücrenin çökerek ölmesine sebep olur. Bu tıpkı petrol sızıntısı sırasında sadece petrol yayılmış olan bölgeyi temizleyip sızıntıya sebep olan kaynağın durdurulamaması ve petrolün sızmayı sürdürerek balıkların ölmeye devam etmesine benzetilebilir. Ancak yapılan deneyler avokado yağının mitokondrideki serbest radikallere karşı koruyucu etkisinin olduğunu ortaya koymuştur. Yüce Allah avokado yağında serbest radikallere karşı dayanıklılık gösteren özel bir yapı, aynı zamanda oksidasyonu engelleyen bazı bitkisel pigmentler yaratmıştır. Yapılan deneyler avokado yağının serbest radikallerle karşılaştığında, bu yaratılış özelliği vesilesiyle, büyük bir direnç gösterdiğini ortaya koymuştur.

Avokado yağı mitokondride artan bir solunuma sebep olur. Bu da serbest radikal üretimini artır. Ancak hücre serbest radikallere maruz kalsa ve mitokondri bu durumda bir parça serbest radikal üretmiş olsa bile, hücre fonksiyonlarını devam ettirmeyi sürdürür ve  kendisi için gerekli olan enerji üretimini elde etmek için besinleri kullanmaya devam eder. Bu avokado yağının serbest radikallerin sebep olduğu pek çok hastalığı önleyebileceğini ortaya koyar. Nitekim avokadonun kolesteroldeki kan basıncını ve diyabet hastalarında yükselmiş olan ve kalp krizine sebep olan bazı yağları azalttığı bilimsel olarak kanıtlanmıştır.

Avokadonun Diğer Faydaları

Avokadonun anavatanı Meksika, Guetemala ve Güney Amerika’nın kuzey sahilleridir.  Meyveleri, küre biçiminde, oval, elips ya da armut gibi olan yeşil, kırmızı ya da erguvani renkli bu meyve Allah’ın kullarına bahşettiği mükemmel bir nimettir. Avokadonun diğer faydalarından bir kısmı ise şöyledir:

  • Yaşlanmayı Önler

Avokado’nun içerdiği vitaminler, hücre yenileyici özelliklere sahip oldukları için, yaşlılık tedavisinde de kullanılır, cildi besler ve korurlar. Daha önce de belirttiğimiz gibi besinler bedenimizde enerjiye çevrilirken oksidan denilen bazı maddeler ortaya çıkar. Avokado yağı, içerdiği çok sayıdaki antioksidan maddeyle zararlı maddelerin tahribatını önler, hücrelerimizi yeniler, doku ve organlarımızın yaşlanmasını geciktirir. Bu yağ aynı zamanda vücudumuzda hücreleri tahrip eden, yaşlandıran “serbest radikal”leri baskılayan E vitamini açısından da zengindir.

  • Kolesterolü Düşürür

Avokado %30 oranında barındırdığı doymamış yağ miktarı nedeniyle vücuttaki kolesterolün artmasını önler. Kalp ve damar hastalıklarında doğal bir şifa kaynağıdır. Ülser üzerinde iyileştirici etkiye sahiptir. Yapılan klinik çalışmalarda avokado bitkisi ve özellikle yağının kullanılmasından sonra kolesterol hastalarının rahatsızlıklarının azaldığı gözlemlenmiştir. Yıllar önce yapılan denemelerde tekil doymamış yağların kolesterol üzerinde olumsuz bir etkisi olduğu saptanmıştır. Ancak bu yanılgı günümüze kadar gelmemiş ve artık bu çeşit yağların kolesterolü olumlu etkilediği kanıtlanmıştır. Avokadoda yüksek oranda bulunan tekil doymamış yağlar (monounsaturates) bitkinin sağlık açısından bir önemini daha gözler önüne sermektedir.

  • Avokado A, B1, B2, B3, B6, C, E, K vitaminleri, fosfor, magnezyum, demir, potasyum, kalsiyum ve çinko gibi mineraller bakımından çok zengindir. Bağışıklık sistemini güçlendirir, kandaki alkalin dengesini korur.
  • Muza göre %35 daha fazla potasyum içerir. Yüksek potasyum insana güç verir, depresyonu önler.
  • Bağışıklık sistemini güçlendirerek kandaki alkalin dengesini korur ve kandaki kırmızı kan hücrelerinin üretimini arttırır avokado aynı zamanda demir  kaynağıdır.

Şüphesiz, Rabbimiz, avokado gibi, kullarına çeşitli faydaları olan pek çok nimet yaratmıştır. Allah Kuran’da kulları için yarattığı bu nimetler hakkında derin düşünülmesi gerektiğini şöyle bildirir: 

“Yeryüzünde birbirine yakın komşu kıtalar vardır; üzüm bağları, ekinler, çatallı ve çatalsız hurmalıklar da vardır ki, bunlar aynı su ile sulanır; ama ürünlerinde (ki verimde ve lezzette) bazısını bazısına üstün kılıyoruz. Şüphesiz, bunlarda aklını kullanan bir topluluk için gerçekten ayetler vardır.” (Ra’d Suresi, 4)

Avokado, Zeytin ve Zeytinyağı  Arasındaki Benzerlikler

Avokadonun sahip olduğu özelliklere sahip bir başka bitki ise zeytin ve zeytin yağıdır. Nitekim yapılan araştırmalar zeytin ve zeytinyağı tüketiminin yüksek olduğu Akdeniz ülkelerinde kalp hastalıkları ve yüksek kolesterol gibi rahatsızlıkların oranının daha düşük olduğunu ortaya koymuştur. Zeytin üretimine uygun olmayan iklim bölgelerinde zeytinyağının yapacağı olumlu etkiye avokado yağının vesile olması ise elbette Rabbimiz’in kullarına sunduğu bir ikramı ve nimetidir. Ayette şöyle buyrulur:

“O, gökten su indirendir. Bununla her şeyin bitkisini bitirdik, ondan bir yeşillik çıkardık, ondan birbiri üstüne bindirilmiş taneler türetiyoruz. Ve hurma ağacının tomurcuğundan da yere sarkmış salkımlar, -birbirine benzeyen ve benzemeyen- üzümlerden, zeytinden ve nardan bahçeler (kılıyoruz.) Meyvesine, ürün verdiğinde ve olgunluğa eriştiğinde bir bakın. Şüphesiz inanacak bir topluluk için bunda gerçekten ayetler vardır.” (En’am Suresi, 99)

 

 

Avokado (Taze, pişirilmemiş, yenilebilen kısımları 100 gr)
 

Besin değeri

- Enerji                         670 kJ (160 kcal)

- Karbonhidrat              8.53 g

- Şeker                         0.66 g

- Lif                             6.7 g

-Yağ                            14.66 g

- Doymuş yağ             2.13 g

- Tekli doymamış yağ   9.80 g

- Çoklu doymamış yağ  1.82 g

- Protein                       2 g

- Tiyamin (Vit. B1)         0.067 mg (%5)

- Riboflavin (Vit. B2)     0.130 mg (%9)

- Niyasin (Vit. B3)         1.738 mg (%12)

- Pantotenik asit (Vit. B5) 1.389 mg (%28)

- B6 vitamini                 0.257 mg (%20)

- Folik asit (Vit. B9)       81 μg (%20)

- C vitamini                   10 mg (%17)

- Kalsiyum                    12 mg (%1)

- Demir                        0.55 mg (%4)

- Magnezyum               29 mg (%8)

- Fosfor                       52 mg (%7)

- Potasyum                  485 mg (%10)

- Çinko                         0.64 mg (%6)

 

PAYLAŞ
logo
logo
logo
logo
logo
İNDİRMELER